İsveç'te Kur’an-ı Kerim'e alçak saldırı! Türkiye'den skandala peş peşe tepkiler: "İnsanlık suçudur"

İsveç'te terör örgütü PKK/YPG yandaşları geçtiğimiz hafta Başkan Tayyip Erdoğan'a benzetilen bir cansız mankeni başkent Stockholm'deki belediye binasının önünde astı.

Görüntüler Türkiye'de büyük tepkilere neden olurken, İsveç'ten bir skandal hareket daha geldi. İsveç polisi, Türk Büyükelçiliği önünde Kur'an-I Kerim yakılak eyleme onay verdi.

İSVEÇ BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİNE ÇAĞRILDI
İsveç'in Ankara Büyükelçisi Dışişlerine çağrıldı. Skandal eyleme verilen izin kınandı.

Diplomatik kaynaklar, İsveç'te, Stokholm Büyükelçiliğimizin yakınında kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'in yakılması eylemine izin verildiğinin öğrenilmesi üzerine, İsveç'in Ankara Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığına çağrıldığını belirtti.

ÜÇLÜ AHİTNAME'NİN AÇIK İHLALİ
PKK iltisaklı çevrelerin Stokholm merkezinde bir gösteri yapacaklarını duyurdukları; terör örgütleri ve yandaşlarının propaganda faaliyetlerine izin verilmesinin Üçlü Ahitname'nin açık ihlali olduğu belirtildi.

"NEFRET SUÇU VE IRKÇILIK DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİLDİR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç'in başkenti Stockholm'de "Kur'an-ı Kerim yakma eylemi"ne izin verilmesine tepki göstererek, "Bugün başka bir dinin, başka bir kitabın yakılmasına izin vermiyorlar ama Kur'an-ı Kerim söz konusu olunca, İslam düşmanlığı söz konusu olunca hemen ifade ve düşünce özgürlüğü diyorlar." dedi.

Antalya'nın Manavgat ilçesinde iş insanları ile bir araya gelen Çavuşoğlu, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İsveç'te Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'a Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde "Kur'an-ı Kerim yakma izni" verilmesine ilişkin, "İsveç'te bu meczup daha önce de dinimiz İslam'a ve kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e hakaret etmiştir, bu tür eylemlerde bulunmuştur. Bu, ırkçı aynı zamanda nefret suçunu kapsayan bir eylemdir." dedi.

Bu haberi alınca gerekli girişimlerde bulunduklarını, İsveç'in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström'ün Dışişleri Bakanlığına çağrıldığını ve gerekli uyarıları yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Yönet Can Tezel'in de İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ile doğrudan görüştüğünü söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, "Buna kimse fikir ve düşünce özgürlüğü diyemez. Bugün başka bir dinin, başka bir kitabın yakılmasına izin vermiyorlar ama Kur'an-ı Kerim söz konusu olunca, İslam düşmanlığı söz konusu olunca hemen ifade ve düşünce özgürlüğü diyorlar." ifadelerini kullandı.

Nefret suçu ve ırkçılığın düşünce özgürlüğü olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "(Bu) İsveç yasalarına göre de (düşünce özgürlüğü) değildir, Avrupa Konseyi kararlarına göre de değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre de nefret suçu ve ırkçılık, düşünce ve ifade özgürlüğü değildir." dedi.

Çavuşoğlu, böylesine bir iznin "maalesef Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen" verildiğini belirterek, "Bugün Türkiye saatiyle 16.00-17.00 civarında böyle aşağılık bir eylemin olacağını düşünüyoruz. Umarım o saate kadar İsveç makamları gerekli tedbirleri alır ve buna fırsat vermez çünkü bu tüm dünyada infial yaratacak aşağılık, ırkçı ve nefret suçu içeren bir eylem olur." diye konuştu.

"GÜNÜMÜZ EBU CEHİL'LERİ DE KUR'AN KARŞISINDA ALÇALDIKÇA ALÇALACAK VE ACİZ KALACAK"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin veren İsveç hükumetini ve polisini kınıyorum" dedi.

Bakan Bozdağ, Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, İsveç polisi tarafından Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılması eylemine izin verilmesinin akıl tutulması olduğunu kaydederek "Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin veren İsveç hükumetini ve polisini kınıyorum. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça eylem nefret suçudur. 'Düşünce özgürlüğü', milyarlarca Müslümanın kutsal kitabına hakarete, saygısızlığa bahane de kılıf da yapılamaz. Kur'an'a yapılan alçakça saldırı, düşüncesizliğin ve Avrupa orta çağ ilkelliğinin göstergesidir. İsveç hükumetini, Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'e saldırıyı marifet zanneden günümüz Ebu Cehil'lerine karşı yasal tedbirler almaya ve gereğini yapmaya davet ediyorum. Kur'an, Allah'ın kelamıdır. Kur'an'a düşman nice Ebu Cehil geldi geçti, kıyamete kadar da nicesi gelip geçecek. Hiç bir Ebu Cehil Kur'an'ı aciz bırakamadı; ama Kur'an her Ebu Cehil'i aciz bıraktı. Günümüz Ebu Cehil'leri de Kur'an karşısında alçaldıkça alçalacak ve aciz kalacak" dedi.

