Son dakika: Dışişleri Bakanlığı'ndan BM Güvenlik Konseyi'ne "KKTC'yi tanıyın" çağrısı! 'İki ayrı halk, iki ayrı devlet' vurgusu

Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün görev süresini 1 yıl daha uzatılması üzerine Türkiye'den Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne "KKTC topraklarındaki faaliyetlerini hukuki zeminde yürütün" çağrısı geldi. Dışişleri Bakanlığı, 'iki ayrı halk, iki ayrı devlet' vurgusu yaparak KKTC'nin tanınması gerektiğini vurguladı. KKTC makamlarının bu hususta atacağı adımlara tam destek verileceğinin altı çizildi.

Giriş Tarihi :30 Ocak 2023 , 18:57 Güncelleme Tarihi :31 Ocak 2023 , 16:08
Son dakika: Dışişleri Bakanlığı’ndan BM Güvenlik Konseyi’ne KKTC’yi tanıyın çağrısı! ’İki ayrı halk, iki ayrı devlet’ vurgusu

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Adası'nda konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu'nun görev süresinin bir yıl uzatılması kararına tepki gösterdi.

Bakanlıktan, Kıbrıs Adası'nda konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu'nun (BMBG) görev süresinin uzatılmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı hakkında yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin BM Barış Gücü'nün görev süresini 30 Ocak 2023 tarihinde aldığı 2674 sayılı kararla bir yıl uzattığı kaydedildi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığının söz konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamanın tümüyle desteklendiği belirtilen açıklamada, "BM Genel Sekreteri'nin raporlarında yer almamasına rağmen, Konsey'in sahadaki gerçeklerden kopuk bir şekilde KKTC'nin iki devletli çözüm yönünde ortaya koyduğu iradeyi yok sayarak, defalarca denenmiş ve başarısız olmuş çözüm modellerinde ısrar ettiği görülmektedir. Bu durum sağduyu ve iyi niyetle bağdaşmamakta, Konseyin Ada'da gerçek anlamda bir çözümü teşvik etmek yerine, Kıbrıs Rum tarafının güdümünden çıkamadığını göstermektedir." ifadeleri yer aldı.

BM Güvenlik Konseyi'nin bir kez daha Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık ve hukuk dışı ambargoları da görmezden geldiği aktarılan açıklamada, "Kararda KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın 1 ve 8 Temmuz 2022 tarihli mektuplarıyla BM Genel Sekreterine ilettiği, Ada'nın birçok ihtiyacına cevap verebilecek, gerçekçi, yapıcı ve samimi işbirliği önerileri yok sayılarak iki taraf arasında işbirliği çağrısı yapılması ise bir başka çelişkidir." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada şu değerlendirmeler yer aldı: "Kararda Maraş ile ilgili olarak yer verilen hususları reddediyor, bölgede KKTC makamlarınca yasal mülk sahiplerinin haklarına riayet edilerek ve Ada'daki iki halkın yararı gözetilerek yapılan ve yapılacak olan çalışmalara desteğimizin tam olduğunu yineliyor; Konseyi mülklerine geri dönmek isteyen Kıbrıslı Rumları engellemeye çalışan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) samimiyetsiz tutumunu desteklemekten vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isteriz ki Maraş KKTC toprağıdır.

BMBG'nin görev süresi uzatılırken KKTC'nin rızası bir kez daha alınmamıştır. Bunun BM'nin yerleşik uygulamalarına aykırı olduğu ve BMBG'nin KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde faaliyetlerini sürdürebildiği defaatle kayda geçirilmişti. BMBG'nin KKTC topraklarındaki faaliyetlerini hukuki zeminde sürdürmesi elzemdir. KKTC makamlarının bu hususta atacağı adımlara tam destek vereceğimiz bilinmelidir."

Açıklamada, "Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözümün yolunu açacak ortak zemin sahadaki gerçekleri temel almalıdır. Bu çerçevede, Güvenlik Konseyini ve uluslararası toplumu Kıbrıs Adası'nda iki ayrı halk ve iki ayrı devlet bulunduğu gerçeğinden hareketle Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan, egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye, KKTC'yi tanımaya çağırıyoruz." değerlendirmesi yer aldı.



KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Ada'da görev yapan Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün (BMBG) görev süresini 1 yıl uzatan kararına tepki göstererek, "Karardaki Kapalı Maraş'a ilişkin ifadeler, uluslararası toplumun değişime yönelik sığ siyasetinin bir tezahürüdür." ifadesini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanlığından, Kıbrıs Adası'nda konuşlu BMBG'nin görev süresinin uzatılmasına ilişkin BMGK kararı hakkında yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "BM Güvenlik Konseyi, bugün almış olduğu kararın müzakere zeminine atıf yapan paragraflarında, sahadaki durumu yine görmezden gelerek statükonun muhafazasına yönelik ifadelere yer vermiş ve BM Güvenlik Konseyi, bu sorunun gerçek anlamda çözülmesiyle ilgilenmediğini bir kez daha gözler önüne sermiştir." ifadeleri yer aldı.

Bir uzlaşmazlığın çözümüne yönelik yapılacak müzakerelerin başlayabilmesi için yerleşmiş tek kural olduğuna işaret edilen açıklamada, "İhtilaflı taraflar, müzakere edecekleri zemin üzerinde anlaşmak zorundadır." denildi.

İki tarafın yeni ve resmi bir müzakere sürecine başlaması için gereken ortak zeminin bulunmadığı aktarılan açıklamada, "Kıbrıs Türk halkı, geleceğini, müktesep hakları hilafına dikte edilen zorlama zeminlere ve çözüm modellerine teslim etmeyecektir. Kıbrıs'ta bir çözümle ilgilendiğini ifade eden uluslararası çevrelere, statükoyu korumaya yönelik ifadelerden imtina ederek iki tarafın üzerinde anlaşma sağlayacakları bir zemine destek vermelerini tavsiye ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın 1 ve 8 Temmuz 2022 tarihli mektuplarıyla BM Genel Sekreteri'ne ilettiği işbirliği önerileri hatırlatılarak, Güvenlik Konseyi kararında bu işbirliği önerilerine atıf yapılmaması eksiklik olarak değerlendirildi.

KAPALI MARAŞ
BMGK'nin Kapalı Maraş ile ilgili ifadelerine ilişkin "Karardaki Kapalı Maraş'a ilişkin ifadeler, uluslararası toplumun değişime yönelik sığ siyasetinin bir tezahürüdür. Tekrar etmekte fayda görüyoruz ki; Kıbrıs Adası'nda sahadaki durumu yansıtan değişim, Maraş açılımı ile başlamıştır ve bu siyasetimiz, diğer alanlara yayılarak devam edecektir." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Maraş'ı kapalı bir şekilde kaderine terk etmenin sadece "statüko bekçiliği" değil bölgenin eski sakinlerinin haklarının da göz ardı etmek anlamına geldiği belirtildi.

"Uluslararası toplumun yanlı tutumunun ve Rum uyuşmazlığının" Maraş'ın 2020'ye kadar kapalı tutulmasından sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Siyasi sürece dair pozisyonumuzda olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkı geleceğini kendi tayin edecektir ve ülkemizin herhangi bir toprak parçası da Rum iradesine teslim edilmeyecektir. Kararda, Kıbrıs Türk halkının on yıllardır maruz bırakıldığı insanlık dışı izolasyona değinilmemesini, buna sebep olanların gerçeği gizleyerek, ayıplarını örtme çabası olarak değerlendirmekteyiz.

1960'ta, iki halkın egemen eşitliklerinden kaynaklanan rızalarıyla kurulan ortaklık cumhuriyetini 1963'te silah zoruyla bir Rum devletine dönüştüren Rum liderliğinin rızası ile 1964 yılından itibaren operasyonlarını sürdüren BM Barış Gücü'nün, ülkemizdeki faaliyetlerini yasal bir zemine oturtmak şarttır. KKTC sınırları içerisinde iyi niyetimizle faaliyetlerini yürütebilen BM'nin bu tavrı, göstermekte olduğumuz müsamahanın suistimali olarak değerlendirilmektedir. Cumhurbaşkanımızın beklentisi, bu hususta ivedilikle karşılıklı kabul edilebilir bir mutabakata varılmasıdır."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN