İNCE DÖNEN FIRILDAKLARI YILLAR ÖNCE ANLATMIŞ
CHP'de yaşanan bu liyakatsiz ve entrika dolu ilişkiler CHP'den ayrılan Muharrem İnce'nin 2018 yılında yaptığı açıklamaları akıllara getirdi.
İnce şu ifadeleri kullanmıştı:
"Bir Parti Meclisi kurultaydan sonra en üst organdır. Belediye Başkan Yardımcısı, Parti meclisi üyesi olmuş. Normalde Belediye Başkanının üzerinde olması lazım. Parti meclisi üyesi Milletvekilinin de üstünde yani yöneticisi. Şimdi Belediye Başkan Yardımcısı orada parti meclisi üyesi yarın o ilçenin Belediye Başkanlığı seçimi yapılırken oy kullanacak öyle mi. Başkan Yardımcısı… Sakarya'da il başkanlığı yarışı yapıldı. Bir aday kazandı bir aday kaybetti. Kaybedeni parti meclisi üyeliğine aldı. Neden kazanan Muharrem İnce'yi desteklediği için. Bu yapı mı Türkiye'yi yönetecek?
İl Başkanının kızı parti meclisi üyesi kızı babasının üstünde şuanda… Bu yapı mı yapacak yani? Partinin genel sekreteri parti meclisi listesinde yok. CHP'nin tarihinde 9 Eylül 1923'ten bu yana böyle bir olay olmuş mudur? Partinin genel sekreteri parti meclisi listesinde yok.
"BU YAPIDAN BAŞARI ÇIKMAZ"
Partide müdür maaş alıyor partiden. Belediye başkanının danışmanı partiden maaş alıyor. Bunlar oy kullanacak, yönetecek, karar alacak öyle mi? Belediye Başkan Yardımcısı bir anlamda Belediye Başkanının amiri olacak sonra belediyeye gelecek düğme ilikleyecek. Partiyi mutlu bir azınlık ele geçirdi. Çankaya'yı Bakırköy'ü Sarıyer'i bunları aldı mı? Ohh keyifleri iyi. Ordu'da ne oluyor kimsenin umurunda değil. Yani Belediye Başkanlarına talimat veriyor Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili ama Ordu'da sıfır belediye var. Kendi de belediye başkan adayıydı. Şanlıurfa'da sıfırsın Erzurum'da sıfırsın bitmişsin.. Kimsenin düşündüğü yok. CHP'deki mutlu azınlık buna kabul… Bu yapıdan başarı çıkmaz."
CHP'DE YÜKSELMENİN BAZI YOLLARI OLDUĞUNU GÖRDÜK
Öte yandan Gazeteci Yazar Murat Özer, konuya ilkişkin A Haber'de değerlendirmelerde bulundu.
Özer CHP'de ciddi bir liyakat sorunu olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Özer, CHP'de yükselmenin bazı yollarının olduğunu ve ses kayıtlarına bakıldığında bunların liyakat ve ehliyet olmadığının net bir şekilde görüldüğünü söyledi.