Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan Yunanistan'a dostluk mesajı: Samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan Yunanistan'a dostluk mesajı geldi. Bakan Akar paylaştığı mesajda "Komşumuz Yunanistan’a, samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz" dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :21 Nisan 2022 , 21:20 Güncelleme Tarihi :21 Nisan 2022 , 21:52
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan Yunanistan’a dostluk mesajı: Samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Komşumuz Yunanistan'a, samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz." ifadesini kullandı.

Akar, Mavi Vatan Tatbikatı'nın Seçkin Gözlemci Günü faaliyetleri sonrasında tatbikata katılan gemilerin komutanlarına video konferans yöntemiyle hitap etti.

Başarılı bir tatbikat gerçekleştirildiğini belirten Akar, "Hem tatbikat hem diğer faaliyetlerimiz gösteriyor ki Türk Deniz Kuvvetleri hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak ve kollamakta azimli, kararlı ve bunu yapabilecek güçte." diye konuştu.

Deniz canlıları dahil çevreye zarar verilmemesi için tatbikatın hem planlama hem icrasında önemli tedbirlerin alındığını vurgulayan Akar, "Bu zaten tüm faaliyetlerimizin temel ilkesidir. Tüm faaliyetlerimizde masum insanlara, çevreye, tarihi dokuya, dini yapılara, kültür eserlerine zarar vermemek için azami gayret gösteriyoruz. Bu konuda iddialıyız." değerlendirmesini yaptı.

"YUNANİSTAN'LA SORUNLARIMIZIN BARIŞÇIL YOL VE YÖNTEMLERLE ÇÖZÜLMESİNİ ARZU EDİYORUZ"
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilere değinen Akar, "Yunanistan ile olan ilişkilerimizde uluslararası hukuka saygılıyız ve daima iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Mevcut sorunlarımızın barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini arzu ediyoruz." dedi.

Bu kapsamda diyaloğun önemine vurgu yapan Akar, "Diyalog konusunda komşumuz biraz yavaş adım atıyor. Biraz daha aktif olmalarını bekliyoruz." diye konuştu.

İki ülke arasında istişari görüşmelerin, ayrıştırma usulleri ve güven artırıcı önlemler toplantılarının gerçekleştirildiğini hatırlatan Akar, savunma bakanlıkları arasındaki güven artırıcı önlemler toplantısının dördüncüsünü Türkiye'de yapmak üzere Yunan yetkilileri beklediklerini bir kez daha söyledi. Bazı Yunan yöneticilerin provokatif eylem ve söylemlerine dikkati çeken Akar, şu açıklamalarda bulundu:

"Bu provokatif eylem ve söylemler, aramızdaki ilişkiyi olumsuz yönde etkiliyor. Hukuk dışı eylemlerin, söylemlerin sağlıklı olmadığını, kimseye fayda sağlamadığını, herkesin bu konuda dikkatli olması gerektiğini tekrar tekrar kendilerine hatırlatıyoruz. Zaman zaman çok çelişkili ifadeler çıkıyor. Bir tarafta 'NATO içinde müttefikiz, komşuyuz' deniliyor, diğer taraftan da düşmanca tutum içinde Türkiye'ye bakış sergileniyor. Olur olmaz, zamanlı zamansız, gerekli gereksiz Türkiye'yi suçlayıcı, karalayıcı birtakım ifadelerin kullanılması kimseye yarar sağlamaz, bunun altını çizmek istiyorum."

Hulusi Akar, Yunanistan'ın çeşitli ittifaklar peşinde koştuğunu, silahlanma yarışına girdiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bu silahlanma gayreti ile Yunanistan ciddi bir maliyetin altına giriyor. Ekonomik durumları zaten malum. Bu şartlar altında bu tür abartılı bir silahlanma gayretinin getireceği mali külfetinin, zararının komşu Yunanistan halkına olacağını görmek lazım. Yunan halkının menfaatine, refahına karşı silahlanma gibi birtakım amaçlar peşinde koşmanın yanlış olduğunu görmek lazım. İki ülke arasındaki ilişkilerde tarih, coğrafya, hukuk ve geçmişte yaşanan tecrübeler var. Bunların hepsini bir kenara bırakıp düşmanca, ayrıştırıcı bir dil kullanmak son derece sakıncalı."

