"Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin 2053 yılında karbon nötr ekonomi olacağıyla ilgili çok büyük bir hedef önümüze koydu. Düşündüğümüz zaman ulaşılması çok ciddi efor gerektiren, Türkiye'nin bütün kurumlarıyla ekonomisiyle hazırlanması gereken bir süreç. Nükleer enerjiden Türkiye'nin istifade etmesi için en önemli unsurlardan birisi siyasi iradeydi. Bu irade sayesinde bugün Akkuyu'da bir nükleer santral Türkiye'ye inşa ediliyor. Trakya'da bir nükleer santral yapma hedefi var. Çünkü, nükleersiz bir de karbonizasyon hedefini tutturmak, oraya erişmek çok mümkün gözükmüyor. Nükleer enerji denildiğinde, diğer bütün alanlardan daha farklı nükleer güvenlik ve emniyet aklınıza geliyor. Enerji alanında çalışanlar başta olmak üzere hem toplum hem gelecek nesillerin radyasyonun zararlı etkilerinden korunabilmesi içinde gerekli önlemlerin alınması ve tesislerimizin emniyetli, güvenli yapılması önem arz ediyor"
'BAĞIMSIZ VE YETKİN BİR NÜKLEER OTORİTE OLUŞTURMAK ÇOK ÖNEMLİ '
Bayraktar, bir nükleer santralin ömrünün neredeyse yüz yılı ifade eden zamana karşılık geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Nükleer güvenli erişim hukuki alt yapının oluşturulması elbette önem arz ediyor. Çok yakın bir zamanda önümüzdeki birkaç gün içinde Nükleer Düzenleme Kurumu'nun kuruluş kanununu Meclis'e götürmüş olacağız. Bu çok önem arz ediyor. Bağımsız ve yetkin bir nükleer otorite oluşturmak da çok önemli. Tüm uygulamalarda nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma hususunda insan kaynağımızı ilgili tüm alanlarda yetkinliği artırmak amacıyla sürdürülebilir alt yapıyı sağlamak için ulusal çalışmaların yanında burada olduğu gibi uluslararası iş birliklerine de önem veriyoruz. Bu iş birliğini değerli buluyoruz. Nükleer güvenlik ve emniyet konularında hiçbir önlemden vazgeçmeden, taviz vermeden önümüzdeki süreçte AB ile faaliyete geçecek benzer başarılı çalışmaların devam etmesini temenni ediyorum."