Göktaş'ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
"Yakın siyasi tarihimizin en büyük iftirası "128 milyar dolar yalanın!" konu alan, müvekkil Sn. Berat Albayrak adına açmış olduğumuz davanın, İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/61 Esas ve 2022/209 Karar sayılı numarası ile kabulüne karar verildiğini; işbu karara karşı yapılan itirazın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddine karar verildiğini ve davalı Cumhuriyet Halk Partisi'nin müvekkil Sn. Berat Albayrak'a attığı iftiralar nedeniyle tazminat ödemeye mahkum olduğunu kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.
Yukarıda bilgileri verilen dava kapsamında tescillenen CHP'nin yalanı, ilk aşamada tarafımızca ciddiye alınmamış, müvekkil Sn. Berat Albayrak'ın görev aldığı dönemde defalarca uğramış olduğu iftira silsilelerinden biri olarak düşünülmüş ve bu iftiranın da diğer iftiralar gibi milletimizin vicdanında kabul görmeyeceği bilinciyle hareket edilmiştir. Devam eden süreçte ise, meselenin ucuz ve pespaye bir yalandan ziyade; CHP'nin tek bir merkezden yönettiği, genel başkanından milletvekiline, il başkanından birçok yöneticisine kadar bilinçli bir şekilde iştirak ettikleri organize bir iftira kampanyası olduğu anlaşılmıştır.
DEVLETİN MALI 'YETİMİN HAKKI' ŞİARI
Çok iyi bilindiği üzere müvekkil Sn. Berat Albayrak, milletinin hizmetinde olduğu süre boyunca devletin malı "yetimin hakkı" şianyla hareket etmiş, devletin bir kuruşunu dahi boşa harcamamış ve harcatmamıştır. Dava dilekçesinde ve ilgili kurumların kamuoyu nezdinde yapılan açıklamalarında açıkça belirtildiği üzere; "Merkez Bankasının herhangi bir miktarda döviz ya da TL cinsinden kaynağının farklı yere transfer edilme, yok olma ya da buhar olma ihtimali yoktur. Ayrıca para akışının her bir kuruşunun izi sürülebilir ve takip edilebilirdir." Nitekim bu kadar büyük ve organize bir yalana konu edilen bu iftira, son derece yalın ve gerçek bir ifade ile bertaraf edilmiş ve milletimizin vicdanında her daim mahkâm olan CHP, yargı süreci sonunda da yalanlarıyla haksız bulunmuştur.
Devletin hazinesini boşaltmak, yandaşlarına peşkeş çekmek gibi yakın siyasi tarihimizin en büyük iftirasının mimarlarının CHP yöneticileri arasından çıkması şaşırtıcı değildir. Zira akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı bu akıl almaz iftirayı atabilmek ancak; "kişinin işi kendisinden bilmesi" ile izah edilebilir. Öyle ki, Sn. Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine başladığında, "kasa boş, hazinede para yok, IMF'den borç alın" yönlendirmesi yapanlar ile "128 milyar dolar buhar oldu" yalanını ortaya atanların aynı kişiler olması sadece çelişkiyle açıklanabilecek bir durum değildir. Sn. Berat Albayrak bakanlığı devralmadan önce 98,4 milyar dolar olan rezerv; görevi bıraktığı Kasım 2020 tarihinde ise tarihte örneği olmayan finansal saldırılara, yabancı ülke yaptırımlarına ve ağır pandemi şartlarına rağmen 85,2 milyar dolar olmuştur. Bunun yanında özellikle pandemi etkisiyle ortaya çıkan dünya tarihinin en büyük ekonomik krizlerinin birinde, devlet tüm finansal enstrümanlarıyla vatandaşının yanında durmuştur. Sn. Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini üstlendiği süreçte yaşanan onca krize rağmen, Türkiye ekonomisinin diğer ülke ekonomilerinden pozitif ayrıştığı; dönemin koşulları düşünüldüğünde, ekonomi yönetiminin büyük bir başarı sergilediği ortadadır. Bu başarının yanı sıra Merkez Bankası, tarihinde görülmemiş bir şekilde toplam 165 milyar TL'nin üzerinde kâr elde ederek rekor kırmıştır. Tüm bu rakamlar son derece şeffaf ve dileyen herkesin ulaşımına açık olduğu halde, bu yalanı ortaya atmanın etki ajanlığından başka bir anlam ifade etmediği ortadadır.
