Haydi TÜSİAD görelim seni! ABD'den Ruslarla çalışan Türk şirketlere 'tehdit' mektubu

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş sonrası Türkiye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı diplomasi hamleleri ile tarafsız bir tutum sergiledi. Antalya'da ve İstanbul'da barış için masalar kurulurken dünyayı etkileyen tahıl krizi çözüldü. Türkiye'nin tarafsız tutumu Batı ve ABD'yi rahatsız ederken ABD'den akıllara zarar bir hamle geldi. ABD basını Biden yönetiminin Ruslarla çalışan Türk şirketlerine 'yaptırım' tehdidinde bulunduğunu yazdı. Tehdit içerikli mektubun TÜSİAD'a da gönderildiği de yazılıdı. Her fırsatta hükümete parmak sallayan TÜSİAD'ın ABD tehdidi karşısında nasıl bir tavır takınacağı merak konusu oldu. TÜSİAD, ABD tarafından gelen tehdit mektubunu aynen iade mi edecek yoksa talimat sayıp boyun mu eğecek?

Giriş Tarihi :23 Ağustos 2022 , 11:05 Güncelleme Tarihi :23 Ağustos 2022 , 11:32
Haydi TÜSİAD görelim seni! ABD’den Ruslarla çalışan Türk şirketlere ’tehdit’ mektubu

İÇİNDEKİLER

Rusya ve Ukrayna arasında Şubat ayında başlayan savaş sonrası başta ABD ve Batı Rusya'ya karşı yaptırım üstüne yaptırım uyguladı.

TÜRKİYE KRİZ ÇÖZDÜ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasi hamleleri ile birlikte Türkiye tarafsız bir tutum sergilerken barışın adresi olarak gösterildi.

Antalya ve İstanbul'da barış masaları kuruldu ve dünyayı kilitleyen tahıl krizine Türkiye aracılığıyla koridor açıldı.

Başkan Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşebilen tek lider olduğu bilinirken Türk şirketleri de iki ülke ile ticaret ilişkilerini sürdürdü.

ABD RAHATSIZ OLDU
Türkiye'nin Rusya ile kurduğu siyasi ve ekonomik ilişkiler ABD'yi rahatsız etti.

ABD'DEN TÜRK ŞİRKETLERE TEHDİT MEKTUBU
ABD basınında Türkiye-Rusya ilişkisine ilişkin dikkat çeken bir haber yer aldı. Wall Street Journal'da yer alan habere göre, Joe Biden yönetimi Ruslarla iş yapan Türk şirketleri 'yaptırım' uygulamakla tehdit ettiği bir mektup gönderdi.

Türkiye'deki Amerikan Ticaret Odası'na gönderilen 22 Ağustos tarihli mektupta, Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Türk şirketlerinin yaptırım uygulanan Ruslarla iş yapmaları halinde ABD yaptırımlarına maruz kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledİ.

TÜSİAD'A GÖNDERİLDİ
Wall Street Journal, "Türk şirketler eğer yaptırım uygulanan Ruslarla iş yaparsa ABD yaptırımları uygulanabilir" denildiğini de aktardı. Adeyemo'nun ayrıca Türkiye'ye de aynı mektubu gönderdiğini yazan Wall Street Journal, bunun doğrudan TÜSİAD'a gönderildiğini de yazdı.

Wall Street Journal, Adeyemo'nun "ABD'nin uyguladığı yaptırımlara maruz kalan kişi ve kuruluşlara destek gösteren herkes ABD yaptırımlarına maruz kalır. Türk bankaları yaptırım uygulanan Rus bankalarıyla, aynı ABD bankalarıyla olduğu gibi bir ilişki kuramaz" dediğini de belirtti.

GÖZLER TÜSİAD'DA
ABD'nin Türk şirketleri hedef alan skandal mektubu sonrası gözler mektubun gönderildiği iddia edilen TÜSİAD'a çevrildi. Her fırsatta hükümete parmak sallayan TÜSİAD'ın ABD tehdidi karşısında nasıl bir tavır takınacağı merak konusu oldu.

YERLİ BİR DURUŞ MU YOKSA ABD'YE BOYUN EĞİŞ Mİ?
TÜSİAD'tan mektubun doğru olup olmadığına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Mektubun doğru olması halinde iki konu merak ediliyor... TÜSİAD ABD tarafından gelen tehdit mektubunu aynen iade mi edecek yoksa talimat sayıp boyun mu eğecek?

HER FIRSATTA HÜKÜMETE PARMAK SALLIYORLAR
Geçmişte ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı dönemlerde yaptığı çıkışlarla krizleri derinleştirmeyi planlayan ve krizlerin arkasındaki güç olarak da bilinen TÜSİAD son olarak geçtiğimiz hafta sahneye çıktı.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ORHAN TURAN HÜKÜMETİ HEDEF ALDI
Türkiye'nin dünyanın kilitlendiği tahıl krizini çözdüğü dönemde TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, CHP'nin yayın organı Sözcü'ye verdiği röportajda hükümeti hedef aldı.

Para baronlarının geçim kaynağı olan faiz belasını savunan Orhan Turan enflasyonla doğru mücadele edilmediğini iddia ederek hükümete istikamet çizmeye çalıştı.

FAİZİN DÜŞÜRÜLMESİNDEN RAHATSIZ OLDU
Turan, "Türkiye enflasyon hızlanmışken, düşük faiz politikası tercihi yaptı. Bu tercihin bugün sonuçlarını yaşıyoruz." ifadeleriyle faiz düşürülmesinin yanlış olduğunu iddia etti.

'ÇOĞULCU SİSTEM' İSTEDİ
Sığınmacı meselesi üzerinden de hükümeti hedef alan Turan Türkiye'yi 'Avrupa'nın sınır bekçisi' olmakla itham etti. Her darbeye destek veren TÜSİAD'ın yeni başkanı Orhan Turan, "Çoğulcu sistem gerekiyor" diyerek "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" de hedef aldı.

Konuya ilişkin Sabah Yazarı Mahmut Övür çarpıcı açıklamalar yaptı. Övür TÜSİAD'ın Türkiye olarak tahıl koridoruyla olumlu bir süreçten geçtiği dönemde hedef alınmasının dikkat çekici olduğunu belirtti.

Övür şunları söyledi:
"Türkiye nükleer enerji iile ilgili önemli adımlar atarken ve NATO eksenli süreçlerde ciddi adımlar atılan süreçlerden geçiliyor. Ekonomide de yeni bir yaklaşım deneniyor tabii ki bunun getirdiği özel bir durum var. Dünya genelinde enflasyon artışı var. Tabii bize özel yanı da var. Çünkü biz 58'den bilinen klasik ezberden çıkamadık bu TÜSİAD'ın dayattığı bir şeydi.

TÜSİAD küresel güçleri savunmaktan öteye geçememiştir | VİDEO İZLE

TÜSİAD KÜRESEL GÜÇLERİ SAVUNMAKTAN ÖTEYE GEÇEMEMİŞTİR
Siyasi iktidarlara her dönem aynı şeyi dağıttı. TÜSİAD'ın arkasında IMF onun da arkasında küresel güçler var. TÜSİAD kendi ülkesini değil küresel güçleri savunmaktan öteye geçememiştir.

Bunu 2008'deki finansal krizde gördük ısrarla IMF'den para alınmasını istediler. Türkiye ekonomisi ile ilgili duydukları kaygıların hepsi bu küresel kaygıların ötesine gitmiyor.

Sığınmacılar meselesine kadar girip hükümeti eleştiriyor. TÜSİAD kendisine dönüp bakmalı. Yüksek teknolojiden bahsediyor ama hiç birisi elini taşın altına koyup otomobil işine girmediler bugüne kadar ama Türkiye üretiyor. Kalkıyor TÜSİAD Başkanı nitelikli üründen bahsediyor Türkiye bunu Savunma sanayiinde yapıyor. Sonuca giden bir Türkiye'nin önünü kesmek için sadece TÜSİAD değil onunla beraber diğer güçler de harekete geçmiş durumda. Bu aslında siyasi tavırdır ekonomiyi eleştiriyor gibi görünüyor ama aslında iktidarın istenmediğinin altını çizen bir yaklaşım sergiliyor.

