KADEM'den 'ısrarlı takip' konusunda farkındalık çalışması! Sümeyye Erdoğan Bayraktar: Israrcı erkek şiddete yöneliyor

Türkiye'de kadın şiddetle mücadelede devlet kurumları tarafından atılan adımların yanısıra kadın dernekleri de önemli bir farkındalık oluşturuyor. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), "ısrarlı takip" konusunu başlık olarak belirledi. KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, "Birçok şiddet ve cinayet vakası ısrarlı takip sonrası gerçekleşiyor. Kadınlara, güvende hissetmediğinde ‘Yasaya tutun, o seni korur’ diyeceğiz." açıklamasında bulundu.

Giriş Tarihi :25 Kasım 2022 , 08:54 Güncelleme Tarihi :25 Kasım 2022 , 10:07
KADEM’den ’ısrarlı takip’ konusunda farkındalık çalışması! Sümeyye Erdoğan Bayraktar: Israrcı erkek şiddete yöneliyor

Türkiye, kadına yönelik şiddetle mücadeleye karşı farkındalık oluşturmak için aldığı önlemlerle dünyada örnek gösteriliyor. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), bu yıl "Yasaya tutun, o seni korur" ana temasıyla "ısrarlı takip" konusunu başlık olarak belirledi.

ŞİDDET ÇOK YIKICI BİR ŞEY
KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar şunları söyledi:
Keşke böyle bir gün hiç olmasaydı. Şiddet çok yıkıcı bir şey. Hele ki kadına şiddet. Birinin kendinden zayıf olana, savunmasız olana güç gösterisi yapması, bu şekilde tahakküm kurmaya çalışması, kabul edilemez. Kadın en güvende olması gerektiği yerde en yakını tarafından şiddete uğruyor, fakat sesini duyuramıyor ve bir kısmı cinayete kurban gidiyor. Böyle bir günün olmaması, acıların son bulması için farkındalık oluşturmak, mücadeleyi güçlendirmek adına önemli.

ISRARLI TAKİBE MARUZ KALIYORLAR
Son yıllarda kadınlar ısrarlı takibe maruz kalıyor. Birçok şiddet ve cinayet vakası da ısrarlı takip sonrasında gerçekleşiyor. Takip, şiddetin potansiyel bir öncülü. Fiziken takip, kadının okula, işyerine, alışverişe giderken ısrarlı şekilde takip edilmesi, yoluna çıkılması, korkutulması, kadının evinin çevresine, sokağına giderek varlığının hissettirmesi, arabasının üstüne notlar bırakıp, sürekli çiçek veya hediyeler göndermesi fiziki takip kapsamında.

YASAYA TUTUN, O SENİ KORUR
Temas kurmaya çalışmak da bir diğer yolu. Haberleşme ve iletişim araçlarını kullanıyor. Üçüncü kişileri kullanarak ısrarlı takip eylemi gerçekleştirilebiliyor. Rahatsız, tedirgin veya huzursuz olduğunda, korktuğunda, kendini güvende hissetmediğinde "Yasaya tutun, o seni korur" diyeceğiz.

ŞİDDETİN HİÇBİR BAHANESİ OLAMAZ
Şiddetin hiçbir bahanesi olamaz. Küçük yaşlarda aile içinde veya yakın çevrede yaşanan şiddet ve örselenme, küçük düşürülme, değer görmeme gibi davranışlara maruz kalınması şiddete yatkınlığı artırıyor. Toplumun, erkeklere yüklediği egemen güç olma misyonu da kişiyi pişman olmaktan ve hatasından dönmekten alıkoyuyor. Dindeki kavvamlık (yönetici, koruyucu) şiddet getirmez, fakat baskı kurma, egemen güç olma iddiası getirebilir. Kadınlara biçilen mağdur ve yardıma muhtaç rolleri de bu iddiaya ve şiddet sarmalının pekişmesine hizmet ediyor.

HEPSİNİ ELE ALMAK ZORUNDAYIZ
Düşük gelir düzeyi ile beraber yaşanan stres, alkol kullanımı, bilgisayar oyunlarından dijital platformlardaki içeriklere ve dizilere kadar pek çok alanda şiddet unsurlarının özendirilmesi, dijitalleşme ve bireyselleşme ile birlikte vefa, sadakat gibi hasletlerin geri plana atılması ve aile içi sorumluluk duygularının zayıflaması... Hepsini ele almak durumundayız.

ŞİDDETLE MÜCADELEDE ÇOK ÖNEMLİ GELİŞME
Şiddet failleri, evin mahremiyeti gibi kişisel ve değerli bir unsuru mağdurun aleyhine kullanıyorlar. Birbiriyle hukuku olan komşular şiddetin öncüllerini fark edebilir, engelleyebilirler. Pek çok kadının şiddet failinin evden uzaklaştırılması ile hayatta kaldığı artık inkâr edilemez bir gerçek. Devletin de hedeflediği gibi şiddete karşı sıfır tolerans anlayışı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mevcut yasanın güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi çalıştığımız konular arasında. Yakın zamanda ısrarlı takip 5237 Sayılı Kanunda "şiddet suçu" kapmasına alındı. Bu, şiddetle mücadelede çok önemli bir gelişme.

53 TEMSİLCİLİĞİMİZLE KADINLARIN YANINDAYIZ
KADEM olarak hukuken bu işin mücadelesini veriyoruz. 53 temsilciliğimizle ülke çapında faillerin yargılanması, hak ettikleri biçimde cezalandırılmaları için pek çok davanın takipçisi ve müdahili olarak mağdur kadınların yanında oluyoruz. En önem verdiğimiz konu toplumsal zihniyet dönüşümü. Bu konuda eğitimler veriyoruz.

ŞİDDETİN TOHUMLARI ÇOCUKKEN ATILIYOR
Şiddetin, öfke kontrolü sorunlarının tohumları çocukken atılıyor. Anne baba bir sorunla karşılaştığında şiddete başvuruyorsa, çocuk şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak kodluyor. İlk başta anne ve babanın kendi aralarındaki ilişki, birbirlerine muameleleri çocuğa örnek oluyor. Çocuk kendisi şiddete maruz kalıyorsa zaten büyük ihtimalle o da şiddete yatkın bir yetişkin oluyor. Ve buna psikolojik şiddet de dahil. Bir çocuğa değerli olduğu hissettirilmiyorsa, hor görülüyor ve özgüveni zedeleniyorsa o çocuğun şiddete başvurma ihtimali artıyor.

UZAKLAŞTIRMA KARARI GEÇİCİ BİR TEDBİR
Uzaklaştırma kararı, şiddet uygulandığında ve şiddet uygulanma ihtimali olan hallerde başvurulan, öldürme riskini bertaraf eden ve bu nedenle her iki tarafı da koruyan geçici bir tedbir. Uzaklaştırma verilen erkeğin asabileşmesi bir risk ama şiddet gören kadının kurtarılması yanında ikincil bir sorun. İdeal olan, aile büyükleri ve benzeri mekanizmaların, şiddet daha gerçekleşmeden, aile içindeki sorunları fark edip aracı ve destek olmaya çalışmasıdır. Geniş aile ve yakın çevre, aile içi sorunları ya tamamen görmezden geliyor ya da ailenin içişlerine fazla müdahil olarak sorunları körüklüyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN