Başkan Erdoğan'dan Rusya-Ukrayna savaşında gerilimi yükselten ABD ve Batı'ya diplomasi dersi!

Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması için yürüttüğü barış diplomasisiyle dünyaya ders verdi. Gerilimi artıran ABD Başkanı Biden ise İstanbul müzakereleri sonrası Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmede desteğini kaybetti. Biden’ın Putin’e “kasap” demesine çıkışan Macron, görüşme sonrası Rus lideri arayarak diplomasiye yöneldi. Öte yandan muhalefetin Türkiye düşmanı açıklamalarına tepki gösteren Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, " Başkan Erdoğan konuşmasını bitirip barış masasının başına geldiğinde görüşmecilerin hepsi ayağa kalkıyor ve alkışlıyordu. Türkiye'nin barış girişimini görmüyorlar bile. Bu muhalefet aklının ülkenin kader seçiminde iktidar olması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Mart 2022 , 08:05 Güncelleme Tarihi :31 Mart 2022 , 09:09
Başkan Erdoğan’dan Rusya-Ukrayna savaşında gerilimi yükselten ABD ve Batı’ya diplomasi dersi!

İstanbul'da Dolmabahçe müzakerelerinden çıkan olumlu hava, Türkiye'nin barış diplomasisini dünya medyasının manşetlerine taşıdı. CNN International'da "Türkiye neden arabuluculuk için eşsiz bir konumda?" başlığıyla yayınlanan analizde, Ankara'nın kilit pozisyonuna dikkat çekilerek "Avrupa ve Ortadoğu'yu birbirine bağlayan ülke, barışçıl bir ülke olarak öne çıkabilir mi? Rus ve Ukraynalı delegasyonları İstanbul'a geldi ve Türkiye'nin eşsiz siyasi konumunun ilgi odağı haline geldi. NATO üyesi Türkiye, kendine özgü bir profile ve konuma sahip. Birçok Batılı kurumun üyesi ve Batı'nın bir parçası. Türkiye'nin hem Ukrayna hem de Rusya ile deniz sınırı var. Türkiye, Rusya'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük ticaret ortağı. Son yıllarda Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki çatışma bölgeleri üzerinden Rusya ile hem rekabet etti hem de işbirliği yaptı. Türkiye, arabuluculuk için diğer aday ülkelerle kıyaslandığında en büyük paya sahip" denildi.

Arab News, İstanbul görüşmelerinden çıkan olumlu sonuçlara rağmen ABD'nin hâlâ 'Rus taaruzu başlayacak' gibi şüpheci ve gerilimi artıracak açıklamalar yaptığına dikkat çekti. Amerikan New York Times gazetesinde yayımlanan makalede de "19. yüzyıldan kalma bir Osmanlı sarayında (Dolmabahçe Sarayı), Erdoğan tarafından şahsen karşılanan konuklar müzakereyi uzun bir masada yaptı. Müzakerelerin daha ciddi bir noktaya geldiği gerçeği, hem Moskova hem de Kiev ile bağlarını sürdüren Erdoğan'ın sık sık büyük hükümet etkinlikleri düzenlediği sarayda net olarak görüldü. İstanbul'da bir saray müzakerecilerin barış anlaşması umutlarının merkezi oldu" denildi.

TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de, "Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdikmeteki çabaları için Türkiye'ye son derece minnettarız" dedi.


TEKLİFLERİNİ SOMUTLAŞTIRMALARI İYİ BİR GELİŞME
Rus lider Vladimir Putin İstanbul müzakerelerini 'İlerleme var' sözleriyle değerlendirirken Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, "İstanbul'da yapılan Rusya- Ukrayna görüşmelerinden bazı olumlu sonuçlar çıktı. Ukrayna'nın en azından tekliflerini somut olarak formüle etmesi ve kâğıda dökmeye başlaması olumlu. Şimdiye kadar bunu başaramadık. Bu olumlu bir unsur. Ancak daha yapılacak çok iş var. Henüz bir dönüm noktasına gelmedik" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da müzakere sonuçlarının "ileriye dönük olumlu gelişme" olduğunu söyledi.



