Türkiye'nin seçim sath-ı mailine girdiği kritik süreçte CHP ve İYİ Parti'nin başını çektiği HDP'nin de gölge ortak olarak iştirak ettiği 6'lı masada aday belirsizliği sürüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her seferinde 'aday benim' sinyali verse de bu durum İYİ Parti tarafından pek de karşılık görmüyor. Özellikle Meral Akşener, 'kazanacak bir aday' söylemine sığınarak Kılıçdaroğlu'na karşı aleni bir şekilde İmamoğlu'nu destekliyor.
YİNE ADAY ÇIKMADI!
11 ayda 10 kez bir araya gelen masanın bugünkü 11. buluşmasından da aday çıkmadı.
İYİ Parti ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu katıldı.
9 saatlik toplantı sonrası yapılan yazılı duyuruda, "Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz." denildi.
MIZIKÇILIK BAŞ GÖSTERDİ
Kendi aralarındaki kaosu perdelemek isteyen 6'lı masa bileşenleri Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı üzerinden algı operasyonuna soyunarak, Erdoğan'ın adaylığını kabul etmediklerini söylediler. Buna ek olarak yine 'ortak aday' söylemine sığındılar.
Öte yandan bir sonraki toplantının 13 Şubat 2023 Pazartesi günü Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacağı söylendi.
Konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle;
Altı siyasi parti olarak ülkemizi aydınlığa çıkarmak için kararlılıkla sürdürdüğümüz işbirliği sürecinin on birinci toplantısını mübarek Regaip Kandili gününde İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.
Öncelikle milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili'ni kutlar, yüce Allah'tan nice kandillere huzurla erişmeyi niyaz ederiz.
Bugünkü toplantımızda öncelikle güncel gelişmeleri değerlendirdik.
İsveç'te ve Hollanda'da kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapılan çirkin saldırıları bir nefret suçu olarak görüyor ve bunlara göz yuman hükümetleri de şiddetle kınıyoruz. Halkımızın hür iradesiyle seçim sandığına gidip ülkemizin kaderini belirleyeceği bu dönemde dış dünyada nedense her seçim dönemine denk gelen provokasyonları da dikkatle izliyoruz.
Türkiye, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve başıbozuklukla hareket eden bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu çerçevede, Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanının, Anayasa'ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa'yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Bununla beraber, Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizin bu hukuksuz düzene "Yeter" cevabı vereceğinden emin olan bizler, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapmayı planladığı seçime halkımızdan aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve ülke sevdamızla hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.
Seçim ne zaman yapılırsa yapılsın üstünlerin hukuku anlayışıyla hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inanan Millet İttifakı kazanacaktır. İktidar kaybettiği halk desteğini her tür hukuksuzlukla kapatmaya çalışsa da biz bu oyunu milletimizden aldığımız destekle bozacağız ve Türkiye'yi özgürlükçü demokratik bir hukuk devleti yapacağız. Bu tek adam düzenini sandıkta milletimizin iradesi ile değiştirmek için hodri meydan diyoruz!
Ayrıca, Cumhur İttifakı'nın TBMM'ye sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisi, başörtülü kadının 'dini inancını' sorgulayan şekilde kaleme alınmıştır. Başörtülü kadını korur gibi yapan bu madde aslında tam tersi sonuçlar doğuracak niteliktedir. Kadının kıyafet özgürlüğü ile başörtüsü kullanmasının amacını sorgulayan bu ifadeyi metinden çıkaran bir değişiklik önergesi verilmiştir. Son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen kadınlara tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önerge Cumhur İttifakı tarafından reddedilmiştir. Bu, Cumhur İttifakı'nın her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devletimiz için bir beka sorunu haline gelmiştir. Bir kişinin iradesiyle millet iradesinin yok sayılması devletin bir şahısla özdeşleştirilmesinin açık bir göstergesidir. Bugünkü toplantımızda seçimi kazanmaya ve ülkemizi halkımızın büyük bir teveccüh gösterdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemle yönetmeye dair çok somut adımlar attık. Tamamlama aşamasına geldiğimiz Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacağız.
