İngiliz Financial Times "Türkiye’nin büyük Suriye planını" yazdı! ABD'nin YPG/PKK desteği 6'lı masanın Esad planı

Son dakika haberi! İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Orta Doğu'da Osmanlı'dan bu yana ilk kez bu derece etkili olduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin Suriye’de sivillerin güvenli dönüşü için özel bölgeler oluşturduğunun altını çizdi. ABD'nin terör örgütü YPG/PKK'ya verdiği desteğe dikkat çeken gazete Türkiye'nin bundan rahatsız olduğunu yazdı. 6'lı masanın Türkiye'deki Suriyeliler üzerinden Esad'la görüşme planı yaptığına dikkat çeken gazete, bu planın işe yaramayacağını mültecilerin despotik bir rejim altında yönetilen bir ülkeye geri dönmek istemeyeceğini belirtiyor.

Giriş Tarihi :25 Temmuz 2022 , 13:52 Güncelleme Tarihi :25 Temmuz 2022 , 14:02
İngiliz Financial Times Türkiye’nin büyük Suriye planını yazdı! ABD’nin YPG/PKK desteği 6’lı masanın Esad planı

İÇİNDEKİLER

Türkiye'nin en son son Tahran'daki 3'lü zirvede verdiği net operasyon mesajıyla bölgede hareketli günler yaşanıyor. Londra merkezli Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Suriye'deki rolüne dikkat çeken bir haber kaleme aldı.

"TÜRKİYE'NİN BÜYÜK PLANI"
İngiltere basınından Financial Times gazetesi, Türkiye'nin Suriye'deki dikkat çeken yazı kaleme aldı ve 'Türkiye'nin Suriye'deki büyük planı ne?' başlığıyla analiz haber yayımladı.

Türkiye'den her gün sınırda 300 Türk işçinin ve yaklaşık 200 kamyon ve şoförünün 900 km'lik sınır boyunca uzanan sekiz geçişten biri olan Öncüpınar kapısından girip çıktığını tahmin edildiği belirtiliyor. Analizde bunun Ankara'nın terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin sınır bölgesinden geri püskürtmek için askeri operasyonlar başlattıktan sonra kuzey Suriye'nin geleceğini şekillendirmedeki derinleşen rolünü yansıtan bir sahne olduğuna dikkat çekiliyor.

OSMANLI'NIN ÇÖKÜŞÜNDEN BU YANA İLK KEZ BU KADAR BÖLGEDE ETKİLİ
Türkiye'nin Suriye'deki mevcut varlığının Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden bu yana en büyük ayak izi olduğunu ifade ederek, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın operasyon sinyali vermesiyle bu durumun daha da büyüyeceğini belirtti.

Son iki yılda, Beşar Esad'ın 2011 halk ayaklanmasını bastırmak için yürüttüğü acımasız kampanya dış desteğe bağımlı rakip Suriye grupları arasında bölüştürmesinin ardından ülkenin parçalanması tedirgin edici bir statüko haline geldiğinin belirtildiği yazıda, "Rusya, İran ve İran yanlısı milisler tarafından desteklenen Esad, ülkenin büyük bir kısmının kontrolünü yeniden ele geçirdi, ancak paramparça bir ulusa başkanlık ediyor. Muhalefetin kalıntıları, Türkiye'nin askeri gücüne ve mali yardımına bel bağladıkları kuzeye sürüldü." denildi.

İNGİLİZ GAZETE TERÖR ÖRGÜTÜNDEN KÜRT MİLİSLER OLARAK BAHSETTİ: ABD DESTEKLİYOR
Gazete YPG/PKK'dan bahsederken Kürt milisler ifadesini kullandı. YPG'nin ABD tarafından desteklendiği belirtilirken, "Kuzeydoğuda, Kürt liderliğindeki milisler, ABD desteği ve yaklaşık 800 Amerikan askerinin etkin korumasıyla ülkenin beşte birinden fazlasını kontrol ediyor." ifadelerine yer verildi.