İLK SİNYALLER OLUMLU
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodomİr Zelenskiy:
İstanbul'daki barış görüşmelerinden gelen ilk sinyaller olumlu. Ancak vatan savunmasına devam edeceğiz. Zira dün geceki görünüme bakılırsa Rus ateşi, barış umudunu boğmaya devam ediyor. Savaş bitene kadar Rusya'ya ambargo kalkmayacak. Ukraynalılar saf insanlar değil. Güveneceğimiz tek şey somut adımlar olacak.

RUSYA, BİZİ İLK KEZ ÜLTİMATOM VERMEDEN İSTANBUL'DA DİNLEDİ
BBC'ye konuşan Ukrayna Başkanlık Ofisi'nden İhor Zhovkva: İstanbul'daki görüşmelerde ilk kez ültimatomlar ve kırmızı çizgiler vermek yerine Rus tarafı Ukrayna'nın tutumunu dinledi. Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakereler kesinlikle ilerledi.


ABD BAŞKANI BİDEN İSE İSTANBUL MÜZAKERELERİ SONRASI AVRUPALI LİDERLERLE YAPTIĞI GÖRÜŞMEDE DESTEĞİNİ KAYBETTİ
ABD Başkanı Joe Biden, İstanbul müzakerelerinden çıkan sonucu değerlendirmek üzere önceki akşam Avrupa'daki partnerleri olan İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'ya 'Quint Beşlisi' toplantısı için davette bulundu. Sabah'ta yer alan habere göre telefon bağlantısıyla yapılan toplantıda müzakerelerin yanı sıra gıda güvenliği, göçmenler gibi krizin tüm sonuçları ele alındı. 1 saat süren toplantıya, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Biden'ın Putin için "kasap" sıfatını kullanmasına karşı çıkması damgasını vurdu. Macron, toplantıda daha önce gazetecilere söylediği sözleri tekrarlayarak "Ben Putin'e kasap demeyeceğim. Sözlerde ve eylemlerde gerilim artırılmamalı. Biz, Avrupalılar olarak coğrafyamızı ve tarihimizi unutmamalıyız. Rus halkına karşı savaşta değiliz" dedi. 1 saat süren toplantı sonrası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rus lider Putin'i aradı. 1 saati aşkın süren telefon görüşmesinde İstanbul'daki müzakerelerin sonuçları konuşuldu. Görüşme sonrası Elysee diplomatları, "Putin, müzakerelerde ilerleme olduğunu söyledi. Ukrayna güvenlik garantileri istiyor. Bu konuyu Ruslar ve Ukraynalılar tartışmalı. Bu aşamada tartışma iki taraf arasında sürüyor. Biz Ukrayna'yı desteklediğimizi zaten belirtiyoruz" dedi. Biden ise İstanbul'da yapılan görüşmelerde Kremlin'i işaret ederek, "Atacakları adımları görene dek, buna fazla bir anlam yüklemiyorum" dedi.


5 BAŞLIĞI ÇÖZEN GÖZYAŞINI DİNDİRİR
Bölgesinde ve dünyada barışın tesisi için aktif diplomasi yürüten Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmaların sona ermesini amaçlayan müzakerelere ikinci kez ev sahipliği yaptı. Dünyanın yakın merceğine alarak izlediği toplantıların "Ukrayna'nın tarafsızlığı, garantör olacak ülkeler, Ukrayna'ya sağlanacak güvenlik garantileri, Ukrayna'nın silahsızlandırılması, Kırım'ın ve Donbas'ın statüsü" olmak üzere beş başlıkta ele alındığı öğrenildi. Bundan sonraki süreçte dünya önce iki ülkenin dışişleri bakanları, daha sonra liderler düzeyinde yapacakları görüşmelere odaklanacak.

1 - Ukrayna'nın tarafsızlığı.
2- Ukrayna'ya sağlanacak güvenlik garantileri.
3- Garantör olacak ülkeler.
4- Ukrayna'nın silahsızlandırılması.
5- Kırım'ın ve Donbas'ın statüsü.

BARIŞ ŞEHRİ İSTANBUL VE MUHALEFET
İstanbul'daki görüşmeleri köşesine taşıyarak 6'lı muhalefetin tavrını eleştiren Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Sanki karşınızda Geziciler var, Türkiye'nin barış girişimini görmüyorlar bile. Bu muhalefet aklının ülkenin kader seçiminde iktidar olması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

Bütün dünyanın gözü İstanbul Dolmabahçe'den ekranlara düşen o görüntüdeydi. Başkan Erdoğan konuşmasını bitirip barış masasının başına geldiğinde görüşmecilerin hepsi ayağa kalkıyor ve alkışlıyordu.

