Ankara'daki cemevi provokasyonuyla ilgili Bakan Soylu'dan flaş açıklama: "10 yıldır Ankara'dayım 3 adrese 1 saatte gidemem"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'daki Alevi STK'leri ve cemevine saldırının eski Türkiye'nin ayak izleri olduğunu belirterek, "Soruşturma devam ediyor. Biz buradaki çapağı bulacağız, kimse merak etmesin." dedi.

Bakan Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında düzenlenen "AFAD Acil Durum Kurulu 2022 Yılı 1. Toplantısı"nın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR"
Soylu, Ankara'daki Alevi STK'leri ve cemevine saldırılara ilişkin bir soru üzerine de muharrem ayının birinci günü bir saatte 3 noktada saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "Bulunduğu illerde değil Ankara'da, bir başka vilayette bu saldırıyı yapabilme planı, bütün bunlarla birlikte oluşturulmak istenen bir provokasyon." değerlendirmesinde bulundu.

İçişleri Bakanlığı görevini 6 yıldır sürdürdüğünü dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Bu tür olaylarda hep kendini deliliğe verenler ortaya çıkıyor. İşte 'O delidir, bu bunu yapar.' Bu deliler, ben 10 yıldır Ankara'dayım 10 yılda Ankara'da bu 3 adrese bir saatte gidemem, nasıl oluyor da İzmir'den geliyor da veya Eskişehir'den geçiyor Ankara'ya, 3 saatte, bunu yapıyor? Tekrar söylüyorum eski Türkiye'nin ayak izleridir. Zaten yargı bir karar verdi, bir tutuklama, iki de ev hapsi verdi, bu soruşturmanın bittiği anlamına gelmiyor. Soruşturma devam ediyor. Biz buradaki çapağı bulacağız kimse merak etmesin."

ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Ankara'nın Çankaya ve Mamak ilçelerinde Alevi Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile cemevine yönelik eylemlerle ilgili gözaltına alınan üç kişiden biri tutuklandı. Tutuklanan Ahmet Ozan K.'nın ilk ifadesi ortaya çıktı.

TUTUKLANAN AHMET OZAN K.'NIN İLK İFADESİ
Şüpheli A.O.K.'nin sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadesi ortaya çıktı. Şüpheli A.O.K., ifadesinde, "Eskişehir'e ailemden uzaklaşmak için geldim. Yaşadığım olaylardan onların etkisi olduğunu düşünüyorum. Benim her dediğime 'sen uyduruyorsun, paranoyaksın' şeklinde cevap veriyorlardı. Ben iki ay öncesine kadar esrar maddesi kullanırdım. Artık kullanmıyorum. Yaşadığım olaylarda ölümden döndüğüm için son kez bir şey yapmak istedim. Kimseden talimat almadım. Tek başıma yaptım" dedi.

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
Ankara'da 30 Temmuz'da Alevi STK'leri ile cemevine saldırı düzenlenmişti. Aracıyla Eskişehir'e kaçmak isteyen şüpheli A.O.K, Ankara'ya 70 kilometre uzaklıkta yolda yakalanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı üzerine A.O.K. ile irtibatlı oldukları belirlenen Ç.C.B. ve B.G. de gözaltına alınmıştı.

TUTUKLANMIŞTI
Ankara'da cemevi saldırılarıyla ilgili yürütülen soruşturmada gözaltında alınan 3 şüpheli adliyeye sevk edildi. Adliyede önce savcı sorgusu yapıldı. Sorgulamanın ardından şüpheliler nöbetçi sulh ceza mahkemesine çıktı. Şüphelilerden biri tutuklandı, diğer 2 şüpheli ev hapsi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Geçtiğimiz pazar günü bir kişi Çankaya'daki Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Merkezi'nde kasten yaralama eylemi gerçekleştirmişti. Saldırgan, daha sonra Mamak'taki iki cemevine zarar vermişti. Şüpheli, Eskişehir'e kaçmak isterken Emniyet ekiplerince yakalanmıştı. Diğer 2 şüpheliden biri İzmir'de, diğeri ise Eskişehir-Ankara yolunda gözaltına alınmıştı.

