Kimi zaman sosyal fay hatları harekete geçirilerek, kısır siyasi çekişmeler körüklenerek, darbelerle milli irade çiğnenerek oynanan oyunun amacı aynıydı. Asırlık sıçrama gerçekleştiren ülkemizin aynı oyunlarla yolundan çıkarılmasına, kazanımlarından edilmesine izin veremeyiz. Mesele siyasi rekabet değil, ülkenin bekası meselesidir.
"AVRUPA MİDE KRAMPLARI GEÇİRİYOR"
85 milyon vatandaşın her birinin bugüne ve geleceğe aynı yaklaşımla bakacağına yürekten inanıyorum. Küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkilerinin farkındayız. Felaket tellallığı yapanlar milletin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon, faiz sorunumuz yok mu, var. Elimizdeki fırsatlar öyle büyük ki, bunlara takılıp kalırsak bunlara yazık ederiz. Şimdi birileri diyor ki Türkiye'de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan. Gerçek öyle mi? Tarımda rekolte elde ettiğimiz, alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz dönem yaşıyoruz. Turizmde başarılı sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz gayet iyi şekilde hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız.
Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdık. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı. Piyasaya para basanlar şimdi bunun bedelini nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyorlar. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ekonomi politikamızı uygulamayı sürdürüyoruz.
"2053'E UZANAN YOLA GÜVENLE ÇIKACAĞIZ"
Banka kredileri konusunda yaşanan sorunun nedeni ekonomi politikası değil. Bu sorunu en kısa sürede kapsamlı uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Bakış açımızı değiştirdiğimiz moral bozukluğunu dayatanlar umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak hataları düzelterek yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023'e ardından da 2053'e uzanan yola güvenle çıkacağız.
Dün çok büyük erişilmez gözüken rakamlar bugün normal, erişilebilir seviyeler haline gelmiştir. Ülkemizde 20 yıl önce hayal edilemeyen eser, hizmet bugün günlük hayatımızın rutin haline dönüşmüştür. Gençlerimize dünyadaki ve ülkemizdeki büyük değişimi anlatmak kolay olmuyor. Cep telefonu, tablet, bilgisayarıyla nice iletişim alternatifiyle, e devletiyle sınırsız haber kaynaklarıyla, sınıf mevcudu az, kitabı ücretsiz, dilediği hastaneden dileği hizmeti alan sağlık sistemiyle nice imkanlarıyla büyüyen gençlik var. Bu gençlere darbelerin gölgesindeki Türkiye'de yaşamanın ne manaya geldiğini anlatmak gerçekten çok zor. Eski tüfekler yatırımın, üretimin, iş yapmanın ne demek olduğunu çok iyi bilir. Bu gerçeği onların hayatta hepimizden daha hızlı yol alacağının, daha çok katkıda bulunacaklarının, hizmet edeceklerinin işareti olarak görüyorum. Pek çok köklü şirketimizde 2, 3, 4. nesillerin sorumluluk üstlendiğini görünce de geleceğe olan güvenimiz artıyor.