Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İmamoğlu hakkında verdiği mahkumiyet kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz." diye konuştu.
"NİHAİ BİR KARAR DEĞİL"
Hakimlerin görevlerinde bağımsız olduğunu, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun, kanaatlerine göre hüküm verdiklerini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği karar kesinleşmiş, nihai bir karar değildir. Bu karara karşı istinaf ve temyiz yolu açıktır. İlk derece mahkemelerinin verdiği kararlar, hukukumuzun öngördüğü yargı mercii tarafından da denetlenmektedir. Bu karar da istinaf ve Yargıtay denetimine açıktır. Yargılama süreci devam etmektedir."
MAĞDURUYET ALGISI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR
Öte yandan A Haber'de canlı yayınlanan Melih Altınok Sebep Sonuç programına katılan AK Parti Grup Başkavekili Avukat Yılmaz Tunç önemli açıklamalarda bulundu. Karar üzerinden mağduriyet algısı oluşturulmak isteniyor diten Tunç, "Kesin olmayan karar üzerinden bir fırtına kopararak bir mağduriyet algısı oluşturulmaya çalışıyor. Bunun da kimseye bir faydasının olmayacağının kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkavekili Avukat Yılmaz Tunç açıklamaları şu şekilde;
Karar kesin karar değil. YSK üyelerine 'ahmak' dediği gerekçesiyle hakaret suçundan açılan dava söz konusuydu. Bu davada mahkeme mahkûmiyet kararı verdi. Bu karar kesin karar değil. İstinaf süreci var ardından teminiz süreci var. Kanun yolları açık olan bir karar.
BUNUN KİMSEYE FAYDASI YOK
Tabi burada kesin olmayan karar üzerinden bir fırtına kopararak bir mağduriyet algısı oluşturulmaya çalışıyor. Bunun da kimseye bir faydasının olmayacağının kanaatindeyiz.
KARALAMA SİYASETİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Bu kararı iktidarın talimatı verildiği şeklinde bir karalama siyaseti gerçekleştiriliyor. Bunu kesinlikle kabul etmek mümkün değildir. Bir kere yargı kararları elbette eleştirilir. Yani kararlar eleştirilebilir.
SÜREÇ NE KADAR SÜRECEK?
Hukukçu Dr. Mehmet Sarı İmamoğlu'na yönelik verilen verilen hapis cezasına ilişkin sürecin ne kadar süreceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
ÜST SEVİYEDEN BİR CEZA VERİLMEDİ
Mahkeme ceza verme konusunda alt sınırdan uzaklaştı ama üst seviyeden de bir ceza vermedi. Ama hangi şart altında olursa olsun 5 yıla kadar olan hapis cezaları için temyiz yolu açıldı.
İŞTE MASADAKİ 3 İHTİMAL
İstinaf mahkemesinde kararı bozabilir. Tekrardan iade edebilir. Düzelterek de onayabilir. İstinaf yolunu tamamen reddedip temyiz yolunu açabilir. Yargıtay'daki hakaret davalarında süre 2,5 yılı bulabilir. İstinaf süreci de 1,5 yıl sürebilir.
ŞU AN 4,5 MİLYONA YAKIN DAVA BULUNUYOR
Şu an 2019-2021 dosyaları açılıyor. 4,5 milyona yakın ceza davası bulunuyor. Şu an bu yılların davaları inceleniyor.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ AVUKAT BÜLENT TURAN  AÇIKLAMA
AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Bülent Turan A Haber canlı yayına katılarak açıklamalarda bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Bülent Turan şu şekilde;
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR SIÇRAYIŞTA"
Öncelikle şunu söylemek isterim, Türkiye çevresindeki tüm uluslararası krizlere, sorunlara, savaşa rağmen kendi içerisindeki güçlü liderliğiyle beraber büyük bir sıçrayış içerisinde. Büyük bir adım atıyor. Don dolaş aynı kavgalar aynı sorunlar aslında bizi çok mutlu eden işler değil.
"BİZİM BAŞKA KURUMLARIN MÜDAHALESİNE İHTİYACIMIZ YOK"
Biz siyasi rakiplerimizle demokratik rejim içerisinde polemik yapmayı, meydanlarda tartışmayı, halkın önüne çıkmayı ve milletimizle beraber yol yürümeyi esas alırız. Bizim başka kurumların bize müdahalesine ihtiyacımız yok. AK Parti milleti ile beraber yürüdüğü için kıymetli. O yüzden biz başka başka kararlarla siyasi rakiplerimizin yasaklanmasına gönlümüz razı olmaz.
