Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla birlikte seçim tarihi 14 Mayıs 2023 olarak kesinleşti...
MASA 10 KERE TOPLANTI ADAY AÇIKLAYAMADI
Seçimlere geri sayım başlarken CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisinin yer aldığı HDP'nin de dışarıdan destek verdiği muhalefet masasının adayı ise henüz adayını belirleyemedi. Masa son olarak 5 Ocak'ta toplanırken adaylık meselesini konuşmaya daha yeni başlayacaklarını da itiraf etti.
Masanın toplan-dağıl zirveleri sürerken diğer yandan adaylık için yaşanan savaş da devam ediyor.
KILIÇDAROĞLU DAYATIYOR AKŞENER VETO EDİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylığını masaya dayatmaya çalışırken Meral Akşener ise özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı cepheye sürerek Kılıçdaroğlu'nu veto ediyor.
MANSUR YAVAŞ ŞİMDİLİK ÇEKİLDİ EKREM İMAMOĞLU ADAYLIK HAMLELERİ YAPIYOR
Yavaş geçtiğimiz haftasonu katıldıkları programda Kılıçdaroğlu'na yönelik "İnşallah bu parkın açılışına Cumhurbaşkanı olarak teşrif edersiniz" ifadeleriyle şimdlilik bir destek mesajı verdi.
AKŞENER İLE BİRLİKTE HAREKET ETTİ
Ancak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu adaylık hevesinden ve savaşından vazgeçmiyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Saraçhane'de 'mağduriyet' algısıyla giriştikleri operasyon ve Akşener'in 'pankart' hamlesi bunun son dönemdeki en büyük kanıtlarından biri olurken Ekrem İmamoğlu bir de il il turlara başladı.
MEDYA ÜZERİNDEN DE SAVAŞI SÜRDÜRÜYOR
İmamoğlu bu savaşı medya üzerinden de sürdürüyor.
EKREM'İN 'FON'ERİ SONER YALÇIN ATEŞE BAŞLADI
Ekrem İmamoğlu'nun medya "Fon"eri olarak da bilinen Oda TV'nin sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık dayatmasını ve eleştiri kabul etmemesini hedef alan sert bir yazı kaleme aldı.
Filozof Adorno'nun protestolarını eleştirmesine kızan öğrencilerin Frankfurt Okulu'nu basmasını örnek gösteren Yalçın, "Solcu öğrenciler eylemlerinde haklı olduğuna inanmaktadır ve eleştiriye tahammülleri yoktur." ifadeleriyle konuyu CHP'ye ve Kemal Kılıçdaroğlu'na getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunu eleştirenlerin hedef tahtasına konduğunu söyleyen Yalçın bu durumun 'cadı avına' döndüğünü belirterek adeta diktatör göndermesi yaptı.
Soner Yalçın'ın CHP Genel Merkezini ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan yazısının ilgili kısmı şu şekilde;
"Asıl sorun, CHP yönetiminin de totaliterliğe kayma tehlikesi değil mi?
-Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin'i aday yaptı; "tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" dedi. Seçim ilk turda kaybedildi.
-Kılıçdaroğlu, "gel bakalım Muharrem İnce" dedi. Seçim ilk turda kaybedildi.
Kılıçdaroğlu bu seçimde kendisi aday olmak istiyor. Olabilir, kendi tercihi… 6'lı Masa'da konsensüs /uzlaşma sağlanır mı göreceğiz?
Karşı çıktığım; Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusuna eleştiri getiren herkesin suçlanır olması. Yeniden seçilmeyi garanti altına almak isteyen milletvekilleri, koltuğunu korumak isteyen parti yöneticileri, belediye başkanları veya sahiden Kılıçdaroğlu'nun kazanacağını düşünenler el üstünde tutulurken, eleştirenlere akıldan vicdandan uzak "cadı avı" yapılıyor!
Adorno'nun okulunu basan üniversiteli ergenler gibi farklı söz duymak istemiyorlar. Ölçüsüz övgü peşindeler…
YAVAŞ BASKIYLA GERİ ADIM ATTI İDDİASI
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın kafasında-gönlünde cumhurbaşkanı adayı olmak vardı kuşkusuz. Hatta en son, HDP seçmeninin kendisini desteklediğine dair kamuoyu araştırma sonucunu bile paylaştı. Fakat, öylesine yoğun baskı altına alındı ki, "adayım Kılıçdaroğlu" demek zorunda bırakıldı!
İMAMOĞLU'NA DA AYNISI YAPILIYOR
Benzer tahakküm bugünlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yapılıyor. İmamoğlu haklı olarak sürekli 6'lı Masa'yı işaret ediyor. Ama bu genel merkeze yetmiyor, "Kılıçdaroğlu" adını duymak istiyor ısrarla!
Ne acıklı siyasi atmosfer bu:
Bir kişi, parti meclisini belirleyecek.
Bir kişi, genel merkez yönetimini seçecek.
Bir kişi, milletvekili listesini yapacak.
Bir kişi, il ilçe yöneticilerini atayacak.
Bir kişi, cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. (Ah! Hep aynı siyasi manzara; ne Ekmeleddin ne Muharrem İnce adaylığını konuşturtmadı, tartıştırtmadı. Dünü aynen bugün de yaşıyoruz.)
AKP totaliterliğinden farkı ne?
Eleştirel siyaset, tek tipçi dayatmaya karşı çıkan anti-faşizmdir.
Eleştirmek, insanın özgürleşmesidir.
Eleştirmek, sorgulayarak dönüştürmektir.
Bakınız… Kritik bir dönemden geçiyoruz; eleştiri felce uğratılırsa/ eleştiriye düşmanlık edilirse demokratik bir düzene geçiş tamamen hayal olur.
Bırakın herkes konuşsun, herkes yazsın…
Ki:
Eleştirmek, yazarın sorumluluğudur."