KUTSAL DEĞERLERE SALDIRI ÖZGÜRLÜK DEĞİL MODERN BARBARLIKTIR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesini lanetlediklerini belirterek "Tüm uyarılarımıza rağmen bu eyleme izin verilmesi, nefret suçlarının ve İslam düşmanlığının teşvik edilmesidir. Kutsal değerlere saldırı özgürlük değil modern barbarlıktır." ifadesini kullandı.

Kalın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesine tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, paylaşımında, şunları kaydetti:

"Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'in yakılması açık bir nefret ve insanlık suçudur. Bunu şiddetle lanetliyoruz. Tüm uyarılarımıza rağmen bu eyleme izin verilmesi, nefret suçlarının ve İslam düşmanlığının teşvik edilmesidir. Kutsal değerlere saldırı özgürlük değil modern barbarlıktır."

AK PARTİ'DEN TEPKİ: "KUR'AN-I KERİM'E DÖNÜK HER SAYGISIZLIK İNSANLIK SUÇUDUR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesine ilişkin, "İsveç makamları böyle lanetli eylemlere izin vererek faşizmi teşvik ediyorlar. Kur'an-ı Kerim'e dönük her saygısızlık insanlık suçudur. Bu eylemlere karşı en güçlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın." ifadesini kullandı.

Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsveç makamlarınca Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde yarın için Kur'an-ı Kerim yakılması eylemine izin verilmesine tepki gösterdi.

Ömer Çelik paylaşımında şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesini lanetliyoruz. İsveç makamlarının bu yaptığı nefret suçlarını himaye etmektir. İsveç makamları böyle lanetli eylemlere izin vererek faşizmi teşvik ediyorlar. Kur'an-ı Kerim'e dönük her saygısızlık insanlık suçudur. Bu eylemlere karşı en güçlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın."

"NEFRET SUÇUNA SUÇ ORTAKLIĞI ANLAMINA GELİYOR."
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e yönelik "alçakça" bir eyleme izin verildiğini belirterek, "Bu, İsveç yönetiminin, nefret suçuna suç ortaklığı anlamına geliyor." ifadesini kullandı.

Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesine tepki gösterdi.

İsveç'in, bütün uyarılara rağmen Türkiye'ye yönelik provokatif terör eylemlerine izin vermeye devam ettiğine dikkati çeken Şentop, "Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin verilmesi, İsveç yönetiminin, nefret suçuna suç ortaklığı anlamına geliyor." paylaşımını yaptı.

KURTULMUŞ: TEK KELİMEYLE ALÇAKLIKTIR
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin verilmesini "alçaklık" olarak niteleyerek, "Söz konusu İslam düşmanı, ırkçı, faşist siyasetçiye böylesi bir eylem için onay verenler ateşle oynuyor." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesine tepki gösterdi.

Numan Kurtulmuş, paylaşımında şunlara yer verdi:

"Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin vermek tek kelimeyle alçaklıktır. Söz konusu İslam düşmanı, ırkçı, faşist siyasetçiye böylesi bir eylem için onay verenler ateşle oynuyor."

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ'TAN SERT TEPKİ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmayı hedefleyen bir eyleme izin verilmesini kınadı.

Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde insanları cehaletten aydınlığa çıkarılması için gönderilen yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakmayı hedefleyen bir eyleme İsveç makamlarınca izin verilmesini lanetliyor, şiddetle kınıyorum. İsveç makamları sergilediği tutum ile İslam'a, Müslümanlara ve Türkiye'ye karşı işlenen nefret suçuna ortak olmuş ve toplumsal barışı hedef almıştır. Bu kirli zihinlere karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."

İSVEÇ MAKAMLARI BÖYLESİNE BİR NEFRET EYLEMİNE VERDİĞİ İZNİ DERHAL İPTAL ETMELİDİR
İsveç'in kararına sosyal medya hesabından tepki gösteren Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, "İsveç yetkili makamlarının, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılması eylemine izin vermesi kabul edilemez bir karardır. İsveç makamları böylesine bir nefret eylemine verdiği izni derhal iptal etmelidir." dedi.

