KILIÇDAROĞLU'NA KARŞI SOSYAL MEDYA BASKISI
İmamoğlu, sosyal medya üzerinden kendisini programa davet ettirerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu köşeye sıkıştırmayı planladı. Zira iki günlük şov sonrası özellikle sosyal medyada "6'lı masanın adayı Ekrem İmamoğlu" algısı yürüten CHP'deki Ekremciler ve İyi Partililer adaylık yarışından çekilmesi konusunda Kılıçdaroğlu'na büyük bir baskı yapıyor.
CHP AKŞENER'DEN RAHATSIZ
Öte yandan CHP durumdan rahatsız olup İYİ Parti'ye yönelik 'Akşener bizim adayımızı beliryemez' mesajları veriken Ekrem İmamoğlu'nun davasının olduğu gün Kemal Kılıçdaroğlu'nu hangi akıl Almanya'ya gönderdi? sorusu kafaları kurcaladı.
KILIÇDAROĞLU'NU ALMANYA'YA HANGİ AKIL GÖNDERDİ?
Meseleye ilişkin Sabah Yazarı Mahmut Övür dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
"CHP'deki Brütüs aranıyor" başlığıyla detayları aktaran Mahmut Övür, "Kılıçdaroğlu gitmeden yardımcılarından Muharrem Erkek'e davada karar çıkıp çıkmayacağını sorumuş. O da, olumsuz bir karar beklemediklerini, hatta CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın hâkimi iyi tanıdığını, objektif bir karar vereceğini söylemiş. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da "gönül rahatlığı"yla Almanya gezisine çıkmış." ifadelerini kullandı.
Övür bir de ses kaydından bahsetti.
İşte o yazı;
"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile "ablası" İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in birlikte organize ettikleri "Saraçhane Operasyonu" bütün o bağırıp çağırmalara, içeriksiz kürsü konuşmalarına rağmen tarihe, iktidara karşı değil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı bir operasyon olarak geçti.
Böyle olduğu her halinden belliydi. Yargı kararı açıklandığında İP Genel Başkanı Akşener'in sevinçle CHP'li İmamoğlu'na sarılması, o fotoğrafın da kendi elleriyle medyaya servis edilmesi bu gerçeği anlatmaya yetti.
Aslında o fotoğraf karesi yeterliydi... Ama daha fazlası da var. Akşener'in, Kılıçdaroğlu'nun gözünün içine baka baka sahneye çıkması, İmamoğlu'nun elini tutarak konuşması, siyaset tarihinde pek rastlanan bir durum değil.
Şu çelişki de milyonların gözü önünde yaşandı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun yerini "Senin arkanda 16 milyon var" diyerek İstanbul'la sınırlamaya çalışırken, Akşener tam tersine "Onun arkasında 85 milyon var" diyerek adeta Kılıçdaroğlu'na meydan okudu ve "Adayım İmamoğlu'dur" dedi.
Bir siyasetçi bundan daha zor bir duruma düşemezdi.
Peki, Kılıçdaroğlu nasıl oldu da bu noktaya geldi veya getirildi? Neden karar günü Almanya'ya gitti? Davada o gün karar verileceğini bilmiyor muydu?
Saraçhane Operasyonu'ndan sonra, kamuoyunda hatta CHP içinde en çok bu soruların cevabı arandı.
CHP kulislerinde bu konuyla ilgili ilginç bir ayrıntı o geceden sonra çok konuşuldu.
Denilenlere göre, Kılıçdaroğlu gitmeden yardımcılarından Muharrem Erkek'e davada karar çıkıp çıkmayacağını sorumuş. O da, olumsuz bir karar beklemediklerini, hatta CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın hâkimi iyi tanıdığını, objektif bir karar vereceğini söylemiş.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da "gönül rahatlığı"yla Almanya gezisine çıkmış.
Olayı böyle anlatanların şu notu da enteresan: CHP yönetiminde Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyenlerin sayısı az da olsa var. O az sayıdaki "Ekremciler"den birinin de CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek olduğu iddia ediliyor.
"KEMAL BEY YAŞLI BU İŞ SENİNLE OLUR"
Aylar önce bir CHP'linin şu sözleri hâlâ kayıtlarda duruyor:
"CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Ekrem'le konuşuyor. 'Başkan bu iş seninle olur. Kemal Bey yaşlı, onunla olmuyor. Senin aday olman lazım...' Yanındaki bazı kişiler, Erkek'in bu konuşmalarını kayda alıyor. O ses kaydını ben dinledim."
Aslında CHP içindeki Bizans oyunları yeni değil ve bitecek gibi de görünmüyor. Bu da sadece İBB Başkanı İmamoğlu-Akşener ekseninde veya fondaş medya çevresinde sürmüyor, parti içinde de çok sayıda "Brütüs"ten söz ediliyor. Muharrem Erkek onlardan biri mi değil mi bilemem ama "Saraçhane Operasyonu"ndan sonra CHP Genel Merkezi'nde herkes birbirine "Brütüs" gözüyle bakıyor ve Kılıçdaroğlu'nun içeride ve dışarıda kendisine kurulan kumpaslara karşı nasıl bir hamle yapacağını merak ediyor."