Suriye krizine siyasi bir çözüm bulmaya yönelik uluslararası çabalar sönük kalırken Esad'ın herhangi uzlaşmaya yanaşmadığını belirtildiği yazıda, yabancı güçler ülkede kaldığı sürece bölünmenin devam edeceği belirtildi.

MUHALİFLERİN KONTROLÜNDEKİ BÖLGEDE TÜRKİYE AKTİF
Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütü PKK/YPG'nin aktif olduğu hatırlatılan yazıda ayrıca muhaliflerin kontrolündeki bölgede Türkiye'nin önemli bir varlığa sahip olduğu belirtildi. Burada Suriyeli çocukların Türkçe öğrendiği, TL'nin kullanıldığı, birçok hizmetin Türk görevliler tarafından sağlandığı ve yerel işçilerin maaşlarının Türkiye tarafından ödendiği kaydedildi.

ABD'NİN TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEĞİ
ABD'nin PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul etse de Suriye kolu YPG'yi desteklediğine dikkat çeken İngiliz gazete, yazıda, "Türkiye gibi ABD ve AB de PKK'yı terör örgütü olarak adlandırıyor ve Amerikalı yetkililer onun YPG ile bağlantılarını kabul ediyor. Ancak Ankara'yı üzen Washington, Kürt güçlerinin yanında yer alarak onları IŞİD'e karşı savaşmak için hayati önemde görüyor." ifadelerine yer veriyor.

Türkiye'nin 3,7 milyon Suriyeli çin güvenli bölgeler oluşturmak istediğine dikkat çeken yazıda, Başkan Erdoğan'ın "Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizleyeceğiz ve aynısını diğer bölgelere de adım adım yapacağız" sözlerine yer verildi.

"TÜRKİYE'NİN AYRILMASI BÖLGEDE KORKUYA YOL AÇAR"
Financial Times'a konuşan 26 yaşındaki Esma adındaki Suriyeli bir kadın, "Birçok kişi Türkiye'nin kendi çıkarları için burada olduğunu biliyor. Korkarız çünkü Türkiye bizim için tek seçenek." ifadelerini kullandı. Esma, yine de Türkiye'nin ayrılmasının bölgede korkuya yol açacağını kaydederek "Rusya ve Esad gelir" diye ekledi.

TÜRKİYE'DEN BİR YETKİLİ
Gazete üst düzey bir Türk yetkilinin ifadelerine yer verilirken, eleştirmenlerin iddia ettiği gibi Ankara'nın "devletin dokusunu değiştirmeye" çalışmadığı konusunda ısrar ettiği bildiriliyor.

Türkiye'nin en büyük endişesinin YPG'nin liderliğinde bir devlet kurulması olduğuna dikkat çekilen yazıda, "Suriye analisti Khalifa, Türkiye'nin özünde "YPG'yi gerçekten bir ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğünü ve kimsenin ciddiye almadığını" söylüyor. "Kabul edip etmememiz ayrı bir konu" diyor. "Ankara'daki herkes, ister Erdoğan ister başka bir lider olsun, yine de bunu düşünecek ve buna göre hareket edebilir." deniliyor.

SDG'nin Washington tarafından silahlandırıldığına dikkat çekilen yazıda, "Ankara'da, Kürt milislerin toprak, silah ve uluslararası itibar kazanmasını Türk yetkililer dehşetle izledi. Khalifa, Türkiye'yi işgalle suçlayan SDG'nin 100.000 kişilik bir orduyu kontrol ettiğini ve benzer büyüklükte bir sivil idareyi yönettiğini tahmin ediyor. Ankara, 2018 ve 2019'da benzer taarruzlar emretti ve Türk kuvvetleri Suriye vekilleriyle birlikte savaştı. Ankara, 2018 ve 2019'da benzer taarruzlar emretti ve Türk kuvvetleri Suriye vekilleriyle birlikte savaştı. Türkiye, 4 milyon kişiye ev sahipliği yapan bir başka muhalif yerleşim bölgesi olan kuzeybatıdaki İdlib çevresinde Esad güçlerinin elde ettiği kazanımları tersine çevirmek için 2020'de dördüncü bir operasyon başlattı. Ankara ve Washington tarafından terör örgütü ilan edilen bir hareket olan Hayat Tahrir el-Şam tarafından yönetilen İdlib üzerinde Ankara'nın daha az kontrolü var. Ama Türkiye aslında bölgenin nihai koruyucusudur." ifadelerine yer veriliyor.

