Konya'da Dr. Ekrem Karakaya'nın ölümüyle planlanan kirli tezgah deşifre oldu! Tweet atan hesaplar PKK ve FETÖ'yle bağlantılı botlar

Konya'da görevi başındayken öldürülen Dr. Ekrem Karakaya'nın vefatının ardından provokasyon amacıyla atılan ve sağlık sistemini kilitlemeyi amaçlayan tweetlerin oyunu ifşa oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre Dr. Karakaya'nın ölümünden sonra 318 bin 806 adet paylaşım yapıldığı ve bunların bir kısmının FETÖ ve PKK'yla iltisaklı olduğı belirtildi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Temmuz 2022 , 13:49 Güncelleme Tarihi :14 Temmuz 2022 , 14:04
Konya’da Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümüyle planlanan kirli tezgah deşifre oldu! Tweet atan hesaplar PKK ve FETÖ’yle bağlantılı botlar

İÇİNDEKİLER

Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şu şekilde:

Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve bağlı il birimlerince, kanunların verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre yürütülen sanal devriye faaliyetleri kapsamında; 6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi'nde Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem KARAKAYA'nın öldürülmesi olayının kısa süre içerisinde sosyal medya platformları üzerinde gündem olduğu tespit edilmiştir.

Söz konusu olay ile ilgili olarak son 1 ay içerisinde kendisini doktor olarak tanıtan 2.199 adet yeni hesap açıldığı, açılan hesaplardan 671 adet isimli hesaptan 111.239 adet paylaşım yapıldığı, 1.528 adet bot hesap tarafından ise 207.567 adet paylaşım olmak üzere toplam 318.806 adet paylaşım yapıldığı görülmüştür.

Sağlık çalışanlarının ve hastanelerin yeterince korunmadığı, sağlıkta şiddet olaylarına ilişkin yasaların yetersiz olduğuna dair söylemlerin dolaşıma sokularak dezenformasyon faaliyetlerinin yürütülmeye çalışıldığı ve kamuoyu üzerinde panik ve güvensizlik oluşturabilecek söylemlerin bilgisayarlar tarafından yönetilen bot/operasyon hesaplar aracılığıyla yayıldığı belirlenmiştir.

Yapılan tüm paylaşımlar incelenmiş, "halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine düşmanlığa ve/veya kin beslemeye alenen tahrik eden, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla içerik üreten" hesaplar hakkında çalışma yapılmış ve suç unsuru içerikli paylaşım yapan 22 hesap yöneticisi/kullanıcısı tespit edilerek haklarında adli işlemlere başlanılmıştır.

Sosyal medya platformu Twitter'da #DoktorumaDokunma #HekimlereOrganizeSaldırı #SağlıktaTerör #DrEkremKarakayaÖLDÜRÜLDÜ #konyaşehirhastanesi #SağlıktaŞiddeteHayır etiketleri ile alakalı olarak yapılan Bot Tespiti çalışmasında;

İlgili etiketlere ilişkin toplam 34.748 hesap arasından 17.745 hesabın bilgisayarlar tarafından yönetilen bot hesap olduğu tespit edilmiştir."

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde Şeyhmus Baraş isimli doktorun hasta yakınları tarafından darp edildiği görüntüler ortaya çıkmış söz konusu olay büyük tepkiyle karşılanmıştı.


Olayın ardından 4 kişinin gözaltına alındığı ifade edilirken saldırıya uğrayan doktor Baraş işinden istifa etmiş, saldırganların mahkeme tarafından serbest bırakıldığını öğrenince de diplomasını yırtmıştı. Olayın arkasından FETÖ'nün sağlık sistemini kilitleme ve çalışamaz hale getirme planı ortaya çıkarken söz konusu doktor Şeyhmus Baraş'ın da FETÖ bağlantıları deşifre oldu.

İŞTE ŞEYHMUS BARAŞ VE FETÖ BAĞLANTILARI
Doktor Şeyhmus Baraş FETÖ okulundan mezun. Bununla birlikte kardeşlerinden biri de FETÖ okulundan mezun ve Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitimine devam ediyor.