CHP'nin tarihi boyunca bu ülkeye sağlayamadığı katma değer ve hizmeti, müvekkil Sn. Berat Albayrak'ın çok kısa sayılabilecek bir görev süresinde başarması hazımsızlıklarını zirveye taşımaktadır. Sn. Berat Albayrak'ın odak noktası haline getirilmeye çalışılmasının sebebi, şahsına olan hasımlıktan değil, bu ülke için hayata geçirdiği plan ve projelerden kaynaklanmaktadır. CHP, Sn. Berat Albayrak döneminde, tam bağımsız Türkiye yolunda enerji arz güvenliğini sağlamak hedefiyle sürdürülebilir enerji altyapı sistemlerine ve öz kaynaklarına yapılan yatırımlara; elektrik arzında dışa bağımlılığı bitirme hedefiyle hayata geçirilen Güneş Enerji Sistemlerine, Rüzgar ve Hidroelektrik Enerji Santrallerine; temelleri atılan bor fabrikalarına; yılda 100 milyon tonun üzerinde yerli kömür üretimiyle Cumhuriyet tarihi rekorunun kırılmasına; 65 yıllık rüya olan Nükleer Enerjinin ülkemiz ile buluşturulmasına; mavi vatanda yeni bir çığır açan sondaj gemilerinin alımına, bu gemilerin Karadeniz'de tespit ettiği ve çok yakın zamanda milletimizin hizmetine sunulacak olan yüz milyarlarca dolar değerindeki 540 milyar metreküplük doğalgaz rezervine ve 4 ayrı sondaj gemisiyle tespitlerine aralıksız devam ederek çok yakın zamanda halkımıza yeni müjdeler getirecek çalışmalara, kısacası ülke hayrına yapılan her işe düşmanlık beslemektedir. CHP, Sn. Berat Albayrak döneminde, ülkemize yönelik finansal saldırıların gerçekleştiği süreçlerde milyarlarca dolar zarara uğratılan odaklara üzülmektedir. Yurt dışından yüzlerce ton altının ülkemize getirilmesini ve 2016 yıl sonunda yaklaşık 116 ton olan altın rezervlerinin 2020 yıl sonu itibariyle 458 tona ulaşmasını hazmedememektedir. Ana muhalefet partisi, özellikle pandemi döneminde ülkenin yönetilemez hale gelmesini isterken; müvekkil Sn. Berat Albayrak döneminde, dünyada emsali olmayan şekilde atılan hızlı adımlarla esnafın, işçinin, işverenin, çiftçinin kısacası tüm ülke vatandaşlarının yanında olunduğu gerçeğini içine sindirememektedir. CHP, gizli kapılar ardında IMF'ye bağlılığını bildiren yöneticilerinin tüm ısrarlı çabalarına rağmen, IMF'den borç alınmamasının, dahası IMF'ye yardımda bulunulmasının mahcubiyetini yaşamaktadır. CHP'yi bu kadar saldırgan yapan; Sn. Berat Albayrak döneminde, dünya tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden biri yaşanmasına rağmen, Türkiye'nin en fazla büyüyen ülke olması, dönemin şartlarında faiz, enflasyon ve kurun kendi istedikleri seviyelerde olmamasıdır. Bu sayfalara sığmayacak daha birçok hizmet ve icraat karşısında müvekkil Sn. Berat Albayrak'a karşı sadece akla ziyan yalanlara, içi boş iftiralara ve hakaretlere sığınmalarının takdirini milletimize bırakıyoruz.