TÜSİAD HER ZAMAN DARBELERİN ARKASINDA OLAN BİR ÖRGÜT
TÜSİAD'ın her zaman tekrar ettiği bu TÜSİAD her zaman darbelerin arkasında olan bir örgüt. Çoğulcu bir demokrasiden falan bahsetmesinler. 28 Şubat'talar gözümüzün önünde çıkıp destek verdiler. Bir de çoğulcu demokrasiden bahsetmesinler. Kendi çıkarları eksenindeki bir duruşa hizmet ediyorsa anlamlıdır. Halkın ve Türkiye'nin geleceğine yönelik herhangi bir kaygılarının olduğuna inanmıyorum."

BAŞKAN ERDOĞAN TÜSİAD BAŞKANINA SESLENMİŞTİ: SEN DAHA ÇIRAKSIN HADDİNİ BİL
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan geçtiğimiz haftalarda yaptığı skandal açıklamalarla Türkiye'nin büyüme rakamları üzerinden ekonomiyi ve Türkiye'nin dış politikasını hedef aldı.

Başkan Erdoğan ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın açıklamlarına sert bir şekilde yanıt verdi.

Erdoğan, "Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil." ifadelerini kullandı.

Erdoğan TÜSİAD'a yönelik şunları söyledi:

"Ülkenin diğer tüm meselelerini Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle biz hal yoluna koyarız. NATO meselesinde de İsveç ve Finlandiya terörle mücadelede net, somut ve kararlı adımlar atana kadar duruşumuzu kesinlikle değiştirmeyiz. Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? İsveç'in, Finlandiya'nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. İşte Batı'yı görüyoruz. Almanya'da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa'da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere'de hakeza öyle.

AĞABABALARINIZLA AYNI KAFADASINIZ
Avrupa'nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız.

Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır.

"Daha önce çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, ülkemizde ekonomik sorunlara teşhis yanlış koyulduğu için, tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir. Öyle diyor TÜSİAD'ın şu anda başındaki, 'Büyüme her şey değildir.' Öyle diyor, 'İhracat endeksli bir büyüme her şey değildir.' İhracat olmazsa büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Bütün bu adımlar, hepsi CHP ağzı. İhracatın olmayacak, büyüme olmayacak sadece ithalat öyle mi? İthalat seni zaten bitirir, batırır. Böyle şey mi olur? 'İthalata dayalı bir ihracat' dersen bunu aklım alır. Öyle ürünler var ki bu ithalata dayalıdır. Ama ihracatı bir kenara koyacak olursan o ülke zaten yürümez. Biz bunları yapıyoruz ama sizin mantığınız, anlayışınız zaten bu işleri almaz. Bundan dolayı da iki de bir başkan değiştiriyorsunuz. Başka gidecek yeriniz de yok. Türkiye'deki enflasyon, kamu maliyesindeki bozulmadan, arzdaki azalmadan ve talepteki aşırı yükselişten değil de enerjiden kura kadar farklı sebeplerin ağırlıklı olduğu sorunlardan kaynaklandığı için, buna klasik anlayışla çözüm aramak beyhudedir.

BUNLAR NE ZAVALLI
Diyorlar ki 'Akademisyenleriniz olacak.' Be zavallı, bizim yanımızda, kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Bizim çalışanlarımızın içinde akademisyenlerimiz de var, partimizin içinde, TBMM'de akademisyenlerimiz de var. Biz kiminle, nerede, nasıl çalışacağını 20 yıldır ispat etmiş olan bir partiyiz. Bay Orhan, bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceğin isimlerle çalışırız. Kafaya bak. Bunlar ne zavallı."