KHK İLE İHRAÇ EDİLEN KARDEŞ
Baraş'ın bir diğer kardeşi ise öğretmen. Ancak KHK ile ihraç edildi ve ve mesleğinden uzaklaştırıldı. Bununla birlikte öğretmen kardeş Baraş 2018 yılında da gözaltına alındı. Kardeşlerden bir diğeri de 2014-2016 yılları arasında FETÖ'ye bağlı Fatih Üniversitesi'nde Tıp Fakültesi'nde okudu.

AİLENİN EĞİTİM TERCİHLERİ FETÖ'DEN YANA
Kardeşlerin eğitim tercihlerinde ortak nokta hepsinin tercihlerini FETÖ'yle iltisaklı eğitim kurumlarından yana kullanması oldu.

İLK SAHİP ÇIKAN FETÖ İLTİSAKLI HEKİMSEN SENDİKASI
Şeyhmus Baraş'a olay sonrası ilk sahip çıkan HEKİMSEN oldu. HEKİMSEN, FETÖ ile iltisaklı bir sendika. HEKİMSEN Başkanı Adil Kurban, Risale Akedemi isimli TV programında FETÖ'cülerin de referans kitap olarak kullandığı Said-i Nursi kitaplarının Milli Eğitim müfredatına konulması gerektiğini geçmişte söyledi.

SENDİKANIN 7 YÖNETİCİSİNDEN 4'Ü FETÖ İLTİSAKLI
HEKİMSEN'in 7 yöneticisinden 4'ü FETÖ ile iltisaklı. Onlardan biri İbrahim Taka; 2018 yılında silahlı terör örgütüne üye olmaktan hakkında işlem yapıldı. Kardeşi Ümeyye Taka Aydın ByLock kullancısı ve FETÖ'nün hekim yapılanmasında üst düzey kişilerle bağlantılı.

Diğer yönetici Hakan Özkan ise 2012'de FETÖ'nün örgüt evlerinde kalmış bir isim. Ogün Uçar da 15 Temmuz sonrası FETÖ'ye haksızlık yapıldığını beyan etmişti.

TÜM BUNLAR TESADÜF MÜ?
Sağlık çalışanına şiddet gibi toplumun son derece hassas olduğu bir nokta ile başlayan olayda bu kadar FETÖ bağlantısı çıkması sadece tesadüf mü?

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde Şeyhmus Baraş isimli doktorun hasta yakınları tarafından darp edildiği görüntüler ortaya çıkmış söz konusu olay büyük tepkiyle karşılanmıştı.

Olayın ardından 4 kişinin gözaltına alındığı ifade edilirken saldırıya uğrayan doktor Baraş işinden istifa etmiş, saldırganların mahkeme tarafından serbest bırakıldığını öğrenince de diplomasını yırtmıştı.



Söz konusu bu olayla ilgili dikkat çeken detaylar da günyüzüne çıkmaya başladı.

Hasta yakınlarının ifadesinde, söz konusu hekimin olay yerine sonradan geldiği anlaşıldı. Üstüne üstelik 39 derece ateşle yanan bir çocuğun tedavisi için sadece muayene ücreti değil ilaçlar için de ayrı ücret talep edildiği öğrenildi.

Bu durum karşısında devlet hastanesine gitmek isteyen aileye, hekim tarafından yakışıksız bir sözle kapı gösterilince olayın cereyan ettiği ve arbede çıktığı anlaşıldı.



UCUZ ŞOV: KAMUDA ÇALIŞAN BİR HEKİM EDASIYLA DİPLOMASINI PARÇALADI
Yaşadığı olayı bir algı malzemesi haline getirerek propaganda furyası oluşturan özel sektör çalışanı Şeyhmus Baraş isimli hekimin kamuda çalışan ve diplomasını yırtan bir hekim edasıyla diplomasını yırtması ise dikkatlerden kaçmadı.

Adliye önünde hekimlik diplomasını parçaladıktan sonra fotoğrafları bütün medyaya kendisinin servis etmesi, özelde çalıştığı halde kamuda çalışan tüm hekimleri istifaya davet etmesi bu durumu kanıtlar nitelikte.