Bu toplantımızda 30 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşacağımız Ortak Politikalar Mutabakat Metni konusunda da anlaşma sağladık. Yoksullukla mücadeleden kadın haklarına, siber güvenlikten siyasi etik yasasına, kamuda israfla mücadeleden tersine beyin göçüne, savunma sanayinden afet yönetimine, mesleki eğitimden konut ve barınma krizine, uyuşturucuyla mücadeleden esnafımızın sorunlarına, sınır politikamızdan tarıma kadar ülkemizin öncelikli konuları için hazırladığımız somut hedef, politika ve projeleri dokuz ana başlık ve yetmiş beş alt başlıkta topladık. Bu mutabakat metni, Türkiye'nin her alanda artan sorunlarını Millet İttifakı'nın çözeceğinin de ispatıdır.
Toplantımızda son olarak Millet İttifakı'nın seçeceği Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi de konuştuk.
Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz. Halkımız, ülkemizin hak ettiği refaha ulaşma ve yeniden demokratikleşme ümidini altı partinin birliğinde görmektedir. Bu da bize tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu Türkiye'nin kader seçimidir. Halkımız canını, malını, geleceğini, medeni, hür ve refah içinde bir Türkiye'de nefes alma ümidini bize emanet etmiştir. Halkımız müsterih olsun, altı parti bu görevi layıkıyla tamamlayacaktır.
Bir kez daha ilan ediyoruz ki;
Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı parlamenter sisteme inanmış, temel hak ve özgürlüklerin yanında, demokrasi aşıklarının adayı olacaktır.
Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı, "Yeter! Söz Milletindir" diyen Millet İttifakı'nın adayı olacaktır.
Bir sonraki toplantımız Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel KARAMOLLAOĞLU' nun ev sahipliğinde, 13 Şubat 2023 Pazartesi günü yapılacaktır.
"ADAY ÖNERİSİYLE GİTMEYECEĞİZ"
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, toplantıda ağırlıklı olarak usul ve yöntemin konuşulması gerektiğini belirterek, toplantıya aday önerisiyle gitmeyeceklerini söyledi.
"ÖNCELİK OLARAK USUL VE YÖNTEM KONUŞULMALI"
Ali Babacan'ın aday üzerine yaptığı açıklama şu şekilde:
"6'lı masa toplantısında ağırlıklı olarak usul ve yöntemin konuşulması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Genel Başkanlardan isim öneren, bazı isimlerle ilgili istişare yapmak isteyenler olursa, kuşkusuz o istişare içinde biz de oluruz ama biz 6'lı masaya bir aday önerisiyle gitmeyeceğiz. Bir sistem ve usul tartışması hazırlığı içinde 6'lı masaya oturacağız."
MERAL AKŞENER'İN İKRAMLARI BEĞENİLDİ
Liderler toplantıda, Meral Akşener'in ikram ettiği yiyeceklerin tadına baktı.
Çay, kahve eşliğinde geçen toplantında gündeme dair konuşmalar yapıldı.
İYİ Parti ev sahipliğinde gerçekleşen altılı masa toplantısının yemek menüsü:
- Meşrubat
ADAY AÇIKLAMASI ŞUBAT AYINA KALDI
Genel başkanlar 30 Ocak'ta düzenleyecekleri lansmanla hükümet programını duyurup Şubat ayı içerisinde ise adayı açıklamak niyetindeler.
KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK
Kritik buluşma öncesi dün CHP Genel Merkezi'nde sürpriz bir buluşma yaşandı.
Zirve öncesinde CHP'li büyükşehir belediye başkanları, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek tam desteklerini açıkladılar.
