Gürcan hakkında hazırlanan ilk iddianame, casusluk kapsamında verildiği iddia edilen bilgilerin yetkili kurumlar tarafından gizli olup olmadıklarına ilişkin rapor ya da bilirkişi tespiti olmadığı için savcılığa iade edilmişti.
Bunun üzerine başsavcılık, Gürcan ile yabancı diplomatlar arasında geçen görüşme içeriklerinin gizli olup olmadığını Milli Savunma Bakanlığından sormuş ve bakanlığın raporunun ardından yeniden düzenlenen iddianameyi mahkemeye göndermişti.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, Gürcan'ın para karşılığında "Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri", "Afrin Operasyonu öncesi yaşananlar", "Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği", "insansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler", "S-400'lerin konumlandırılması" ile "PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları" gibi bilgileri yabancı diplomatlara aktardığı öne sürülmüştü.
İddianamede Gürcan'ın, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etme" suçundan 35 yıla kadar, "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri, casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklama" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.