Belirtmek isteriz ki, attığı her adımda, izlediği her politikada yerli ve milli duruşunu ortaya koyan Sn. Berat Albayrak'ın, muhalefetin yalan ve iftiralarına maruz kalması şaşırtıcı değildir. Müvekkilin görevi bırakmasına rağmen yalan ve öfke kusmaya devam etmelerinin sebebi ise, Sn. Berat Albayrak döneminde yapılanların kısa, orta ve uzun vadede Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesine büyük katkılar verecek olmasından kaynaklanmaktadır. Tarih boyunca bu millete hizmet etme şianyla hareket eden herkes; CHP tarafından yalan ve iftiralara konu edilmiş, bundan sonra da edilmeye devam edecektir. Bu durum, müvekkil Sn. Berat Albayrak'ın görev süresi boyunca da görevini bıraktıktan sonra da duruşuna halel getirmemiştir. Netice itibarıyla, bağımsız Türk yargısı tarafından tescillenen ve kesinleşen "128 milyar dolar yalanı" davası kapsamında, davalı CHP'den tahsil edilecek olan 60.000 TL'nin tamamının CHP ve gizli ittifak ortaklarını rahatsız edeceğini de bilerek, müvekkil Sn. Berat Albayrak tarafından Türkiye şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı'na bağışlanacağını kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.
Sayın Berat Albayrak Vekili Av. İsa Sinan Göktaş"
128 MİLYAR YALANI 'BURASI ÇOK ÖNEMLİ' KİTABIYLA ÇÜRÜDÜ
Hazine ve Maliye eski Bakanı Dr. Berat Albayrak, "Burası Çok Önemli!" kitabıyla görev yaptığı dönemlerde, yaşadıklarını ve bilinmeyenleri kaleme almıştı.
Albayrak'ın söz konusu kitapta Merkez Bankası rezervlerini detaylıca yazdığı görüldü.
Kitabın 237-238.sayfasında yer alan bölümde, şu ifadeler yer aldı:
"2019 ve 2020 yıllarındaki rezerv değişimleri toplu halde değerlendirildiğinde rezervler üzerinde baskı oluşturulan üç temel faktör oldu. Birincisi, 30,3 milyar doları bulan cari açık.
Bu açık büyük oranda pandemi döneminde ihracatın durması, turizm gelirlerindeki düşüşten ve altın ithalatındaki artıştan kaynaklandı. İkincisi, tüzel ve gerçek kişilerin yabancı para mevduatlarındaki 74,7 milyar dolarlık artış.
Üçüncüsü, reel sektörümüzün net yabancı para açık pozisyonunda gerçekleşen 51,9 milyar dolarlık azalma, yani dış borç geri ödemesi yapılması."
BRÜT REZERV ESAS ALINIR
"Bu saydığım üç faktörü üst üste koyduğumuzda 2019 ve 2020 yıllarındaki toplam 156,9 milyar dolar döviz ihtiyacının ortaya çıktığı görülür. Geldiğimiz noktada, Merkez Bankası'nın rezervleri ne durumda, ona bakalım.
Bu konuda bütün dünyanda kabul görmüş uluslararası standart, IMF tanımlı rezervdir. Bir ülkenin döviz rezervi incelenirken Merkez Bankası'nın brüt rezervi esas alınır. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılı sonundaki rezerv seviyesi 28,1 milyar dolardı.
Biz bakanlık görevine başlamadan önceki Haziran 2018'deki seviye ise 98,4 milyar dolar, görevi bıraktığımız Kasım 2020 tarihinde 85,2 milyar dolardı. Yaşanan kur saldırılarına rağmen rezervlerimiz 2019 yılı sonunda 105,7 milyar dolara yükseldi ancak pandemi döneminde bir miktar gerileyerek, 2020 sonunda 93,6 milyar dolar oldu.
Pandemiden çıkışla birlikte özellikle 2021 yılı sonuna rezervlerimiz artarak 111 milyar dolar seviyesine ulaştı. Yakın geçmişte yaşadığımız onca sınamayı, pandemi ve küresel krizleri başarıyla geçerek resmi rezervlerimizi korumayı başarmışız."