BÜYÜKŞEHİR BAŞKANLARI ÜZERİNDEN ÇİFTE MESAJ
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Kılıçdaroğlu'nun büyükşehir belediye başkanları ile görüşmesini değerlendirdi. Selvi, "Büyükşehirler Türkiye nüfusunun yüzde 65'ini yönetiyor. Kılıçdaroğlu, böylece 6'lı Masa'ya halkın desteği de benim yanımda mesajını verdi. Ama başkanların 6'lı Masa'nın toplantısından bir gün önce CHP Genel Merkezi'nde toplantıya çağrılmasında asıl maksat, İmamoğlu'ydu. Kılıçdaroğlu hem İmamoğlu'na mesaj verdi hem de 6'lı Masa'ya, "Bakın Ekrem İmamoğlu da benim yanımda" mesajını yolladı" dedi.
İYİ PARTİ GERİ ADIM ATMIYOR
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık sevdası İYİ Parti'de hala karşılık bulmuş değil. Meral Akşener'in "Kazanacak aday" vurgusunun bir benzeri partinin ağır toplarından Cihan Paçacı'dan geldi.
Paçacı Nagehan Alçı'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Şöyle bir şey var: Sokakta Kemal Bey'e itiraz görüyoruz, 'dürüst değil mi?' diye soruyoruz, 'dürüst' diyorlar. 'Devlet tecrübesi yok mu?' diyoruz 'var' diyorlar. 'E o zaman?' 'Ama olmaz…' Sokaktaki bu itirazı İYİ Parti olarak görmezden gelemeyiz. Parti yetkili kurulları şu anda Kemal Bey'i onaylayacak noktada değil ama bu nihai olarak böyle devam edecek anlamına da gelmiyor. Meral Hanım konuyu yetkili kurullara getirecek, orada nihai karar alınacak."
CHP, 6'LI GANYAN KADAR KARIŞIK
Kılıçdaroğlu adayım diye bas bas bağırırken CHP kulislerinde hala farklı isimler konuşuluyor. Öyle ki her seçim adı mutlaka geçen İlhan Kesici, IMF komiseri Faik Öztrak bile konuşuluyor.
Bu belirsizlik CHP'de bölünmelere de sebep oldu. Fikri Sağlar'ın "sürpriz aday" açıklamasına Eren Erdem'den yaylım ateşi geldi. Erdem, "Masaya tek önerimiz Kılıçdaroğlu" ifadelerini kullandı.
CHP'DEN SEÇİM RAPORU
CHP İktidar Hareketi "cumhurbaşkanı adayımız kim olmalı?" anket çalışmasının çıktıları doğrultusunda rapor hazırladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da sunulacak raporda, "Kürt seçmenin tercihi Türkiye'nin iktidar anahtarıdır" denildi.
CHP İktidar Hareketi'nin anketinde, katılımcılara isim sorulmadı. Gönüllerinden geçen ve seçimi kazanabilecek en uygun adayın kim olması gerektiğinin belirtilmesi istendi. Çalışmaya ilişkin sonuçların yansıtıldığı raporda özetle şu değerlendirmeler yer aldı:
İKTİDAR ANAHTARI: Kürt seçmenin tercihi Türkiye'nin iktidar anahtarıdır. Yirmi yıldır mevcut AKP iktidarını ayakta tutan mütedeyyin-muhafazakar kesimlerin ve nüfusuna oranla ağırlıklı olarak iktidara oy vermiş Kürt seçmenin (ki; bu seçmen kesiminin geçmişi devrimci, halkçı, sosyal demokrat halk kesimleridir) neden bir türlü CHP ile barışıklığının sağlanmadığının incelemesi ve mutlaka sorgulamasının yapılması gerektiği parti içi her kesim tarafından düşünülmektedir. CHP, Kürt seçmenin gönlünü, politik katkısını ve oyunu alabilecek performansı sergileyebilir ve bu kitleyi asıl olması gerektiği partisine döndürebilir.
SEÇİMİ KAZANMAYA YETMEYEBİLİR: CHP'nin içinden en doğru tespit edilmiş bir cumhurbaşkanı adayının varlığı ve performansı dahi seçimi kazanmaya yetmeyebilir.