İSVEÇ'TE SKANDALLAR PEŞ PEŞE GELMİŞTİ
Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan "Üçlü Muhtıra" ile İsveç ve Finlandiya terör örgütlerine desteği keseceğini bildirmesine rağmen geçtiğimiz hafta Stockholm'den rezil görüntüler geldi.

Terör örgütü yandaşları İsveç'in başkenti Stockholm'de Başkan Erdoğan'a benzeyen bir maket ile eylem yapmışlardı. İsveç yönetimi olayı çok önemsemezken bu durum Türkiye'nin sert tepkisine sebep oldu.

İsveç yargısının bu konudaki ilk açıklaması da skandal niteliğindeydi. İsveç basınından Aftonbladet'in aktardığı haberde, "İsveç yargısı konuyla ilgili ilk kararını verdi. Ortada yasa dışı bir suç işlenmedi" ifadesini kullandı.

Skandal kararı veren bölge savcısı Lucas Eriksson

ÖN SORUŞTURMA BAŞLATMAYACAK
Gazeteye konuşan bölge savcısı Lucas Eriksson, "Ben bu davayı hakaret davası olarak almıştım fakat bunda yeteri kadar hakaret olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla ön soruşturmaya başlamama kararı aldım" dedi.

Eriksson, "Bir inceleme talep edilebilir ve daha sonra başka bir savcı bu davayı inceleyebilir" dedi.

İsveç basını, Eriksson'un Erdoğan'a benzeyen maketin Stockholm Belediye Binası önünde eylemde kullanılmasının bir suç olmadığını söylediğini aktardı.

TERÖRİSTLE RÖPORTAJ YAPTILAR
Türkiye'nin tepkisini çeken alçaklığın altından Andreas isimli bir terörist çıkmıştı. Savcı ile konuşam Aftonbladet bir skandal imza atarak alçak eylemi gerçekleştiren teröriste de mikrofon uzamıştı.

Oisín Cantwell isimli gazeteci terörist ile yaptığı röportajı yayınladı ve skandalın ayrıntılarına yer vererek terör propagandasını sürdürdü.

Teröristin soyadını ve fotoğrafını yayınlamayan gazete, terör örgütüne tek bir kelime etmediği gibi teröristi "39 yaşında, uzun boylu, samimi bir sese sahip bir film yapımcısı" olarak tanıttı.Cantwell fotoğrafçı Lotte Fernvall ile birlikte bir minibüsün içinde terörist ile röportaj yapıklarını belirterek teröristin ifadelerini aktardı.

Teröristin fotoğrafı ve soyismi röportajda yer almazken, Andreas sıradan bir İsveçli gibi anlatıldı. Ancak daha sonra "Rojova komitelerine" bağlı olduğu söylenerek terör örgütü PKK'nın Suriye'deki yapılanması YPG ile bağına dikkat çekildi.Verdiği röportajda PKK/YPG'nin sivil uzantısı sözde İsveç Rojava Dayanışma Komitesi'ne üye olduğunu kabul eden terörist, mankeni Facebook'ta gördüğü bir reklam sonrası Norsborg'dan aldığını, daha sonra takım elbise ve gömlek aldığını, maskeyi ise internetten sipariş ettiğini belirtip, çirkin saldırının kendine ne kadara mal olduğunu övünerek anlattı.

Terörist skandal maketi Facebook'ta gördükten sonra Norsborg'dan birkaç yüz krona satın aldığını anlatırken ardından takım elbise ve gömlek aldığını, maskeyi ise internetten sipariş verdiğini söyledi.

TERÖRİSTE PROPAGANDA YAPTIRDILAR

Terör örgütüne ve yandaşlarına tek kelime etmeyen gazete, Andreas isimli teröristin, "Demokratik haklarımızı ve ifade özgürlüğümüzü kullanıyoruz" ifadelerine yer verdi ve "Eylem hakkında ne düşünürsek düşünelim, Rojava Komitelerinin bir şeyler başardığına şüphe yok." diye yazdı.

Gazete hükümetin bütün sonbaharı Başkan Erdoğan'ın peşinde geçirdiğini öne sürdüğü haberinde terör örgütlerine yönelik alınan yeni kararları 'tuhaf' olarak yorumladı.

GEÇEN YIL YAPILAN SKANDAL DA BU TERÖRİSTLERİN İŞİ!
Geçen yıl da belediye binasına terör örgütü PKK'nın paçavrasının "Rojava komiteleri örgütü" isimli YPG'li terörist grup tarafından yansıtıldığı hatırlatılırken o dönem de Türkiye'den tepkiler yükseldiğine ancakl tepkilerin bu kez daha fazla olduğu belirtildi.