FETÖ İLTİSAKLI HEKİMSEN KOKUYU ALINCA HEMEN ATLADI!
Başkanı FETÖ iltisaklı olan HEKİMSEN isimli oluşum da bu olay üzerinden kendisine rol devşirerek yayımladığı basın açıklamasında herkesi istifaya ve isyana çağırdı.



Peki, Şanlıurfa'da aslında ne yaşandı?

Sosyal medyada servis edilen bilgilerin aksine olayın hastanede değil bir tıp merkezinde meydana geldiği öğrenildi. SGK ile olan anlaşması gereği acilden gelen hastalar için bedel talep etmeden hizmet vermesi gereken söz konusu tıp merkezinin ise SGK ile olan sözleşmesinin bittiği için skandal bir şekilde hastalardan ücret talep ettiği anlaşıldı.

SİCİLİ KİRLİ BİR TIP MERKEZİ: USULSÜZ İŞLEMLER GIRLA
Olayın vuku bulduğu merkezin geçmişinin ise çok da temiz olmadığı kayıtlarla sabit...
Daha önce usulsüz işlemler (ölmüş hastayı muayene etmiş göstermek gibi) sebebiyle SGK tarafından cezalandırılmış ve hizmet sözleşmesi askıya alınan tıp merkezinin 2016 ve 2017 yıllarında iki kez usulsüzlük sebebiyle SGK tarafından sözleşmesi iptal edilmiş.

ÜCRETSİZ BAKILMASI GEREKEN ACİL SERVİSTE PARA TALEP EDİLDİ!
Acil servise gelen her hastaya anlaşma olsun ya da olmasın ücretsiz bakılması gerekirken; tıp merkezinde olayın yaşandığı güne mahsus hasta yakınından muayene ücreti talep edildiği anlaşıldı.




DARP EDİLDİĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ: O HEKİM OLAY YERİNE SONRADA GELDİ
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde yaşanan bu olayın adli makamlar tarafından incelenmesinin ardından ortaya bambaşka bir tablo çıktı.

Hasta yakınlarının ifadesinde darp edildiğini söyleyen Şeyhmus Baraş isimli hekimin olay yerine sonradan geldiği anlaşıldı.

HASTA YAKININA EDİLEN KÜFÜR OLAYIN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ: "S...TİRİN GİDİN O ZAMAN"
Söz konusu hasta yakınlarından hem muayene ücreti hem de ilaçlar için ayrı bir para talep edilince olayın farklı bir boyut kazandığı gözlemlendi. Durum karşısında hastayı devlet hastanesine götürmek isteyen aileye hekim tarafından edilen yakışıksız bir küfür ile yol gösterildi. Bu durumun ardından sinirlerine hakim olamayan vatandaş ise arbede çıkarıyor.

DOKTORDAN BÜYÜK ŞOV!
Küfür edip hasta yakınıyla arbede yaşayan hekim cephesi ise olayı çarpıtarak 'mağdur' algısı oluşturmaya çalıştı. "Bu meslek artık yürütülemez her gün bir şiddet olayı ile karşı karşıyayız. İstifa ediyorum. Diplomamı yırtıyorum." diyerek adliye önünde büyük bir şova imza attı.



GÖRÜNTÜLERİ MEDYAYA SERVİS EDİYOR
Daha sonra doktor Şeyhmus Baraş, medya kuruluşlarına haber vererek görüntüleri paylaştı. Kendisi özel sektörde çalışmasına rağmen kamuda çalışan herkesi istifaya davet etti.

TİYATROCU HEKİM FETÖ OKULUNDA EĞİTİM GÖRMÜŞ!
Öte yandan Şeyhmus Baraş ismi mercek altına alındığında çok çarpıcı detaylar da günyüzüne çıktı.

Baraş'ın 2008-2010 yılları arasında Gaziantep'te FETÖ/PDY kontrolü altındaki bir okulda eğitim gördüğü daha sonrasında Kahramanmanaraş Sütçü İmam Üviversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim gördüğü 2017 yılında mezun olduğu öğrenildi.



