Şimdi dikilecek 132 bin ağacıyla, yürüyüş yollarıyla bu projeye karşı çıkmakla kalmıyor, buraların yabancılara satılacağı iddiasıyla mileti galyana getirmeye çalışıyor. Bunlar için Arabı, Ortaasyalısı yabancıdır. Bu zatın merhum Aliye İzzetbegoviç için söylediği sözler onun hangi kriterlere göre ayrım yaptığını gösterir. Aliya'nın karargahını mağara diyerek değersizleştirmeye çalışanlara en güzel cevabo Boşnak kardeşlerimizin vereceğine inanıyorum. Sen mağarada yaşayanlarla siyasi ortaklık yapıyorsun, onlarla devam et. Onların hali ortada. Gel bir an önce o mağaradakilerden kurtul. Bay Kemal boşuna uğraşma, biz verdiğimiz sözün arkasındayız.
KILIÇDAROĞLU'NUN ARAPÇA TWEETİ
Aşağılık kompleksi ruhlarına öyle sinmiş ki medeniyet ve tarihimize ihanet ederken, batıya bir hayranlık beslerler. Bu zat Arapça mesajını Türkiye'nin çıkarını savunmak için değil, Körfez sermayesini tehdit için attı. Sermaye sahiplerinden devletin memuruna kadar herkesi tehdit ederek yatırımları engellemk siyaset değil, ihanettir. Bunların derdi ne ülkenin kalkınması, ne milletin refahı, ne Türkiye'nin gelecğeidir. Anlaşılan o ki son görevin adı misyon havalimanıdır. Tek parti faşizmini kusmayı siyaset sanan bu güruhu zavallılığıyla tek başına bırakıyoruz.
Varsın onlar İstanbul'a hizmet diye musluk açmaya devam etsinler. Biz İstanbulla birlikte ülkemizin tamamına eserlerimizle, yatırımlarımızla mührümüzü vurmayı sürdüreceğiz. 29 Mayıs'ı da Bay Kemal istersen sen de gel... Atatürk Havalimanı'nda kutlayacağız. Sen 700 kişiyi topla götür, engeller kurmaya çalış. Biz orada 29 Mayıs İstanbul'un fethini kutlayacağız.
SURİYELİ GÖÇMENLER TARTIŞMASI
Son günlerde yaşayanan Suriyeli sığınmacılar tartışması kirli planın parçasıdır. Bizi endişelendiren CHP'nin başındaki zatın aynı küçük siyaseti, ülkede kin ve nefret tohumları atma pahasına sürdürmektedir. Bu parti ülekmizin açık kapı politkasının yetersizliğinden, kalıcı çözüm arayışlarına girilmemesidnden, bu insanların toplumsal hayata katılım gibi hizmetlerin verilememesinden söz ediyor. CHP'nin kin, nefret kokan sözlerinin karşı çıkıyor mazlumların yanında yer alacağımızı söylüyoruz.
Temsilcisi olduğumıuz insani ve ahlaki duruş çemberi her vatandaşımızı kapsamaktadır. Bu çemberin dışında kalanlar da var. Darbeciler, vesayetçiler, terör örgütü destekçileri, ülke düşmanları bunun dışındadır. Geçmişte başka partilere oy vemriş olsa da bu hassasiyetleri paylaşan herkesi çzigimizin gerisinde görüyoruz. Bu yerli, milli, özgürlükçü, kapsayıcı duruşumuzu koruyacağız.
Ülkemizin içinde attığmız her adım gibi sınırlarımız dışındaki her politklamızı bu anlayışla belirtyiyor ve uyguluyoruz.
Enerji ve hammadde fiyatlarının tetiklediği enflasyon, ekonomik sıkıntılar herkesi kara kara düşündürüyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra insanlığın Rusya-Ukrayan arasındaki bu savaşta Ukrayna topraklarındaki vitrinin oluşturduğu büyük çatışma riski güvenlik planlarını öne çıkardı.
