CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti (DP), Saadet Partisi (SP), DEVA Partisi ve Gelecek Partisi, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" için aylardır yaptıkları çalışmayı tamamladı. Sistemin kamuoyuna nasıl ve nerede açıklanacağı konusunda "çatlak" çıktı. Muhalefetin "yeni sistem" taslağının anlatıldığı televizyon programına sözde "salgın önlemi" nedeniyle sadece üç partinin temsilcisi katıldı. Gelecek Partisi hariç!
PERDE ARKASINDA NELER YAŞANDI?
Sabah yazarı Salih Tuna, bugünkü köşesinde ittifaktaki temsil krizine ilişkin çarpıcı detayları aktardı. Kılıçdaroğlu ve Akşener arasında geçen Davutoğlu görüşmesinden detaylar veren Tuna, ittifakta yaşanan çatlağı gözler önüne serdi. Tuna'nın yazısından öne çıkanlar şöyle:
CHP'nin malum partilerle kurduğu ittifakta "temsil krizi" hızla büyüyordu. İttifak her an dağılabilirdi.
Kılıçdaroğlu ne yapacaktı? İşi bu defa gerçekten zordu.
"Dostlarımızla iktidar olacağız..." demişti ama bunu hiç hesaba katmamıştı. Yeni "refikinin" gözünden hiçbir şey kaçmıyordu.
Bu da gayet normaldi.
Ne de olsa içlerinde (Erdoğan'ın sayesinde de olsa) sadece Davutoğlu başbakanlık yapmıştı. Hatta sosyal medya hesabına "62., 63., 64. Türkiye Hükümetleri Başbakanı" yazmıştı.
Ayrıca strateji dehasıydı. Dönemin Dışişleri Bakanı olarak Suriye politikamızın da mimarıydı. Gerçi bu özelliğini ne Kılıçdaroğlu ne de Davutoğlu hatırlamak istiyordu.
Zira, Kılıçdaroğlu Suriye politikası nedeniyle "Davutoğlu, Cumhuriyet tarihimizin gelmiş geçmiş en çapsız bakanıdır" demişti.
Davutoğlu da buna mukabil, "Kılıçdaroğlu'nda ahlaki formasyon eksikliği var..." tespitinde bulunmuştu.
CHP, İP, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi'nin birkaç ay boyunca üzerinde çalıştıkları iddia edilen "güçlendirilmiş parlamenter sistemin" kamuoyuna nasıl ve nerede açıklanacağı konusunda "çatlak" çıkmıştı.
Yetmezmiş gibi CHP, İP ve DEVA Partisi'nin temsilcileri, oluşturulan ortak metni bir televizyon programında ayrıntılarına kadar anlatmışlardı.
Söz konusu programda Gelecek Partisi temsilcisi yoktu. Davutoğlu'nun gözünden kaçmayan işte buydu.
Kısmi temsilden çok rahatsız oldu. Önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu arayıp rahatsızlığını dile getirdi, sonra da İP Genel Başkanı Akşener'i.
Fakat DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan'ı aramadı.
Bunun üzerine Babacan, "Yoksa Davutoğlu beni ciddiye almıyor mu?" diye bir an için rahatsız olacak gibi oldu ama hemen aklına "Görünür değildim ama tam göbeğindeydim" ifadesiyle dışa vurduğu tarz-ı siyaseti geldi. Rahatsız olmaktan vazgeçti, içine attı. Zamanı gelince dışa vuracaktı.
Akşener, rahatsızlığını bildiren telefonu üzerine hemen harekete geçerek Davutoğlu'nu konutunda ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu mu?
Davutoğlu'nun araması üzerine 2 ciddi karar aldı. Biri, Davutoğlu'na akşam yemeği vererek gönlünü alacaktı. Diğeri, "Babacan ve Davutoğlu ile benzerliklerimiz yüzde 99 oranında" şeklindeki kanaatini, "Davutoğlu'yla yüzde 99, Babacan ile yüzde 100 oranında" şeklinde revize edecekti. Aldığı 2 kararı da başarıyla uyguladı.