ABLASI FETÖ'DEN 2018'DE GÖZALTINA ALINMIŞ
Şeyhmus Baraş'ın ablası olan 1988 doğumlu Zeliha Kurul isimli şahsın FETÖ/PDY kontrolündeki Aktif Eğitim Sendikası'nın 2014'teki üyeleri arasında yer aldığı, 2018 yılında FETÖ soruşturması kapsamında İstanbul'da gözaltına alındığı ve hakkında "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak" suçundan takipsizlik kararı verildiği edinilen bilgiler arasında.

KARDEŞİ DE FETÖ OKULUNA AYAK BASMIŞ
Şeyhmus Baraş'ın 2002 doğumlu kardeşi Halef Baraş, 2013 - 2014 yılları arasında FETÖ/PDY kontrolündeki bir okulda eğitim gördü.



FETÖ İLTİSAKLI HEKİMSEN SAHNEDE
Viranşehir'de yaşanan bu olay sonrası "sağlık sisteminde sorun var" algısı yaratıp toplumu yanlış yönlendirme peşine düşen FETÖ ve işbirlikçileri ise yine sahneye çıktı.

HEKİMSEN basın açıklaması ile herkesi istifaya ve isyana çağırdı.

HEKİMSEN'den yapılan açıklamada, "Bu olay da, basın-yayın ve yetkililerin zaman içinde hekimleri nasıl değersizleştirdiğinin bir örneğidir. Hekimlerin güvenliği sağlık kurumlarında sağlanamamaktadır. Sağlık Bakanlığımıza sunduğumuz hemen hemen tüm koruyucu önlemler alınmamıştır. Daha önce aldığımız 46 sayılı Yönetim Kurulu Kararına istinaden Siverek Devlet Hastanesinde 12.04.2022 tarihinde iş bırakma eylemi ve basın açıklaması yapılacaktır. Bu kapsamda yataklı servis, diyaliz, acil servis, hematoloji, onkoloji, nefroloji, covit poliklinik hizmetleri hariç tüm poliklinik hizmetleri, elektif ameliyatlar ve kurul rapor hizmeti verilmeyecektir" ifadelerini kullandı.

HEKİMSEN'in başını çektiği doktorların haklarını savunuyor gibi görünen sendikaların özellikle FETÖ'nün cirit attığı platformlar haline gelmesi ise dikkatlerden kaçmadı.

HEKİMSEN GENEL BAŞKANI ADİL KURBAN'DAN SKANDAL SÖZLER
Hekimsen Genel Başkanı Adil Kurban'a ait bir konuşmada özellikle kaos çağrısı, doktorlar üzerinden sahnelenen kirli oyunun izleri dikkat çekiyor. Sendika üyesi doktorlara yönelik olduğu iddia edilen konuşmasında Kurban, vatandaşın hastalığı ile ilgili skandal sözler sarfediyor. "Hastalar şimdi zırlıyor hiç meraklanmayın, üçüncü gün kıyameti koparacaklar" gibi sözlerle doktorlara sağlık hizmetini aksatması, hükümetin vatandaşla karşı karşıya kalması için akıl veren Kurban şöyle konuşuyor:

"Biz adeta bir kar tanesi gibiydik şimdi böyle çığ gibi oldu. Emin olun ben Adrasan'da anlaştığımız bir yer vardı, oranın sahibi beni aradı rahatsızmış. Hocam hastaneye gittim kapalı diyor. Hastanede uzmanlar hizmet vermiyor diyor. Adrasan'da iki yer var. Hem Adrasan hem Kemer o bölgede iki hastane var ikisi de kapalı. Tunceli'ye kadar kapalı. Van Ağrı'ya kadar kapalı. Çok fazla hastane kapalı. Ben 40 bin diye tahmin etmiştim ama oran çok daha fazla. Çok büyük oranda bir katılım var buna. Hastalar şimdi zırlıyor şimdi hiç meraklanmayın. 3. gün kıyameti koparacaklar. Velhasıl hiç problem değil. Zaten bizim sayımız arttıkça etkimiz artacak. Yakında sayımız arttığı için bizi mütemadiyen çağırıyorlar. Psikolojik olarak olayı bir değerlendirin. Yani biz böyle eylem yaptığımız için hemen bize böyle bütün taleplerimiz pata küte verilse ne olur biz şantaj yapar gibi eylem yaparız değil mi? Bu tür birşeyden korkuyorlar. Onların verdiği tepkiyi şu an izlemekteyiz. Bunlar tepki vermez. Verirlerse hata edeceklerini bilirler. Ama ciddi bir hazırlık yapıyorlar ve yapacaklar. Ben size demiştim, programlarda da demiştim.