NATO'NUN GENİŞLEMESİ
NATO doğu sınırlarını güçlendirmek için arayışlar içinde. Genişlemeye yönelik kimi adımlar atılıyor. Ukrayna krizinin ardından sergilenen dayanışma, açılan kucakları, gösterilen hoşgörüyü tebessümle izliyoruz.
Biz yıllarca terörle mücadele etmiş bir NATO müttefiki olarak bu tabloyla hiç karşılaşmadık. Müttefiklerimizden bizim hassasiyetlerimizi anlamalarını, saygı göstermelerini, mümkünse destek vermelerini bekliyoruz.
Bizim terör örgütlerinnin saldırılarına karşı sınırlarımızı koruma hassasiyetimiz var. Yıllarca çok acılar çektik, bedeller ödedik. Bu hassasiyetimize hiçbir müttefikimiz beklediğimiz ölçüde saygı göstermedi. PKK ve DEAŞ'ın ssınırlarımıza dayandığı dönemde hava savunma sistemlerinin götürüldüğü günleri unutmadık.
Türkiye'yi güç durumda bırakmak için çabalayan NATO'daki müttefiklerimizi biliyoruz. Kardeşlerimize karşı sorumluluklarımızdan kaynaklanan hassasiyetlerimiz var. Bu insanlara sırtımızı dönemeyiz. NATO ve AB içinde her türlü şımarıklığı sergileyen kimi ülkelere sınırsız hoşgörü gösterseler de müttefiklerimizimizin bu yaklaşımımızı paylaşmadıkları açıktır.
İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİNE: EVET DİYEMEYİZ
Bu tavırlara rağmen biz ittifak içinde sorumluluklarımızı yerine getirmeyi sürdürdük. Bu önümüze getirilen her teklife evet diyeceğimiz anlamına gelmiyor. NATO'nun genişlemesi bizim hassasiyetlerimize gösterilecek saygıyla anlamlıdır.
Caddelerinde teröristlerin o ülkenin polislerin desteğiyle eylemleri yapılırken, biz bunları görmeyecek miyiz? İsveç'te 30 teröristi istedik, 'Vermeyiz' dediler. Siz teröristleri vermeyeceksiniz, bizden NATO üyeliği isteyeceksiniz. Bu güvenlik teşkilatını güvenlikten yoksun hale getirmeye biz evet diyemeyiz. Bu yanlış Yunanistan ile bir kez yapıldı. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış, yorulmasınlar, gerek yok.
TERÖRLE MÜCADELE
Türkiye'nin 2016 yılından beri uyguladığı güvenlik stratejisi bulunuyor. Reyhanlı'dan Şemdinli'ye kadar coğrafyanın durumuna göre değişmekle birlikte 30 km derinlikte güvenlik hattı oluşturuyoruz.
Türkiye'nin terörle, göçle, mezhep ve köken ayrımcılığı tuzağıyla hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz. Bu ülkelere verilen paralar açık net ortada. Yüz milyonlarca avroyu bunlara veriyorlar, terör örgütü palazlansın diye. Binlerce TIR silah, araç gereç Türkiye'deki terör örgütlerine gönderilmedi mi? Bunlar NATO ortağı değil miydi? Bu delikten bir daha sokulmayacağız.
Güvenlik bölgelerinin önemli kısmını tamamladık. Kalan kısımlarla çalışmaları hayata geçirmekte kararlıyız. buradan hem bölgede etki sahibi ülkelere hem de NATO'daki müttefiklere sesleniyorum; gelin Türkiye'nin haklı, meşru harekatlarına destek verin, ayağımıza çelme takmaya çalışmayın. Biz müttefiklerimizden farklı olarak demokrasi ve güvenlik operasyonlarımızı hiçbir masumun saçının teline zarar vermeden yürütüyoruz. Zaten aksi bir durum olsaydı dünyayı başımıza yıkarlardı.
500 bin Suriyelinin kendi topraklarına dönüşünü sağladık. Briket evlerle sınırlarımız ötesinde ailelere daha insani şartlara sahip yerler yapıyoruz. Uluslararası kuruluşların desteğiyle eğitimden sağlığa, sanayinden tarıma 1 milyon kişiyi barındıracak şehirler kuruyoruz.