"SÖZ SÖYLEMEYE KİMSENİN HAKKI YOK"
İkili ilişkilerde hukukun önemine vurgu yapan Akar, "Yunanistan uluslararası anlaşmalara aykırı olarak 23 adadan 16'sını silahlandırmış vaziyette. Bu aleni bir ihlal, hukukun temelden, kökünden ihlali. 'Bunu konuşmayalım' diyorlar. Niye? Eğer uluslararası hukuka uyacaksak buradan başlamak lazım. Bu adaları anlaşmalara aykırı şekilde silahlandırırken Türkiye'nin tamamen savunma amaçlı gayretlerine söz söylemeye kimsenin hakkı yok." diye konuştu.

Diyalog kanallarının sürekli açık olmasının önemini ve Türkiye'nin sorunların diyalog yoluyla çözümünden yana olduğunu bir kez daha ifade eden Akar, "Türkiye olarak biz barış için daima bir adım önde olacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Amacımız Ege Denizi'nin tüm zenginliklerinin adil şekilde paylaşımı, Ege Denizi'nin bir dostluk denizi olması. Bunun için gayret gösteriyoruz. Komşumuz Yunanistan'a, samimi olarak uzattığımız bu dostluk elini tutun diyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Akar, Türkiye'nin bölgesinde barışın, huzurun, güvenliğin teminatı olduğunu belirterek, "Türkiye kimse için tehdit değil. Türkiye etkin güvenilir ve güçlü bir müttefik, bunu herkesin bilmesi lazım. Ancak tüm iyi niyetimize rağmen şunu da herkes bilsin ki hiçbir oldubittiye izin vermeyiz. Hiçbir şekilde hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyiz." dedi.

"KIŞKIRTICILIĞIN VE SAMİMİYETSİZLİĞİN TİPİK ÖRNEĞİ"
Kıbrıs'taki gelişmelere de değinen Akar, "Kıbrıs bizim milli meselemiz" vurgusu yaptı. Yıllardır devam eden görüşmelerin çözümsüz kaldığına dikkati çeken Akar, "Tek çözüm egemen, eşit, bağımsız iki devlet. Bunun dışında herhangi bir çözüm olmadığı, olamadığı bu 50 yıllık süreçte görülmüştür." ifadesini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, terör örgütü PKK/YPG'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde temsilcilik açtığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Bunlar kışkırtıcılığın ve samimiyetsizliğin, Türkiye'ye karşı terörü desteklemenin tipik örnekleridir. PKK/YPG terör örgütü. Siz bunlara yer, yurt veriyor, onları destekliyorsunuz. Terörü destekliyorsunuz. Bunlar doğru şeyler, çıkar yollar değil. Bunlar çıkmaz sokaktır. Türkiye, anlaşmalar çerçevesinde Kıbrıs'ta garantör bir devlet. Kim ne yaparsa yapsın biz kendi garantörlük haklarımızı, sorumluluklarımızı bugüne kadar yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Türkiye, Kıbrıs'ta barışın, huzurun ve güvenliğin teminatı olmuştur, olmaya devam edecektir. Biz daima Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Diyalog çağrılarımızı bazıları zafiyet olarak görüyor. Bu zafiyet değil. Biz barışçıl yol ve yöntemlerle sorunları çözmeye çalışıyoruz. Fakat diğer taraftan da hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyiz dediğimiz zaman da bu bir tehdit değil. Bu manada biz ülkemizin ve KKTC'nin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız çok şükür buna da muktediriz. Bunun bilinmesi lazım."