***
Gelgelelim, Davutoğlu bir türlü ikna olmuyor, "temsil krizi" bitmek bilmiyordu. DEVA'nın Babacan'ına nispet verircesine Kılıçdaroğlu ve Akşener'le baş başa 3'lü fotoğraf vermek istiyordu.
Davutoğlu'nun bu isteğini görüşmek için Kılıçdaroğlu ve Akşener yan yana geldiler.
"Bu adam günün birinde, 'çatı adayı' olmak isterim de der. O vakit ne yapacağız Sayın Akşener?"
"Yok canım, o kadar da değil. Üçlü bir görüşme yaparak medyaya servis edelim istiyor. Hepsi bu..."
"Tamam, yapalım da bitsin..."
"Yalnız yuvarlak masa istiyor..."
"O neden ki?"
"Kimsenin öne çıkmasını istemiyor. Bizimle eşit mesafede oturmakta ısrarcı."
"Eşit mesafeyi nasıl belirleyeceğiz?"
"Böleceğiz..."
"Neyi? Masayı mı?"
"Yok canım. Yuvarlak masa 360 derece ya, 3'e böleceğiz işte."
"Çıkan sonucu kabul edecek mi peki? Sonra bana az düştü demesin..."
"Üçe bölünce sorun olmaz. Söz de alacağız zaten ondan..."
Kılıçdaroğlu "Söz mü?" dedi kaldı. Akşener de cevap veremedi öyle kalakaldı.
İkisinin de aklına, Davutoğlu'nun, "Cumhurbaşkanımızla kurduğum vefa ilişkisini son nefesime kadar sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak..." sözleri geldi.
İkisi birden aynı anda, "Söze hiç gerek yok!" dediler.
YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN
KÜÇÜK FELAKET: DAVUTOĞLU İLE MÜTTEFİK OLMAK
Gazeteci Ahmet Hakan da bugünkü köşesinde Ahmet Davutoğlu'na ilişkin çarpıcı ifadelere yer verdi. Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
Ahmet Davutoğlu'nun şu türden ontolojik özellikleri vardır:
- Kendisine verileni, kendisinin aldığını zanneder.
*
- Yüzde 0.5 ile yüzde 25'in eşit olduğunu düşünür.
*
- Daima alıngandır, daima haksızlığa maruz kaldığına inanır.
*
- Kendi fikirlerinin en önemli fikirler olduğundan yüzde yüz emindir.
*
- Maraza çıkarma potansiyeli bir hayli fazladır.
*
- Başbakanlık yapmış olmasını, biraz fazla önemser.
*
Yani demem o ki...
Millet İttifakı...
Sırf Ahmet Davutoğlu kaynaklı krizleri yatıştırmak için daha çok buluşup yemek yiyecektir.
İttifakın diğer parçalarına şimdiden "sabr-ı cemil" dilerim.
CHP'nin ekonomi programını Babacan hazırlıyor
Kemal Kılıçdaroğlu'nun AB büyükelçileriyle buluşmasında Terörle Mücadele Yasası (TMY)'nı değiştirme sözü verdiği belirtildi. Kılıçdaroğlu'nun Büyükelçilere muhalefetin ekonomi programını DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın hazırladığını, onun üzerine çalışacaklarını söylediği bildirildi. Gazeteci Murat Yetkin, YouTube kanalında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun AB büyükelçileriyle toplantısının ayrıntılarına yer verdi.
Yetkin, büyükelçilerin Millet İttifakı'nın seçimleri kazanması durumunda izleyeceği ekonomi programla ilgili sorusuna Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıtı da şöyle açıkladı:
"Büyükelçilerin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu şu yanıtı veriyor: 'Bu konuda DEVA Partisi tarafından başlatılan bir çalışma var, biz de buna katılacağız. Kısa süre sonra bu taslak üzerine altı parti çalışmaya başlayabilir.' Demek ki ortak bir ekonomi programı konusunda Ali Babacan'ın DEVA Partisi'nin bir çalışma başlattığını anlıyoruz. Bir şeyi hatırlatalım, yeni bir anayasa fikrini ilk ortaya atan da Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu olmuştu. Bu da ilginç. Erdoğan'ın iki eski yol arkadaşı, siyasi ve ekonomik sistemin değiştirilmesi konusunda bir inisiyatif ortaya koyuyorlar."