"GEREĞİNİ DE YAPACAĞIZ ENDİŞELENMEYİN"
Her yerde dedim arkadaşlar 14 Mart'a bir şey yetişmez dedim. Bakanlıklar birbirleriyle anlaşamıyorlar. O bir şey diyor diğeri bir şey diyor. Toplantı yapamamışlar nerede bir şey yetiştirecekler. Mümkün değil. Mesela Maliye Bakanının önerdiği bildirilmiş Sağlık Bakanlığı da boşuna verme diyor bu kabul edilmez diyor. Hekimler tarafından kabul edilmez diyor. Şimdi bunun kavgası oluyor. Başdanışman bir yandan onları koordine etmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanının emrini onlara iletiyor falan filan da. Şu anda hiçbir şey yapılamamış durumda. Yapılamaz bu kadar süre içinde. Bütün sorunlar bizi bekliyor zaten yapılamaz. Sanki her şey bizim kurulmamızı ve çözmemizi bekliyormuş gibi. Gereğini de yapacağız endişelenmeyin. Ama şu anda bunların 14 Mart'a yetişmesi mümkün değildi. Bunları lütfen anlayın, yetişemezdi bir kere pratik olarak mümkün değil.

"YAKINDA ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK"
Ayrıca bir iki ay içinde çok anlamlı düzeyde şeyler değişecek. Bizim aleyhimize değişsin diye zaten ağırlığımızı koyacağız meraklanmayın. Akabinde de bu iş çok ciddi. Bizim rızamız olmadan bir kanun bile çıkarılamayacak bizim hakkımızda. Lütfen bundan da emin olun. Kıyameti koparırız. Sayımız da gün geçtikçe artıyor. Kuruluşu aşamasında 20 bine ulaştı sayımız. Diğer sendikalar için kimseye söz veremem kusura bakmayın. Biz kendi sendikamız için söz veririz. 21 bini doldurduk şu an çok anlamlı bir rakam. Başvuru tabi. Bunlar bir de onaylanınca 3. sendikasız o zaman masada oturacak sendikayız. Bakın bir kere sevinecek birşeyimiz daha var, masada da kıyameti koparabiliriz. Yani gereken herşeyi yapacağız lütfen endişelenmeyin. Şu an siz dinlenin tatiliniz yapın kafanızı dinleyin. Ailenizle gezin gidin yemek yiyin. Hiçbir şeyi takmayın . Yani siz şu an tatildesiniz öyle varsayın."

Bu arada Hekim-Sen genel Başkanı Adil Kurban'ın Youtube'da Risale Akademisi hesabına konuk olarak, "Risale-i Nur'un Mili Eğitim Bakanlığı müfredatına girmesi gerektiğini" söyledi.

HEKİM-SEN'DEKİ FETÖ İZİ
8 Ağustos 2018 tarihinde HEKİMSEN (Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası) adıyla kurulan yapı Hekim-Sen (Hekim Dayanışma ve Yardımlaşma Platformu) olarak güncellendi.

Merkezi Kocaeli'nde.

Sendikal faaliyetlere son dönemde başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının "kaybolan saygınlığını geri kazandırma" gerekçesiyle girdi.

Kurucu (7) üyeden sadece *İbrahim Taka'nın FETÖ/PDY "Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma" suçundan adli kaydının olduğu tespit edildi. FETÖ terör örgütü mensubu 3 şahsın ifadesinde adının geçtiği, kız kardeşi Ümeyye Taka Aydın'ın cezaevlerinde tutuklu/hükümlü bulunan FETÖ/PDY terör örgütü üyelerine maddi yardımda bulunduğu belirlendi.

