Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6'lık depremler 'Asrın felaketi' olarak tanımlandı. Depremde 40 bine yakın insanımız hayatını kaybetti.
DEVLET VE MİLLET EL ELE VERDİ
Depremler 10 ilde yıkıma sebep olurken yaraları sarmak için harekete geçildi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan deprem bölgesini karış karış gezip çalışmaları yerinde incelerken depremzedelerle yakından ilgilendi.
Tüm bakanlarda bölgede gece gündüz çalışmaları sürdürdü. Türkiye Tek Yürek Kampanyası ile deprem bölgesi için 115 milyardan fazla bağış toplandı.
6'LI KOALİSYON ENKAZ ÜZERİNDE SİYASİ YAĞMACILIĞA BAŞLADI
84 milyon omuz omuza verirken 6'lı koalisyonun ortakları deprem üzerinden siyasi yağmacılığa soyundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na kadar masanın liderleri 'bölgeye yardım gitmiyor, devlet yok' gibi söylemler algılaya oynayıp siyaset devşirmeye çalışırken bir de toplantı yapmaya karar verdiler.
12. KEZ TOPLANDILAR
Daha önce 11 kez toplanan masa bugün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde toplandı.
Saadet Partisinin ev sahipliğinde yapılan toplantı, saat 14.20'de başladı. Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde yapılan toplantı, 4 saat sürdü.
Toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı.
SİYASİ YAĞMACILIĞA DEVAM AÇIKLAMASI
Toplantı sonrası yapılan açıklamada siyasi yağmacılık ve seçim derdine düşen altılı masanın üyeleri depremin ilk anından itbaren Başkan Erdoğan'ın talimatları ile bölgede faaliyet gösteren devlet kurumlarını hedef aldı.
Tüm kamu kurumları bölgede aktif şekilde faaliyet göstermesine rağmen hükümeti hedef alarak birlik ve beraberliğe karşı bölücülük yapan altılı koalisyon, "İktidarın şaşkınlığına, acziyetine ve ayrıştırıcı tutumuna rağmen, depremin ilk anından itibaren sorumluluklarını yerine getiren, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışan kurumlarımıza ve kamu görevlilerimize teşekkür ediyoruz." diyerek siyasi yağmacılığını yeni bir boyuta taşıdı.
Türkiye ve dünyadaki uzmanlarının asrın felaketi olarak tanımladığı depremleri küçümsemeye çalışan altılı koalisyon 17 Ağustos 1999 sonrası afetlerle mücadelede atılan büyük adımları görmezden geldi. Bölgede ilk günden itibaren amansız bir mücadeleye girişen AFAD'ı hedef alan altılı koalisyon, "Eskiden Başbakanlığa bağlı olan AFAD'ın kurumsal kapasitesinin zayıflatılması, liyakatten yoksun insanlara üst düzey kadrolarda sorumluluk verilmesi, depreme dayanıksız binalara hiçbir rapor istenmeden imar affı çıkarılması ve inşaat sektöründe yolsuzluklara kapı aralayan ölçüsüz rant hırsı milletimize ölümcül bir fatura ödetmiştir." diyerek kendi küçük siyasi hesaplarını gizlemeye çalıştı.
Depremin ilk anından itibaren aynı "devlet yok","AFAD çalışmıyor" yalanını devam ettiren koalisyonun üyeleri, enkaz üzerinde yaptıkları siyasi yağmacılığa rağmen hükümeti kutuplaştırıcı olmakla suçlayarak, "Kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmemiş, tek bir merkezden alınan kararlar çalışmaları yavaşlatmıştır." açıklamasında bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN 99 DEPREMİNDEN SONRA SÖYLEDİĞİ SÖZLER
Son olarak ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 99 depremi sonrası ziyaret ettiği Kızılay çadırı üzerinden kirli bir propaganda çalışması başlatıldı.