ESKİ TÜRKİYE'NİN AYAK İZİ: PLANLI PROVOKASYON
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuya ilişkin çetiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "3 gün önce, eski Türkiye'nin bir alışkanlığı ile karşılaştık. Muharrem ayının 1'nci gününde 3 cemevine yönelik alçakça provokasyonla karşılaşmamıza rağmen; eski Türkiye'den farklı olarak bu planlı provokasyon faili meçhul kalmadı. Toplumumuzun tüm kesimleri tarafından lanetle karşılanan bu planlı provokasyon, milletimizin 'birlik duvarına' çarptı. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükumetimiz göreve geldiği ilk günden itibaren herkesin kendisini ifade edebildiği Türkiye adımlarında; sadece son 2 yılda 1585 cemevi ziyaret edildi. 8 bin 600 talebin 5 bin 600'ü karşılandı. Ayrıca birçok adım ve ülkemizin her tarafında oluşan kardeşlik iklimi, tam da Muharrem ayının ruhuna uygun anlayışla bu karanlık ellerin menfur emelleri engellenmektedir. Soruşturma derinleşmiş, yeni gözaltılar yapılmış ve eski Türkiye'nin ayak izlerine rastlanılmıştır. Elde edilen tüm bilgiler, yargıya intikal ettirilerek birliğimizi hedef alan bu 'planlı provokasyon' en ağır şekilde cezalandırılacaktır" ifadelerini kullandı.

ROTAYI NASIL OLUŞTURDU?
Saldırgan Ahmet Ozan K. ilk ifadesinde 45 dakika içerisinde üç cemevine saldırıda bulunduğunu söyledi. Ancak İzmir'de yaşadığı tespit edilen ve kendi aracıyla Ankara'ya giderek saldırıları gerçekleştiren Ahmet Ozan K.'nın 45 dakika içinde farklı bölgedeki 3 cemevine giderek saldırı gerçekleştirmesi akıllarda soru işareti oluşturdu. Provokatörün ilk saldırıyı gerçekleştirdiği Kızılay'daki Türkmen Alevi Vakfı Genel Merkezi ile ikinci saldırdığı Şah-ı Merdan Cemevi arasında özel araçla 18 dakika, toplu taşıma ile 30 dakika, yürüyerek ise 1 saat 23 dakikalık bir mesafe bulunduğu öğrendildi. Üçüncü saldırdığı Ana Fatma Cemevi ile Şah-ı Merdan Cemevi arasında ise yaklaşık 3 kilometre bulunduğu öğrenilirken, Ankara'yı bilmeyen birinin bu 3 cemevine 45 dakikada gitmesinin imkansıza yakın bir durum olduğu belirtildi. Saldırganın 45 dakikada 3 cemevine gitmesi başka birinden yardım alma ihtimalini de kuvvetlendirdi.

SİYASİ YAPILARI FARKLI
Provokatörün saldırıda bulunduğu 3 cemeviyle ilgili dikkat çeken bir diğer unsur da cemevlerinin 3'ünün de siyasi yapısının birbirinden farklı olması oldu. İlk hedef olan Türkmen Alevi Vakfı Genel Merkezi'nin daha çok milliyetçi bir yapıda olduğu öğrenilirken, ikinci hedef olan Şah-ı Merdan ise sosyal demokrat bir yapıda bulunuyor. Son hedef Ana Fatma Cemevi'nin bağlı olduğu Demokratik Alevi Dernekleri HDP'ye yakın bir çizgide yer alıyor.

SEÇİMLER ÖNCESİ FETÖ TAKTİĞİ
2023'de yapılacak seçimlere aylar kala yapılan bu saldırıda 3 farklı görüşten cemevinin hedef alınmasıyla ilgili olarak; seçim sürecine gölge düşürmek, toplumda yaratılmak istenen kutuplaşmayı körüklemek ve kutuplaşmanın daha da keskinleştirilmesini sağlamak için yapıldığı değerlendirmesi üzerinde duruluyor.

Saldırılar akıllara FETÖ'nün Ergenekon süreci öncesi düzenlediği Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması, Hrant Dink suikastı, Danıştay saldırısı gibi olayları da getirdi.