BELEDİYE BAŞKANLARI: Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylıkları kamuoyunun gündeminden düşmüştür. Büyükşehir belediye başkanlıklarından herhangi birini cumhurbaşkanı adaylığı adına boşalttığımız anda başkanlık iktidar lehine değişecektir ve dengeler alt üst olacaktır.
KILIÇDAROĞLU ADAY OLMALI: Sayın Kılıçdaroğlu'nun partinin Genel Başkanı olarak cumhurbaşkanı adayı olması seçmendeki ve özellikle parti içindeki güveni artıracaktır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun; "Kürt sorunun güvenlik politikalarıyla değil; eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasal siyasal sistem içerisinde çözümlenmelidir" açıklaması konunun muhatabı olan ve ülkesini seven duyarlı yurttaşlar tarafından olumlu karşılanmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun iktidara gidecek yolun anahtar seçmeni durumundaki, toplumun sosyal ve siyasal olarak her bir farklı kategorilerde tanımlanabilecek Kürt vatandaşlarımızın oylarını çoğunlukla alabilecek bir aday olarak durmaktadır.
BÜYÜKŞEHİRLERDE ÖN SEÇİM: Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Manisa, Samsun, Antalya, Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep olmak üzere kozmopolit yapıya sahip büyükşehirlerimizde milletvekili adaylarımızın mutlaka ön seçimle belirlenme.
TEK TEK HDP'YE YANLADILAR
6'lı masa aday çıkaramadıkça gizli ama görünür ortak tehdit dozunu artırdı. Önce kendi adayımızı çıkaracağız tehdidi yapan HDP'den sonra uzlaşı mesajı gelmişti. HDP tarafından gelen son açıklama ise Demirtaş'tan. Terörde tutuklu Selahattin Demirtaş, muhalefetin ortak aday belirleyememesini akıl tutulması olarak değerlendirirken "Tüm liderlere sesleniyorum, yakında hepinizle bir araya geleceğiz. Ya içeride ya dışarıda!" tehdidinde bulundu.
6'lı masa HDP'nin aba altından sopa göstermesine alıştı ve buna göz yummaya devam edecek görünüyor. Çünkü HDP olmadan kazanamayacaklarını düşünüyorlar. Bu yüzden de seçim yaklaştıkça masa üyeleri tek tek "HDP'ye mecburuz" açıklaması yapıyorlar.
DEVA Partisi Ali Babacan'ın HDP listesinden Meclis'e girme hesabı, CHP'den gelen "HDP CHP'den çıktı" sözleri, Akşener'in Diyarbakır'daki ifadeleri derken şimdi de Gelecek Partisi'nden çok konuşulacak bir açıklama geldi.
'ORTAK ADAY ÇIKABİLİR'
Altılı masada cumhurbaşkanı adayı tartışmaları sürerken Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun, Karar TV'de altılı masanın HDP ile ortak aday çıkarabileceğini belirtti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Diyarbakır'da yapmış olduğu konuşmasını değerlendiren Torun, "Sayın Davutoğlu gerek Sayın Babacan'ın daha önce verdikleri mesajlar çok olumluydu. Bu konuda bence Meral Hanım eksikliği tamamladı" ifadelerini kullandı.
HDP ile ortak aday çıkarabileceklerini belirten Torun, Akşener'in konuşmasının sürece olumlu yansıdığını söyledi. Torun, "Aday belirlenirken özellikle HDP'nin ayrı aday çıkaracağı açıklandı. Ben süreç içinde umuyorum ki bu konuda bir en azından ortak adaya doğru bir yönelme olabilir. Bu altılı masanın tavrıyla doğrudan alakalı. Bu konuda gerek Sayın Davutoğlu gerek Sayın Babacan'ın daha önce verdikleri mesajlar çok olumluydu. CHP'nin de özellikle bu doğu masası kurarak Kürtlere yönelik bir takım çalışma yaptığını biliyoruz. Bu konuda bence Meral Hanım eksikliği tamamladı. Çok olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum" dedi.
GEÇMİŞTE PKK'YA DEVLET İSTEMİŞTİ
Gelecek Partisi'nin Genel Sekreteri Kani Torun, 2021 yılında Suriye'de PKK'ya devlet istemişti.
Torun, Suriye'de Kürtlerin kendilerini ifade edebileceği bir statüsünün olmasının, Türkiye'ye de fayda getireceğini iddia ederken HDP'li belediyelere kayyum atanmasının yanlış olduğunu söylemişti.
GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE CHP'Lİ AYTUĞ ATICI DA "HDP'YE MECBURUZ" DEMİŞTİ!
Atıcı, geride bıraktığımız günlerde "HDP, CHP içerisinden çıkmış bir partidir" diyerek kirli ittifakı gözler önüne seren bir açıklama yapmıştı. Bu sözleri sonrası Atıcı adeta vites yükseltti ve yine HDP'ye selam çaktı.
CHP'li Atıcı konuya ilişkin, "Bizim HDP seçmeninin oyuna ihtiyacımız var. Bu çok açık bu çok net. Biz HDP seçmenine mutlaka ama mutlaka elimizi uzatmak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu.
Böylelikle Millet İttifakı ve 6'lı masadaki 'kazanamayacağız' tedirginliği bir kez daha açığa çıktı.
Öte yandan bu yaşananlar 2019 yerel seçimlerinde CHP ve HDPKK arasında yapılan kirli ittifakı da akıllara getirdi.
YEREL SEÇİMLERDE YAPILAN KİRLİ İTTİFAK
HDP'li Sezai Temelli o dönem İstanbul ve Ankara'da ittifak yapıldığını doğrulamış, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na üst perdeden göz dağı vermişti.
Temelli, "Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir" demişti.
CHP'DEN HDP'YE BAKANLIK VAADİ
CHP - HDP yakınlaşması sadece yerel seçimlerde yapılan kirli ittifakla değil, CHP'nin vites yükseltip HDP'ye Bakanlık vadetmesiyle gözler önüne serilmişti.
CHP'li Gürsel Tekin'in "HDP'ye Bakanlık verebiliriz" sözleri siyaset gündeminin bir numaralı konusu olmuş, çokça tartışılmıştı. Yerel seçimlerde HDP ile iş birliği yapan İYİ Parti, "HDP ile iş yaparım ama aynı masaya oturmam" tiyatrosunu sahnelemişti.
"HDP'YE BİR DEĞİL BİRDEN FAZLA BAKANLIK VERİLEBİLİR"
CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, HDP'nin bir değil birden fazla Bakanlık alabileceğini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı;
"Gürsel Tekin'nin yaptığı açıklama kendi görüşü, bu partimizin öngörüsü veya düşüncesi değildir ama HDP bakanlık alabilir. HDP bir ittifak içerisinde olursa veya kendisi tek başına yeterli bir oy alır ve hükümeti kurma yetkisini alırsa tabii ki 1 değil, 1'den fazla da bakanlığı olabilir"
CHP'Lİ KARAYALÇIN: HDP İLE BİRLİKTE OLMAMIZ GEREKİYOR
HDP'ye bir destek de bir dönem Devlet Bakanlığı yapan CHP'li Murat Karayalçın'dan gelmiş, Karayalçın, "HDP ile birlikte olmamız gerekiyordu" demişti.
KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANI NUŞİREVAN ELÇİ'DEN 'ÖZERKLİK' İTİRAFI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'nin desteğini kuvvetlendirmek için eski Şırnak Barosu Başkanı terör destekçisi Nuşirevan Elçi'yi partiye katmıştı.
Daha önce terör örgütü PKK'ya ve elebaşı Abdullah Öcalan'a destek paylaşımları ortaya çıkan Nuşirevan Elçi bu kez 'özerklik' itirafı yaptı.
CHP Genel Merkezi'nde Rudaw'a Kürtçe bir röportaj veren Elçi, CHP'nin projeleri arasında özerkliğin de olduğunu itiraf etti. "Tüm yetki ve imkanların tek bir yerde toplanması zaten başından beri yanlıştı." diyen Elçi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Kürdistan' lafından rahatsız olmadığını da söyledi.
