Öyle ki Erdoğan yönetiminin tekerine çomak soktuğu ABD'nin, maşası olan DEAŞ üzerinden Türkiye'yi karıştırma planları yaptığı konuşuluyor. Samsun'daki Onur Anıtı'na yapılan saldırı, Edirne'nin Uzunköprü ilçesindeki Adalet Anıtı'nın ateşe verilmesi ve ABD büyükelçisiyle görüşen İmamoğlu'nun topluma yeniden DEAŞ tehdidi korkusu salmaya çalışması tesadüf değil!
DEAŞ lideri Kureyşi'nin öldürüldüğü söylentileri üzerine bölgede yaşanan gelişmeleri kaleme alan gazeteci Fuat Uğur, bugünkü yazısında çarpıcı ifadelere yer verdi. ABD'nin olası bir kaos planı peşinde olduğuna dikkat çeken Uğur'un yazısının ilgili kısmı şöyle:
DEAŞ, CIA-MOSSAD ortak prodüksiyonu olan bir terör örgütü. Yalnızca Müslümanlara saldıran, İsrail'e tek bir kurşun bile sıkmayan, ABD ile çatışmayan bir terör örgütü. Görevleri yalnızca bu coğrafyayı istikrarsız hâle getirip, YPG devletinin kurulmasına zemin hazırlayacak kaos ortamı hazırlamak olan bir proxy örgüt. Üzerinde çok iyi çalışılmış, lider kadroları CIA ve MOSSAD tarafından yetiştirilmiş bu örgütün Türkiye Zeytin Dalı, Barış Pınarı gibi operasyonlar yaptığında ve Şam rejimi kuzeydeki toprakları ele geçirdiğinde cezaevlerinde olan DAEŞ'lı teröristler bizzat YPG-CIA iş birliğiyle kaçırılmış, kamyonlarla Irak'a taşınmıştı. Bu operasyonun görüntülerini de BBC yayınlamıştı zaten.
O hâlde bu tiyatronun sebebi ne?
CIA-MOSSAD'ın "kullan at" prensibiyle yetiştirdiği DEAŞ liderlerinden birinin daha öldürüldüğünün açıklanması neye işaret ediyor.
HEDEFTE RUSYA VE TÜRKİYE VAR
Hemen söyleyeyim; ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde yeni birtakım oyunların peşinde olduğuna. Bu olguyu ABD'nin Ukrayna'yı kullanarak Rusya'yı provoke etmeye çalışması ve iki ülkeyi bir savaş ortamına sürükleme çabalarıyla birlikte okumak gerekli.
ABD için şu anda hedefteki ülke Rusya ve dolayısıyla da Türkiye.
Anlaşılan DEAŞ'ın başında bir lider değişikliğine giderek yeni tahrikler ve operasyonlar kapıda. Rusya'yı ve Türkiye'yi bu bölgede DEAŞ eliyle meşgul edecekler. Nasıl olsa ellerinde PKK-YPG ve DEAŞ gibi iki oyuncak örgüt mevcut.
TSK'nın Kuzey Irak'taki operasyonları acaba ABD'nin bu niyetiyle ilgili bilgiye dayalı olarak mı yürütüldü bilemiyorum ama şu aşamada Türkiye'nin tüm geçmişi bir kenara bırakıp Rusya ile iş birliği içinde Şam Rejimi ile ciddi bir asgari müşterekte bir araya gelmesi elzem görünüyor. Bu müştereğin ise tek gündem maddesi var:
YPG ve DEAŞ denilen kukla örgütler ve orada kurulmak istenen İsrail kuklası YPG devleti.
Eğer söz konusu olan Suriye'nin toprak bütünlüğü, Türkiye'nin sınır güvenliği ve mülteci sorunu ise bir dakika bile beklemek zaman kaybı artık."
"AMERİKANCI GLADYO'NUN YÖNTEMLERİDİR"
Aydınlık'a konuşan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, ABD eliyle bir kaos planı ihtimaline dikkat çekerek "Kışkırtma, toplumsal kargaşa, iç yıkıcılık Amerikancı Gladyo'nun yöntemleridir. Son yıllarda buna "yaratıcı yıkıcılık" adını taktılar. FETÖ'nün kışkırtma yöntemleri arasında, kullandığı kişilerin kimlikleri arasında bu tür kişilerin olduğu çok iyi biliniyor. Bu nedenle olayın hafife alınmaması gerekiyor. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığının olayı gerçekleştiren kişilerin yakın dönemdeki ilişkilerine, iletişim hareketlerine çok iyi bakmaları gerekir. Atatürk sevgisini provokasyonda kullanmak ve kitleleri hareketlendirmek isteyen Atatürk ve Türkiye düşmanlarına, FETÖ Gladyosu'na dikkat." dedi.
'YENİ ABD ELÇİSİNE DİKKAT'
Vatan Partisi MKK üyesi Ferit İlsever, İmamoğlu'nun buluştuğu Flake konusunda uyararak "Saldırının zamanlaması ve biçimi dikkatle incelendiğinde tipik bir Kontrgerilla eylemi olduğu görülecektir. Saldırganların çok sayıda suç kaydı olması, daha önceki benzer tertiplerde sıkça karşılaştığımız bir durum.
Gladyo, suikastçılarını da hep böyle karakterler içinden devşiririr. Türkiye artık tecrübeli. Bu mesele, basit bir saldırı olarak görülmemeli. Halatın ucunu tutanlar açığa çıkarılmalı. Ancak bağlantılar ortaya çıkarılırsa, önümüzdeki dönem Türkiye'nin karşılaşması muhtemel benzer kışkırtmaları engelleyebiliriz. Kaos merkezini dağıtabiliriz.
Gladyo'yla mücadelede rehavet olmaz. Türkiye düşmanı faaliyetleriyle bilinen Jeff Flake'in ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak bu dönemde görevlendirilmesi, kışkırtmalara karşı uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha gösterdi." şeklinde konuştu.
İMAMOĞLU'NU KENDİ SÖZCÜSÜ YALANLADI
Geçtiğimiz yıl İmamoğlu'na DAEŞ tarafından suikast yapılacağı iddiaları gündeme gelmiş, iddialar sonrası İBB Sözcüsü Murat Ongun yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı tarafından uyarıldıklarını ve gereken tüm önlemlerin alındığını açıklamıştı.
Ongun paylaşımında, "23 Kasım 2020 tarihinde resmi makamlarca bir terör örgütüne yönelik istihbari faaliyetlerde, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu'na yönelik eylem talimatı verildiği bilgisi tarafımıza ulaştırılmıştır. Bilgi dahilinde mevcut önlemler korunmuş ve hassasiyet artırılmıştır. Tarafımızda herhangi bir eylemcinin yakalandığı bilgisi mevcut değildir. Başkanımızın açık kaynaklarda görüleceği üzere rutin programları ihbar tarihinden beri sürmektedir" ifadelerini kullanmıştı.