ASILSIZ SÖYLEMLER DOLAŞIMA SOKULDU
Başkan Erdoğan'ın o dönem deprem bölgesine ziyaretinde "Nerede bu devlet" şeklinde cümleler kurduğu gibi asılsız söylemler dolaşıma sokuldu.
Fakat gerçek çok geçmeden ortaya çıktı.
"ŞİMDİ BİRLİK ZAMANI"
22 Ağustos 1999 tarihindeki bir gazetede yayınlanan haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koalisyon hükümetine yönelik eleştirilere "Şimdi birlik zamanı, bu felaketi atlatalım öyle konuşuruz" dediği ortaya çıktı.
"SALGIN HASTALIK RİSKİNE KARŞI GEREKLİ TEDBİRLER ALINMADI"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın salgına karşı alınan tedbirleri bugün açıklamasına rağmen iktidarın barınma, seyyar tuvalet ve hijyen konusunda yeterli adımları halen atmadığı, bölgede salgın hastalık riskine karşı gerekli tedbirleri de almadığı iftirasını atan altılı koalisyonun üyeleri, tahliye planı ve iç göçle ilgili herhangi bir plan ve yönlendirme olmadığı yalanıyla kirli bir algı operasyonuna imza attı. Zira hükümetin yetkili kurumları ilk andan itibaren tahliye planı ve olabilecek göçlerle ilgili gerekli açıklamaları yapmıştı.
Depremzedeler için verilen üniversitelerin uzaktan eğitime geçme kararıyla ilgili karalama kampanyasına devam eden altılı koalisyonun üyeleri barınma ihtiyacının karşılanması konusunda otellere yönlendirilen vatandaşlara rağmen otelleri açma çağrısı yaptı.
Seçime aylar kala adayını açıklayamayan koalisyonun üyeleri devleti nasıl yönetecekleri konusunda yine hiçbir öneri ortaya koyamadı.
ALTILI MASA TOPLANTISI 2 MART'TA YAPILACAK
Açıklamada, Millet İttifakı olarak önceden planladıkları ancak deprem sonrası ertelenen rutin altılı masa toplantısının ise Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde 2 Mart Perşembe günü gerçekleştireceği bildirildi.
Altılı koalisyonun akılalmaz iddialarına cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AFAD'da yaptığı açıklamada, "Tahliye çalışmalarımız, iş makinelerimiz devam ediyor. Bazı iddialar var, ilk günden itibaren açıklamış olmamıza rağmen biz Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere biz buradaydık. Birbirimizle iletişim halindeydik. Bakanlarımızın sahada yer aldıklarını, mülki idare amirlerimizin yerlerini aldıklarını, AFAD Koordinasyon Merkezi'nin görevde olduğunu, silahlı kuvvetlerimizin görevde olduklarını ifade etmiş olmamıza rağmen bizi savunmaya çekmeye zorlayanlar var biz onların seviyesine düşmeyeceğiz. Milletimiz, devletimizin tüm gücüyle yanında olduğunu görmekte ve inşallah zaman ilerledikçe de çok daha güçlü şekilde görecektir." ifadelerini kullandı.
'DEPREM' MASKESİYLE SİYASİ YAĞMACILIK
Asrın felaketinin yaşandığı kritik süreçte enkaz üzerinde miting yapan ve birlik beraberliği bozan eylemlere imza atan 6'lının bu toplantısı "6'lı masa siyasi yağmacılıkta yeni yol haritası için toplanıyor" yorumlarını da beraberinde getirdi.
Öyleki masanın deprem bölgesinde yaptığı algı içerikli söylemler ve son olarak ocak ayında yaptıkları toplantının ardından yaşanan kaos bunun kanıtı niteliğinde...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu otoritelerce yakın tarihin en yıkıcı kara depremi olarak işaret edilen depremler üzerinden Başkan Erdoğan'ı ve hükümeti yıpratma girişiminde bulunmuştu.
"CHP'li belediyelere siyasi tavır var" algısını işleyip çalışmaları sekteye uğratan açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, binlerce insanımızın yaşamını yitirdiği depremleri de "Asrın felaketiymiş..." şeklinde alaycı bir üslupla küçümsemişti.
Aynı Kılıçdaroğlu, masadaki gizli ittifak ortağı HDPKK'nın Başkan Erdoğan'ı hedef gösteren söylemlerine de destek vermişti.
Enkaz üzerinde siyaset yapan sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değildi...
Masanın baş aktörlerinden İYİ Parti lideri Merak Akşener de bu kervana katılmış, millet can derdindeyken o ve ekibi seçim derdine düşmüştü.
Akşener seçimlerle ilgili "14 Mayıs'a yetişeceğini sanmıyorum. Ama 18 Haziran'a kalacağını sanıyorum" demişti.
Bir de masanın küçük ortakları Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu var...
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da depremden siyaset devşiren isimler arasında yerini almıştı. Babacan, gittiği yerler 'Devlet Yok' algısını yaymak istemiş, bu girişimi vatandaş nezdinde tepkiyle karşılanmıştı.
Ahmet Davutoğlu ise günlerdir deprem bölgesinde mücadele eden ekipleri görmezden gelip bölgeye yardım gitmediğini öne sördü.
Ahmet Davutoğlu ayrıca akla ziyan bir iddiada bulunarak "Milletvekili yakını olanlar enkazın başına arama-kurtarma ekiplerini getirttiler, sahipsiz olanlar enkazın altında kaldılar" dedi.
11 KEZ TOPLANIP ADAY ÇIKARAMAMIŞLARDI
6'lo koalisyon adaylık ve yetki tartışmaları altında yaptığı 26 Ocak'ta yaptığı 11. toplantıdan da elle tutulur bir sonuç çıkmamış ve masa beceriksizliğini perdelemek için algılara oynamıştı.
9,5 SAAT YİYİP İÇİP KONUŞTULAR
İYİ Parti Genel Merkezinde, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı toplantı 9,5 saat sürdü.
ADAYI DA KONUŞTUK
Toplantı sonrası yapılan açıklamada, "Millet İttifakı'nın seçeceği cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğimizi de konuştuk. Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz." ifadelerine yer verildi.
Adaylık meselesi yine isim çıkmadan geçiştirilirken Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak bir algıya giriştiler.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olamayacağını iddia eden altılı yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir. Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa'ya aykırı olarak üçüncü kez adaylığını ilan etmesi, demokrasi tarihimize eklediği bir diğer kara sayfadır. Anayasa'yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız."
TAM MIZIKÇILIK
6'lının bu açıklaması 'mızıkçılık' olarak yorumlandı. Öyle ki Başkan Erdoğan'ın adaylığının önünde hukuki bir engel yok. Söz konusu liderler bugüne kadar imza attıkları metnin aksi ifadeler kullanmıştı.
MASANIN ADAYLIK KAVGASI: KİM KİMİ İSTEMİYOR
6'lı masanın adaylık kavgası ilk toplantıdan itibaren devam ediyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı hamleler ve yardımcıları ağzıyla adaylığını dayatırken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise 'Kazanacak aday' vurgusu yaparak Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını istemediğini açıkca gösterdi.
Akşener Mansur Yavaş ve özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ismini her fırsatta öne sürdü.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını desteklerken Ali Babacan ise HDP ile yakın temaslar kuruyor. Babacan da son olarak kendisinin aday olabileceğini belirtti.
Gizli ortak HDP ise Meral Akşener ve Mansur Yavaş'ın ismine karşı çıkarken zaman zaman İmamoğlu zaman zaman Kılıçdaroğlu'na destek vereceklerini söylüyor.
HDP son olarak kendi adaylarını çıkaracaklarını duyurururken terör suçlarından tutuklu Selahattin Demirtaş ise ortak aday çağrısı yapmıştı.