HEKİMBİRLİK SEN VE TABİP-SEN'DE DE CİRİT ATIYORLAR
Hekim Birlik Sen (Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği Sendikası) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 16 Aralık 2021 tarihli onayı ile 28 Aralık 2021'de kuruldu.

Merkezi İzmir'de.

Kuruluş amacının TTB (Türk Tabipler Birliği)'nin sendikal yapıdan bağımsız meslek örgütü olması nedeniyle, yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde hekimlerin hak menfaatlerini koruyamaması olduğu, kurucu 7 üyeden sadece 1'inin "eski eşinin" Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesinde PKK/KCK terör örgütü sempatizanı öğrenciler tarafından 26.11.2001-05.12.2001 tarihleri arasında Kürtçe'nin seçmeli ders programına alınması ile ilgili düzenlenen imza kampanyasına katılım gösterdiği tespit edildi.

TABİP-SEN (Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası) 17 Ocak 2022 tarihinde kuruldu.

Kuruluş amacının TTB (Türk Tabipler Birliği)'nin ideolojik/siyasal hareket etmesi, hekimlerin/sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı gerekli/yeterli mücadeleyi sağlayamaması olduğu, sendikaya katılan/katılmayı düşünen hekimlere/sağlık çalışanlarına 'Kapıdan girdiğinizde ideolojileriniz dışarda kalacak' şeklinde söylemlerde bulunulduğu belirlendi.

Sendika adresi İstanbul'da.

22 kurucu üyesi olan Tabip-Sen'in özellikle muhafazakar görünüp radikal unsurların yer aldığı, hekimleri birlik olmaya davet edip, diğer sendikaları da örgütleyip eylem yapmalarına cesaret veren bir işleve sahip olduğu dikkat çekiyor. Tespitlere göre, üye sayısı en az olmasına rağmen (2 bin gibi), iktidar yanlısı göründüğü için diğer sendikalara da meşruiyet kazandıran, FETÖ ve terör örgütlerinin faaliyetlerini kolaylaştıran bir işlev üstlendiği kaydedildi.

RADİKAL GRUPLAR SENDİKALAR İÇİNDE
Kuruculardan biri PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması DYGM (Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi) içerisinde faaliyet yürüten Harran Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu HÖDER (Harran Öğrenci Derneği) organizesinde, 31 Aralık 2012 tarihinde tanışma gecesi adı altında düzenlenen konsere katılım sağladığı, bir başka ismin FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik Edirne'de yapılan operasyonda gözaltına alınan şahsın ifadesinde adının geçtiği, bir başka ismin El Kaide yanlısı Fatih merkezli bir grubun güdümünde Elazığ'da faaliyet yürüten şahıslar ile irtibatlı olduğu, bir başka ismin de M. İ.'nin kurduğu radikal bir örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü, bir başka isim hakkında FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olduğu şeklinde CİMER ihbarı bulunduğu, bir başka ismin de El Kaide terör örgütüyle iltisaklı faaliyet yürüten M.R.K. ile irtibatının bulunduğu tespit edildi.



SAĞLIK SİSTEMİNE ÇOMAK SOKMALIYIZ
Öte yandan Tabip-Sen Başkanı Ahmet Erçek'in de "Biz sağlık sisteminin tekerine çomak sokacak eylemler geliştirmeliyiz." ifadeleri kumpasın en net kanıtlarından.

Erçek, bir Youtube kanalında sağlık sistemini bozmaya yönelik eylemleri savunmuştu.

"Birkaç gün yapılan iş bırakma eyleminin kamu hizmetlerinin aksatmasının mümkün olmayacağını" ifade eden Erçek, "Eğer birkaç gün yapılan iş bırakma eylemi ile sağlık sistemi aksayacaksa bayram seyran, yılbaşı ve 1 Mayıs'ın da kaldırılması gerekir." demişti.

Eyleme katılan hekimlerin karşılaşabileceği durumlar hakkında da konuşan Erçek, hekimlerin eyleme katılmasıyla yasal hak kullanımı söz konusu olduğunu iddia etmişti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN