Bugün, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü. Türk milletinin kurtuluş mücadelesinin lideri olan ve adeta ölüm kalım mücadelesi verilen bir süreçte milletin makûs talihini değiştiren Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 84'üncü yılı. 57 yıl süren yaşamında, yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yöneten bir komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle de dâhi bir devlet adamı olarak tarihe geçen Atatürk, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı. Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Atatürk, 10 Kasım 1938'de 57 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı'nda saat 09.05'te hayata gözlerini yumdu.
ANITKABİR'E YOLCULUK
Atatürk'ün naaşı, 16 Kasım'da Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu. 19 Kasım günü cenaze büyük bir kalabalık tarafından Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e, oradan da aynı günün akşamı tüm yurt gezilerinde kullandığı tren ile Ankara'ya uğurlandı. 21 Kasım 1938'de çok büyük bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konulan Atatürk'ün naaşı, ebedi istirahatgâhı Anıtkabir'e taşındığı 10 Kasım 1953'e kadar burada kaldı. O acı günün üzerinden 84 yıl geçse de Türk milletinin Atatürk'e duyduğu özlem, dün gibi tazeliğini koruyor. Bugün de her yıl olduğunu gibi saatler 09.05'i gösterdiğinde tüm yurtta hayat duracak. Türk milleti düzenlenecek törenlerde Atatürk'ü, şükranla ve minnetle anacak.
'ONUN MÜCADELESİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 84. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ersoy mesajında, "Onun mücadelesini, bağımsızlık vurgusunu ve hedeflerini anlamak bizim en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bu sorumluluk çerçevesinde Atatürk'ün emanetine sahip çıkmayı, Cumhuriyet'e hizmet etmeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
ACI GÜNÜN FOTOĞRAFLARI SANAL SERGİDE
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca restorasyon çalışmaları yaklaşık 2 yılda tamamlanan Atatürk'ün cenaze törenine ilişkin albüm Milli Kütüphane'nin internet sitesinde sanal ziyarete açılacak. Milli Kütüphane arşivinde yer alan "Ebedi Şefimiz Atatürk'ün İstanbul ve Ankara'daki Cenaze Töreni Albümü"nün yaklaşık 2 yıllık restorasyon süreci tamamlandı. Çalışma kapsamında albümün cilt derisi ve ön kapak üzerindeki yazıları rötuşlandı, taşıyıcı sayfalar değiştirildi, fotoğraflar onarıldı. Ata'nın son yolculuğuna ait 800 fotoğraftan oluşan albüm için Milli Kütüphane'nin internet sitesinde sanal sergi hazırlandı. Cenaze albümü sanal ortamda ziyaret edilebilecek.
ATATÜRK'ÜN KULLANDIĞI FİNCANI KOLEKSİYONUNDA SAKLIYOR
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ebediyete intikali ve ardından yaşananlar, tarihi fotoğraflarda yer alıyor. İş insanı Serkan Demirtaş'ın koleksiyonundaki fotoğraflarda, Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'nda vefatı, naaşının İstanbul'dan Ankara'ya getirilişi ve düzenlenen cenaze törenlerindeki duygu dolu anlar bulunuyor. Koleksiyonunda, Atatürk imzalı fotoğrafların, Atatürk'ün kullandığı ve üzerinde "GMK" kısaltması bulunan fincanın, Atatürk'ün sesinin kayıtlı olduğu orijinal plakların ve vefat haberinin yer aldığı gazetelerin de yer aldığını ifade eden Demirtaş, koleksiyonunu ilerleyen süreçte daha da geliştirip sergi açmayı planladığını kaydetti.
'HATIRASINI YAŞATMAYI SÜRDÜRECEĞİZ'
Sabah'ta yer alan habere göre, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Özden, "1937'den itibaren sağlığı iyi değildi. Bilhassa Hatay'ın anavatan topraklarına katılması çabaları vücudunun bitmesine sebep oldu. Milleti tarafından sevilen, öngörülü bir liderdi. Ata'mızı genç denebilecek bir yaşta kaybettik. Yaşasaydı ülkemiz ve dünya tarihi için önemli adımlar atardı ama onun en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacak. Ölüm yıldönümünde hatırasını yaşatmayı sürdüreceğiz." dedi.
'MEMLEKETİN ÜZERİNE KOYU BİR GÖLGE DÜŞTÜ'
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfi Yıldırım: Atatürk devamlı cephelerde görev almıştır. Gençliğinden itibaren Makedonya'daki isyanlardan başlayarak Trablusgarp'ta çöl şartlarında, Birinci Dünya Savaşı'nda doğuda Ruslara karşı zor şartlar altında mücadele vermiştir. Zaman zaman tüberkülozdan böbrek taşına kadar ağır hastalıklar geçirdi. Şehir dışı gezilerine çok giderdi. Halkla temas etmeyi seviyordu. Vatan için sağlığını dikkate almadı. Vücudu yoruldu. Uzunca bir süre gece uykusu almadı. Siroz olmasında uykusuzluğun etkili olduğunu düşünüyorum. Neticesinde 10 Kasım'da memleketin üzerine koyu bir gölge düştü.
'GÖSTERDİĞİ YOLDA VAR GÜCÜMÜZLE İLERLİYORUZ'
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Bizler de bugün, Atatürk'ün gösterdiği yolda ilerlemeye devam ediyor; onun mirasını geleceğe güvenle taşımak, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün bölgesinde etkin, dünyada seçkin bir güç haline gelen Türkiye Cumhuriyeti; köklü tarihi, dinamik nüfusu, etkin, caydırıcı ve saygın ordusuyla ilelebet payidar kalacaktır" dedi.
'MİLLİ MÜCADELENİN BAŞKUMANDANI'
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan: Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu cumhurbaşkanı olması sebebiyle fevkalade önemli bir yer teşkil ediyor. Milli mücadelenin başkumandanıdır. Cumhuriyetin kurulmasında Atatürk'ün iradesi son derece belirleyici olmuştur.