Çatışmaların Türkiye ve Rusya'nın anlaşmasıyla sona erdiğini belirtilirken, "Ana cephe hatları o zamandan beri durgundu ve yabancı aktörlerin milyonlarca Suriyelinin kaderi üzerindeki etkisinin altını çizdi. Bugün Ankara, Arap devletinin savaş öncesi nüfusunun yarısından biraz daha az olan Türkiye içindeki mülteciler de dahil olmak üzere 9 milyondan fazla Suriyeli için değişen derecelerde sorumluluğa sahip." denildi.

SETA analisti olan Murat Yeşiltaş'ın da görüşlerine yer verilen yazıda, ""Mevcut haritanın" bir çıkış stratejisine izin vermediğini söylerken, Tel Rıfat ve Münbiç'i almanın Ankara'nın uzun vadeli güvenlik ve ekonomik hedeflerini destekleyeceğini öne sürüyor." şeklindeki görüşlerine yer veriliyor.

ABD'nin eski Türkiye büyükelçisi ve eski Suriye elçisi James Jeffrey'in değerlendirmelerinin de yer aldığı yazıda, "Rusya'nın 2015'te Suriye'ye müdahalesi, savaşı Esad'ın lehine çevirmekle kalmadı, aynı zamanda Moskova'nın Orta Doğu'daki etkisini güçlendirdi ve Akdeniz'deki deniz ve hava üslerini güvence altına aldı. Jeffrey ayrıca, özellikle Afganistan'dan çekilmesinin fiyaskosunun ardından, ABD'nin yakın zamanda çekilme ihtimalini çok az görüyor. Donmuş cephe hatlarıyla kırılgan bir istikrarı koruyorsa, statükonun tüm dış aktörlere uygun olduğuna inanıyor. "Karşı tarafın kazanmasını ve kendileri için daha tehlikeli güvenlik durumları yaratmasını engellemekten başka bir şey sağlamayan bu karmaşık askeri taahhütle yaşamayı tercih ediyorlar" diyor. "Hesap bu."" ifadelerine yer veriliyor.

6'LI MASANIN ESAD PLANI
Türkiye'deki muhalefetin seçim hesaplarına da yer veren gazete, "Türk partilerinin çoğu, cumhurbaşkanının Kürt milislerle(YPG/PKK) ilgili endişelerini paylaşıyor, ancak onun Suriyeli isyancıları destekleme kararını eleştiriyor. Bütün büyük partiler, iktidara gelirlerse Şam'la ilişkileri yeniden kuracaklarını, bunun Suriyelileri eve göndermenin bir başlangıcı olacağını söylediler." diyerek 6'lı masanın kirli planlarına yer veriyor.



ÇOK AZ MÜLTECİ GERİ DÖNER
Uzmanların, kaçtıkları despotik rejim tarafından yönetilen parçalanmış bir ülkeye çok az mültecinin geri döneceğini savunduğuna dikkat çekilen yazıda, "Seçim sonrası Esad'ın Türk birliklerinin geri çekilmesini talep etmesinin muhtemel olduğunu ve sınır bölgelerinin tekrar Kürt milisler (YPG/PKK) için bir sığınak haline gelme riskini artıracağını da ekliyorlar." denildi.

Analizin sonunda Suriye'deki durumun bir süre daha böyle devam edeceği belirtilirken, "Her iki durumda da, pek çok Suriyeli, ülkelerinin krizinin sonunu görmedikleri için Türkiye'nin uzun vadede işin içinde olduğuna inanıyor. Suriyeli muhalefet yetkilisi Abdulgani Şobak, "Durum böyle kalacak"diyor "Artık Suriyelilerin kararları yok. ABD'nin söz hakkı var, Rusya, İran ve Türkiye var."" ifadelerine yer veriliyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN