EKREM İMAMOĞLU'NU LİSTEYE BİLE EKLEMEDİ!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da CHP'liler ve birtakım sözde gazetecilerle kaz partisi düzenleyecek.
Davetliler listesine şöyle bir göz atalım;
Oğuz Kaan Salıcı, Canan Kaftancıoğlu, Muharrem Keskin, Şerdil Dara Odabaşı, Kemal Deniz Bozkurt, Zeynel Emre.
İlk sırada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu var. Onu, Oğuz Kaan Salıcı, Canan Kaftancıoğlu, Muharrem Keskin, Şerdil Dara Odabaşı, Kemal Deniz Bozkurt ve Zeynel Emre gibi yerel ve genel siyasi aktörler de yalnız bırakmıyor.
Listedeki sözde bağımsız gazetecilerin isimleri ie oldukça dikkat çekici;
Doğan Şentürk, Deniz Zeyrek, Murat Yetkin, Nevşin Mengü, Çiğdem Toker, İsmail Saymaz, İlker Karagöz ve siyasileri yargılatma konusunda çok hevesli olduğunu saklayamayan Şirin Payzın...
Davet listesinde yer alan isimlede dikkatlice mercek altına alındığında tek bir ismin eksikliği göze çarpıyor. CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yönettiği şehirde yöneticilerinin düzenlediği etkinliğe davet edilmiyor.
Bilindiği üzere İmamoğlu, bir önceki kaz partisinin fahri konuğuydu...
Bu durum CHP içindeki ve medyasındaki derin çatışmayı ve fikir ayrılığını somut bir şekilde gözler önüne serdi.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, konuya ilişkin 19 Kasım 2022 Cumartesi tarihli Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde çarpıcı başlıkları ele aldı.
İşte Övür'ün "CHP'DE KEMALCİLER - EKREMCİLER SAVAŞI YENİDEN BAŞLIYOR" başlıklı yazısından öne çıkanlar;
Sadece altılı masanın içi değil, masayı oluşturan partilerin içi de kaynayan kazan gibi... Hiçbir parti, diğer partinin genel başkanının aday olmasını istemiyor. Dışarıdan bir öneri gelirse büyük ihtimalle ona da kimden geldiğine göre farklı tepkilerin verileceği şaşırtıcı olmayacak.
Benzer bir durum partilerin içinde de yaşanıyor. Aday arayışları, güç ve liste savaşları birbirini izliyor. Mesela CHP'de düne kadar üstü örtülen, geri plana itilen "Kemalciler-Ekremciler" savaşı yeniden alevlenirken, İyi Parti'de de Akşenerciler-Koraycılar arasında siyasi gerilim giderek yükseliyor.
Bu yüzden siyaset kulisleri hiçbir zaman olmadığı kadar hareketli ve gerilimli... İlk işaret de İstanbul'dan geldi. Şu sıralarda İstanbul CHP kulislerinde ilginç bir listeden söz ediliyor. Liste deyince hemen akla cumhurbaşkanı veya milletvekili aday listesi geliyor ama değil. Belki öyle bir hedef de var ama bu bir yemek daveti listesi. Tabii yine de siyasetle ilgili ve işin içinde ilginç siyasetçiler, medya mensupları var. Listeyi daha ilginç kılansa, adı listede doğal olarak bulunması gereken bazı siyasetçilerin olmaması... Bu yüzden de liste manidar bulunuyor.
Önümüzdeki günlerde İstanbul Kadıköy'de hem de "kaçak" bölümleri olduğu iddia edilen bir restoranda yapılacak kaz partisinden söz ediyorum. Ancak bu kez işin rengi biraz değişmiş. Önce katılımcılardan birkaçının ismini verelim. İlk sırada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu var. Onu, Oğuz Kaan Salıcı, Canan Kaftancıoğlu, Muharrem Keskin, Şerdil Dara Odabaşı, Kemal Deniz Bozkurt ve Zeynel Emre gibi yerel ve genel siyasi aktörler de yalnız bırakmıyor.
İMAMOĞLU NEDEN YOK?
Yemeği kimin üstlendiği de bilinmiyor ama kendilerini "bağımsız" ilan eden çok sayıda gazetecinin olması dikkat çekici: Doğan Şentürk, Deniz Zeyrek, Murat Yetkin, Nevşin Mengü, Çiğdem Toker, İsmail Saymaz, İlker Karagöz ve siyasileri yargılatma konusunda çok hevesli olduğunu saklayamayan Şirin Payzın...
Tabloya bakınca siyasetçilerden çok medyacıların gövde gösterisine benziyor. Dikkatinizi çekmiştir, listede İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yok. Hatırladığım kadarıyla daha önce kaz partisinin esas konuğu, "lüks ve israf" karşıtlığıyla öne çıkan İmamoğlu'ydu. Şimdi neden davet edilmediği, CHP içinde ve medyasındaki "Kemalciler-Ekremciler" kavgasına bağlanıyor.
Herhalde bu nedenle siyasetçi Gürsel Tekin de davet edilmemiş.
Şu sorunun cevabı da merak ediliyor: Bu yemek İstanbul'da Kılıçdaroğlu medyasının bir hamlesi mi?
KRAL DAİRESİNİN SU FATURALARI
Söz İBB başkanından açılmışken bir hatırlatma daha yapalım. İmamoğlu'nun yeniden siyasi sahne aldığı çok açık... Her gün bir televizyonda siyasi parti genel başkanı gibi propaganda yaptığı ve yoğun çaba harcadığı biliniyor.
Daha vahimi ise yönetmek için seçildiği İstanbul'a vakit ayırmadığı da biliniyor. Bu da yeni değil. Siyaset kulislerinde "sır küpü" bir işadamı dostunun sahibi olduğu Florya sahilindeki otelin "Kral Dairesi"nde sık sık birileriyle buluştuğu ve "su faturası" adına 3-4 bin euro gibi rakamlar ödediği konuşuluyor. Doğru mu acaba? O otel, İBB adına böyle faturalar kesti mi?