Ankara Bilkent Otel'de 'Yarının Türkiye'si' sloganıyla gerçekleştirilen imza törenine 6 parti lideri ile partilerin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve partililer katıldı. Sırasıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra genel başkanlara sunulan, 48 sayfalık ve 23 maddelik mutabakat metnini okudu.
6 muhalefet liderinin "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" mutabakat metnindeki bazı ayrıntılar dikkat çekiyor.
'DAR KALIPLARA GİRDİ'
"Ülkemizde hiçbir zaman gerçek anlamda çoğulcu demokrasiye geçiş de mümkün olmamıştır" ifadelerinin ardından dikkat çeken bir cümle göze çarpıyor: "1921 Anayasası'nın nispeten kapsayıcılığının peşinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti, sonraki anayasalarında daha dar kalıplara girmiştir."
Bu sözlerle Atatürk liderliğinde yürürlüğe giren ve Cumhuriyetin ilk anayasası olan 1924 Anayasası da o "dar kalıbın" içine sokulmuş oldu.
ATATÜRK, TÜRK MİLLETİ VE LAİKLİK YOK
Diğer yandan CHP liderliğinde kurgulanan metinde "Atatürk" ve "Türk Milleti" adının hiç geçmemesi dikkat çekti.
Metinde laiklik de anılmadı. "Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır" ifadesiyle neyin kastedildiği açıkça ifade edilmedi.
'KİMLİK' VURGUSU
Metindeki "herkesin kendi kimliğiyle" vurgusu da dikkat çekti:
"Din ve Vicdan Özgürlüğü'nü güvence altına alan, demokratik laik hukuk devletinin, çoğulcu toplum düzeninin temeli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bizler, herkesin inancına, kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulduğu, kişilerin din, inanç ve yaşam tarzı fark etmeksizin özgürce yaşadığı, herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz."
KAYYUM BİTECEK, YEREL YÖNETİMLERE DAHA FAZLA YETKİ
Metinde son yıllarda HDP'li belediyelere yönelik kayyum uygulamalarına işaret edildi. Yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılacağı da belirtilerek şöyle denildi: "Yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları arttırılacaktır… Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak, yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son verilecektir."