Türkiye buradaki varlığı ile yeni göç dalgalarının da önüne geçmektedir. Şayet Türkiye'nin çabaları olmasaydı Suriye ve Avrupa çok farklı bir manzara ile karşı karşıya kalacaktı, göç krizi daha fazla derinleşecekti.
Objektif bakabilen herkes AB'nin karşı karşıya olduğu tehditlerin aşılmasında anahtar ülkenin Türkiye olduğunu görmekte, ikrar ve itiraf etmektedir
Türkiye göç krizi ile mücadelesinde AB'den anlamlı bir destek alamadı. AB, Suriyelilere yasal göç yollarını açan programı hayata geçiremedi. Avrupa'nın katkı vermediği iskan ve altyapı projelerini milletimizin desteği ile kendimiz hayata geçirdik. Göç konusunda AB'den beklentimiz sadece adil yük ve sorumluluk paylaşımından ibarettir. Geri itme hadiselerine uygulamalara da son verilmesi şarttır. Ege'de müessif olaylarla ilgili Avrupa'dan daha vicdanlı sesler yükselmesini bekliyoruz.
TÜRKİYE - AB İLİŞKİLERİNDE 5 ALANDA DAHA SOMUT İLERLEMELER SAĞLAMAYI HEDEFLİYOR
18 Mart mutabakatı göç alanında işbirliği yanında Türkiye - AB ilişkilerinde 5 alanda daha somut ilerlemeler sağlamayı hedefliyor. Vize serbestisi Turizm ve ticaret yanında Türkiye'nin tam üyeliği yönündeki ön yargıları kırmaya da katkı sağlayacaktır. Sürecin siyasi saiklerle engellenmesi tüm taraflara zarar veriyor. AB'nin 2022 yılında stratejik miyopluktan kurtularak Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde daha cesur davranmasını bekliyoruz.
Bazı üyelerin Türkiye ile pronlemlerini birlik koridorlarında çözme çabasından vazgeçmesi gerekiyor.
YUNANİSTAN'LA GERİLİMİN DÜŞMESİ İÇİN BÜYÜK ÇABA GÖSTERDİK
Geçen sene Yunanistan'la gerilimin düşmesi için büyük çaba gösterdik. İki komşu ülke olarak doğrudan ve yapıcı diyalogla aramızdaki meseleleri halledeceğimize inanıyorum. Türkiye'nin Kıbrıs meselesindeki duruşu nettir. Rumlar, kendilerini adanın tek sahibi olarak gören zihniyetten bir türlü kurtulamadı. Kıbrıs meselesinin çözümü için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile çaba harcamaya devam ediyoruz. AB açısından samimi bir muhasebe yapma vakti gelmiştir. AB çözüme katkı yapmak istiyorsa 2004'te verdiği taahhütleri yerine getirmeli. Diğer türlüsü yeni bir oyalama, enerji israfından başka anlam ifade etmeyecektir.
TÜRKİYE, AB TAM ÜYELİK HEDEFİNE BAĞLIDIR
Yarım asırdan fazla süredir AB'ye üyelik için çaba harcıyoruz. 20 yıllık zaman diliminde Avrupa'da sayısız liderle konuştum. Tam üyelik yolunda attığımız adımların nasıl engellendiğini bizzat gördüm. Coğrafi, tarihi, beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye, AB tam üyelik hedefine bağlıdır. AB bizim için stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Yapılması gereken asıl husus, AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecine dair adil davranmasıdır.
Bosna Hersek'teki siyasi krizin çözümü noktasında yoğun çaba gösteriyoruz. Azerbaycan'ın topraklarını işgalden azat etmesiyle Kafkasya'da yeni bir döneme girdik. Ermenistan'la normalleşme sürecini başlattık. Ermenistan'ın Azerbaycan'la olumlu ilişki kurması önem taşıyor. AB, Suriye meselesine sadece göç perspektifinden yaklaşmak yerine siyasi sürecin ivme kazanması somut adım atmalıdır. Libya'da seçimler kalıcı istikrara katkı sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
Türkiye 2022 yılında da girişimci ve insani dış politikasıyla daha adil bir dünya hedefi yönünde gayretlerini sürdürecektir. Müzakere eden aday ülke olarak AB ile işbirliğimizi ve diyalogumuzu güçlendirmeye hazırız. Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli stratejik bir bakış açısıyla hareket edilmesi ortak menfaatimizedir. Sizlerden Türkiye - AB münasebetinde yeni bir sayfa açılmasına destek olunmasını bekliyorum.