"KARAR VERİLMEDEN DAVET YAPILIYOR"
Ancak altını çizmek isterim ki ortada siyasetin dışında bir teknik mesele var, hukuki mesele var. Bakıyorum saat 4'ten beri bir rağbet var meydanlara çıkın diye. Daha karar verilmeden bu davet yapılıyor. Daha karar verilmeden Akşener, Ankara'dan İstanbul'a yola çıkıyor. Bir tiyatro izliyoruz, görüyoruz.
YÜZLERCE AYNI KARAR VAR
Şunu söylemekte fayda var, bakınız öncelikle ortada kesinleşmemiş bir karar var. Daha istinaf aşaması var, teminiz aşaması var, onun ötesinde anayasa 138 var. Anayasa 138 bize hiçbir merciinin, kurumun, kişinin mahkemeden talimat vermemesini ifade eder. Yargıçların bağımsız olduğunu ifade eder.
Karardan sonra küçük bir araştırma yaptım. Yüzlerce aynı ifadeye verilen ceza var. Yani Ekrem Bey'e il defa bir yargı kararı, bir konuya ilişkin ceza verilmiş değil. İddia edildiği gibi siyasi kararmış, Ekrem Bey'e özel karar verilmiş, böyle bir şey yok. Eğer suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuşa, yani İmamoğlu bu ifadeyi kullanmışsa bu suçtur, bu cezadır.
HUKUKİ ALANDAN BAKMAK LAZIM
"Aslında mahkemenin 'Ekrem Bey İstanbul'un belediye başkanı, buna ceza vermeyelim' demesi ihtimali olmaz. Bu mahkemeler bizim. Bu kararlar milletin adına verilmektedir. Siyasi alandan değil hukuku alandan bakmak lazım.".
"BURADA 'KAHVE' ADABI VAR"
İmamoğlu ve Başkan Erdoğan karşılaştırmasına yönelik ise Turan, "Şöyle bir isyanım daha var; 'Cumhurbaşkanımızın yıllar önce okuduğu bir şiire atıfla aynı süreç yaşanıyor' deniyor. Hayır, bu tamamen yanlış. Cumhurbaşkanımızı (Erdoğan) kamuya açık bir siyasi toplantıda MEB'in tavsiye ettiği, harika bir şiiri harika bir tonla okurken cezalandırıldı. (İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakareti) Burada tırnak içinde kahve adabı var. Bunu nasıl Cumhurbaşkanımız ile kıyaslayabilirsiniz. Birisi şiir okuduğu için ceza alıyor. Diğeri Yargıtay'da sayısız derecede örneği olan bir ifadenin suç olması kaynaklı eşit uygulama ile ceza alıyor. Biz artık İstanbul'da veya başka yerde hakaret - küfür eden bir belediye başkanı, il başkanı, siyasetçi görmek istemeyiz. Bunu da mahkemeler değil, CHP'nin kendisini ilgilendirmesi lazım. CHP'nin tartışması lazım." cümlelerine yer verdi.
"BURADAN BAŞKAN ERDOĞAN GİBİ SİYASİ BİR FİGÜR ÇIKMAZ"
Süreci analiz eden AK Parti Grup Başkanvekili Avukat Bülent Turan, "Kemal Bey'e adeta bir ittifak dayatılıyor. Bu tavır 6'lı masada Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen aday çıkarma çabasıdır. Kılıçdaroğlu, Almanya'dan geri dönmek zorunda kaldı. Kılıçdaroğlu kendinden başka aday öngörmediği için kendi planını uyguluyor. Bu karardan sonra Akşener ve İmamoğlu'nun miting yapması ardından Kılıçdaroğlu apar toprak geri dönme kararı aldı. Bu hikayeden, tiyatrodan bir kahraman çıkmaz. Bir Recep Tayyip Erdoğan tarzı siyasi bir figür çıkmaz. Ama 6'lı masa İmamoğlu üzerinden Kılıçdaroğlu'na operasyon yapıyor." dedi.
.