TÜSİAD TL ile kredi çekip dolara yatıran şirketlerin önünü kesen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu,'nun adımını boşa düşürmek için üyelerine dövizlerini yurt dışına kaçırmalarını tavsiye etti.
BDDK geçtiğimiz hafta TL ile kredi çekip dövize yatıran şirketlerin önünü kesen bir karara imza attı.
Dövizinin TL karşılığı 15 Milyonu aşan şirketlere kredi verilmeyeceği açıklandı. Bu karar ile 17 bandından seyreden doların ateşi düştü.
TÜSİAD RAHATSIZ OLDU
Doların değeri daha da düşeceği düşünülürken TÜSİAD yine ekonomiyi hedef almayı seçti.
TÜSİAD rant kapıları kapanınca parasını yurtdışına kaçırmak isteyen üyelerine adeta yol gösterdi.
"DÖVİZİNİZİ YURT DIŞINA KAÇIRIN" TAKTİĞİ
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, "Yurtdışında yer alan iştirakleri varsa oraya para çıkartabilirler. Yani buradan yurtdışına para çıkışı olabilir."
Öztok şunları söyledi:
"Onun dışında tehlikeli gördüğüm birkaç vaziyet var. Şirketlerin yurt dışında var olan iştirakleri varsa oraya para çıkartabilirler. Bu belki ileride engellemeye çalışılır bunun dışında şirketler kâr payı da dağıtabilir, ben temettü dağıtırım der ve şirketten para çıkar."
"BU ÜLKENİN KAYNAKLARINI YURTDIŞINA KAÇIRMANIN DERDİNDELER"
Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem TÜSİAD'ın giriştiği bu rezilliği yorumladı. Erdem şunları söyledi:
"Şimdi sanayiciden ne söylemesini beklersiniz, 'Faizi düşürün bize sermaye verin biz üretim yapalım istihdam açalım." Ama TÜSİAD ne diyor, 'Faizler artsın biz üretim yapmayalım paramızı yurtdışına kaçıralım.' Bunlar bu ülkeye düşman mı? Bunlar bu ülkede yüzde 200-300 kazanmışlar son 20 yılda. Ama bu ülkenin kaynaklarını yurtdışına kaçırmanın derdinde. BDDK işte bunları gördü. Acı verici bir olay bu. Rahatsız edici."
BAŞKAN ERDOĞAN TÜSİAD BAŞKANINA SESLENMİŞTİ: SEN DAHA ÇIRAKSIN HADDİNİ BİL
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan geçtiğimiz haftalarda yaptığı skandal açıklamalarla Türkiye'nin büyüme rakamları üzerinden ekonomiyi ve Türkiye'nin dış politikasını hedef aldı.
Başkan Erdoğan ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın açıklamlarına sert bir şekilde yanıt verdi.
Erdoğan, "Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil." ifadelerini kullandı.
Erdoğan TÜSİAD'a yönelik şunları söyledi:
"Ülkenin diğer tüm meselelerini Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle biz hal yoluna koyarız. NATO meselesinde de İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? İsveç'in, Finlandiya'nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. İşte Batı'yı görüyoruz. Almanya'da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa'da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere'de hakeza öyle.
AĞABABALARINIZLA AYNI KAFADASINIZ
Avrupa'nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız.
Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır.
"Daha önce çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, ülkemizde ekonomik sorunlara teşhis yanlış koyulduğu için, tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir. Öyle diyor TÜSİAD'ın şu anda başındaki, 'Büyüme her şey değildir.' Öyle diyor, 'İhracat endeksli bir büyüme her şey değildir.' İhracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Bütün bu adımlar, hepsi CHP ağzı. İhracatın olmayacak, büyüme olmayacak sadece ithalat öyle mi? İthalat seni zaten bitirir, batırır. Böyle şey mi olur? 'İthalata dayalı bir ihracat' dersen bunu aklım alır. Öyle ürünler var ki bu ithalata dayalıdır. Ama ihracatı bir kenara koyacak olursan o ülke zaten yürümez. Biz bunları yapıyoruz ama sizin mantığınız, anlayışınız zaten bu işleri almaz. Bundan dolayı da iki de bir başkan değiştiriyorsunuz. Başka gidecek yeriniz de yok. Türkiye'deki enflasyon, kamu maliyesindeki bozulmadan, arzdaki azalmadan ve talepteki aşırı yükselişten değil de enerjiden kura kadar farklı sebeplerin ağırlıklı olduğu sorunlardan kaynaklandığı için, buna klasik anlayışla çözüm aramak beyhudedir.
BUNLAR NE ZAVALLI
Diyorlar ki 'Akademisyenleriniz olacak.' Be zavallı, bizim yanımızda, kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Bizim çalışanlarımızın içinde akademisyenlerimiz de var, partimizin içinde, TBMM'de akademisyenlerimiz de var. Biz kiminle, nerede, nasıl çalışacağını 20 yıldır ispat etmiş olan bir partiyiz. Bay Orhan, bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceğin isimlerle çalışırız. Kafaya bak. Bunlar ne zavallı."