Alkışlar, Türkiye'den dünyaya yayılan barış umudu ve barış yapıcısınaydı. Bunu Fransa Cumhurbaşkanı Macron çok istediği halde başaramadı.
Artık küresel baronların karşısında mazlum milletlere barış umudu veren bir Türkiye var. O yüzden savaşan iki tarafın temsilcileri de, Türkiye'yi ve onun liderini ayakta alkışlıyordu.



Emperyalist güç merkezleri, işin buralara geleceğini, prangalarından kurtulan bir Türkiye'nin sadece bölgesel değil, küresel bir aktör olacağını, kirli tuzaklar karşısında barışı savunacağını çok iyi biliyorlardı. Bugüne kadar yapabildikleri sadece bunu geciktirmek oldu ama başaramadılar.
İşte bu gerçeği ne yazık ki küresel güçler bile takdir etmek zorunda kaldığı halde içerideki Bidensever 28 Şubatçı muhalefet görmüyor, görmek istemiyor. Üstelik seçime giden bir Türkiye'de... Dünyada hiçbir insanın, çocukların öldürüldüğü ve küresel bir boyuta ulaşma ihtimali olan bir savaşa ilgisiz kalamayacağı çok açık. Hele ülkeniz o savaşta etkili bir barış misyonu üstlenmişse...

Ama ne gezer, bizdeki muhalefet daha ilk günden akla ziyan açıklamalar yaptı Savaşın ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle diyordu:
"Güzel bir ülkede yaşamak varken, beraber yaşamak varken, bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak varken böyle bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu?"



İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kılıçdaroğlu'nu bile aratan ucube önerilerle sahne alıyordu:
"S-400'lerden acilen kurtulmalı, Akkuyu Nükleer Santrali'ni derhal millileştirmeli, bölgesel istikrara risk oluşturabilecek Kanal İstanbul projesi durdurulmalıdır."

Sanki karşınızda Geziciler var, Türkiye'nin barış girişimini görmüyorlar bile. Bu muhalefet aklının ülkenin kader seçiminde iktidar olması mümkün mü?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN


TÜRKİYE, RUSYA İLE BATI ARASINDA DA BİR KÖPRÜ OLDU
2019 İlim Yayma Sosyal Bilimler Ödülü sahibi Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Rusya-Ukrayna arasındaki İstanbul müzakerelerini ve sonuçlarını değerlendirdi:


Samimi şekilde barışın tesisi için çaba sarf edenlerin başında Türkiye geliyor. Bundan dolayı 29 Mart'taki görüşme Türkiye'de gerçekleşti. Ankara son derece dengeli bir siyaset izledi. Türkiye, Rusya için bu günlerde dünyaya açılan kapı niteliğinde. Zira Çin ve İran başta olmak üzere Rusya'nın münasebetlerini devam ettirdiği diğer ülkelerin dış dünya ile bağlantıları pek yok. 29 Mart'ta İstanbul'da yapılan görüşmeler yeni bir sürecin başlangıcı. Taraflar karşılıklı tavizlere hazırlar. Ancak anlaşma çok kolay olmayacak. Ukrayna'ya bu kadar askeri yardım yapan ve Rusya ile bütün alanlardaki bağları koparan, hatta Rusya'ya uyguladığı yaptırımlardan kendisi de büyük zarar gören Batı, Slav kardeşlerin barışmasını ister mi? Vladimir Putin için ağır suçlamalarda bulunan ABD Başkanı Biden, nasıl garantör ülke olacak? Kremlin bunu kabul edecek mi? Tüm bunların cevapları, Kremlin'den gelecek açıklama ve sonrasında Batılı ülkelerin sergileyeceği tavırla verilecektir. Bu süreçte Türkiye'ye yine önemli bir görev düşüyor. Barışın bir an önce sağlanması için görüşmelerin Türkiye'de devam etmesinin önemi büyük. Ankara, yalnızca Rusya ile Ukrayna arasında değil, Rusya ile Batı arasında da bir köprü haline gelmiş durumda. Avrupa da sorunun çözümü konusunda Türkiye'ye büyük ümitler bağlıyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN