Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser gibi maalesef Togg'un üretim sürecinde de çok ciddi zorluklarla karşılaştık. Koronavirüs salgınının küresel ekonomideki olumsuz yansımaları ile emtia fiyatlarındaki fahiş fiyatlar veya fahiş fiyat artışları bizi de etkiledi. Rusya-Ukrayna savaşı ile Türk ekonomisini mahvetmeye yönelik tehditleri de bunlara eklememiz gerekiyor. Bu süreçte Togg ilk günden itibaren haksız eleştirilerin, iftira derecesine varan büftanların, yıpratma kampanyalarının muhatabı oldu. Mühendislerimizin ilk yerli araç teşebbüsü Devrim Otomobili'ni 60 sene önce garaja hapsetmek için neler yapıldıysa çok daha fazlası Togg için de uygulandı.
"TOGG, TALEP REKORU KIRARAK EN GÜZEL CEVABI VERDİ"
Binlerce mühendisimiz, teknisyenimiz, emekçimiz bu proje için gece gündüz çalışırken vatandaşlarımız bu projeyi yürekten desteklerken birileri hep aynı yalana sarıldılar hep aynı hezeyanları tekrarladılar. Önce çıktılar Togg'un fabrikası nerede... Bu inşaatı bitiremezsiniz dediler. Sonra buralarda üretim bandı yok... Siz bu araçları üretemezsiniz dediler. Bu iddiaları da boşa çıkınca bu defa bu araç satılmaz, vatandaş bunu alamaz dediler. Togg, aldığı ön siparişleri ile talep rekoru kırarak bu büftanlara en güzel cevabı verdi.
Muhalefetin fabrikası yok dediği Togg'un Gemlik'teki tesislerinde her üç dakikada bir araç üretiliyor. Bu sene 28 bin adet, 2030 senesine kadar da toplam 1 milyon adet Togg'u sahipleri ile buluşturmayı hedefliyoruz. İnşallah 2025 yılından itibaren Togg'u ihraç ederek tüm dünyaya satacağız. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev kardeşimle Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirzayev'e birer araç gönderdik. Diğer kardeş ülkelerden de bizi arayıp tebrik edenler, araç talep edenler oldu. Fakat ne muhalefet e de ülkemizdeki kimi çevreler bu olgunluğu bu milli duruşu henüz gösteremedi. Şöyle yarım günlerini ayırıp Gemlik'e gelerek Togg'un fabikasını bir kez bile ziyaret edemediler. Altında Türk mühendislerinin, işçilerinin, babayiğit iş adamlarının imzası bulunan teknoloji harikası böylesi bir araç için bırakın teşekkür etmeyi yarım ağızla dahi olsa tebrik etmediler.
Yollarda gezen Togg araçlarına rağmen ülkemizin, milletimizin, Türk mühendislerinin bu başarısını halen gömezden geliyorlar. Varsın görmesinler az önce Gemlik'te deniz kenarında, meydandaki 60 bin kişiye hitap etmeye giderken arabamızın önünü kesenler karanfillerle bizi karşılayanlar, uğurlayanlar işte bu milletin gerçek evlatlarıdır. Varsın onlar Türkiye'nin başarılarından rahatsızlık duysun. Allah'ın izniyle aziz milletimizin de desteği ile Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nın kilometre taşlarını döşemeyi sürdürüyoruz.
Biz Türkiye'nin otomobili elektrikli olacak derken aslında bir vizyon ortaya koyduk. Otomotiv sektöründe yaşanacak dönüşümü, dünyada yaşanan devrimi öngörerek vizyoner bir adım attık. Türkiye'yi elektrikli araçlarla birlikte şarj ve batarya teknolojilerinde de Avrupa'nın üretim üssü yapmayı hedefleyerek yola koyulduk. Togg, bu vizyonun birinci adımıydı. Bu akıllı cihazımızı seri üretime geçirerek ülkemizin otomotiv sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir geleceğinin tohumlarını da serptik. Şarj istasyonları da bu vizyonun bir başka önemli halkasıdır. Elektrikli araçlar hızlı şarj istasyonları destek programı kapsamında 81 ilde 1572 şarj istasyonu kurulumuna destek verdik. 250 adet olan hızlı şarj noktası sayısı 700 adeti aştı. Bu sayılar önümüzdeki dönemde daha da artacak.
Türkiye'nin yeşil teknolojiler konusunda ilerlemesi sadece çevre açısından değil aynı zamanda ekonomik ve stratejik açıdan da önemlidir. Özellikle batarya teknolojileri alanında yapılan yatırımlar Türkiye'nin dünyadaki yerini değiştirecek potansiyele sahiptir. Hem yerli teknolojileri geliştirerek hem de uluslararası yatırımcıları ülkeye çekerek bu alanda söz sahibi olmayı hedefliyoruz. İşte bugün Türkiye'nin batarya teknolojilerinde güçlü bir oyuncu olmasını temin edecek, devasa bir yatırımın daha adımını atıyoruz.
"TÜRKİYE AZ SAYIDA ÜLKEDE BULUNAN HÜCRE GELİŞTİRME VE ÜRETME YETKİNLİĞİNE DE SAHİP OLACAKTIR"
Togg akıllı cihazlarının bataryalarını üretmek üzere kurulan enerji firması Farasis ortaklığında SIRO hücre teknolojisinin ülkemizde geliştirilmesini ve üretimini gerçekleştirecektir. SIRO, Togg Teknoloji Kampüsü'nde batarya modül ve paket seri üretimine zaten başlamıştı. Mart ayında Togg'un ilk akıllı cihazı T10X'in seri imalatı ile birlikte SIRO'nun üretimi de hızlandı. Bugün inşasına başlanan tesisin devreye girmesiyle bu kampüs 2026 yılı itibarıyla batarya hücresi de dahil olmak üzere yüksek nikel içerikli batarya modül ve paketleri üreten entegre bir merkez haline gelecek. Böylece Türkiye az sayıda ülkede bulunan hücre geliştirme ve üretme yetkinliğine de sahip olacaktır.
Otomotivin yanı sıra mikro mobilite endüstriyel uygulamalar, deniz taşıtları, yenilenebilir enerji için sabit enerji depolama uygulamaları ile geniş bir alanda hizmet verecek. Dünyaya gerçekleştireceği ihracat, yerli elektrikli araç üreticilerine yapacağı tedarik, geliştireceği fikri mülkiyet hakları ve nitelikli istihdam ile bu tesis ülkemize çok ciddi bir ekonomik değer kazandıracak. SIRO bu yatırımla 10 yılda milli gelire 30 milyar avronun cari açığın azaltılmasına, 10 milyar avronun üzerinde katkı sağlayacak, istihdama da 7 bin çalışanla destek verecektir. SIRO'nun ilk etapta hedeflediği 20 gigavatsaatlik kapasiteyi yeni fırsatlarla 50 gigavatsaatin üzerine çıkarmasını bekliyoruz.
"TÜRK EKONOMİSİNE KATKI SUNAN İSTİKDAM OLUŞTURAN HERKESİN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Zira şu anda otomotivde yaşanan çip krizinin benzerinin gelecekte batarya konusunda çıkacağı da anlaşılıyor. SIRO işte bu kritik dönemde hem 2030'lara kadar devam edecek arz açığını değerlendirecek hem de Togg üretimi için batarya arz güvenliği sağlayacak. Hep söylediğimiz gibi Türkiye'ye güvenen, Türk ekonomisine güvenen, bu ülkenin kalkınmasına katkı veren herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye'ye ciddi değer katacak stratejik bir yatırım olan SIRO'yu Türkiye Cumhuriyeti olarak biz de destekliyoruz. Bu desteğimizi 30 milyar lira sabit yatırım tutarı ile ülkemizin en etkin teşviklerinden birini vererek gösterdik. Bundan sonra da yerli yabancı ayrımı yapmadan Türk ekonomisine katkı sunan istikdam oluşturan herkesin yanında olmayı sürdüreceğiz. Nasıl son 21 yılda tefecilerle değil işte bugün burada olduğu gibi gerçek yatırımcılarla yol yürüdüysek inşallah gelecekte de yatırımcı dostu tavrımızı devam ettireceğiz.
Milli teknoloji hamlesi rehberliğinde Türkiye'yi yeni teknolojilerin pazarı yerine üretim üssü yapmak için gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olacaksa bunun yolu bürokrasiyi daha fazla şişmanlatmaktan değil özel sektörün öncülüğünde bir ekosistem oluşturmaktan geçiyor. Elbette vatandaşımızın her alanda en iyi kamu hizmetini alması için kurumlarımızı daha da güçlendireceğiz. Öğretmeninden sağlıkçısına, polisinden askerinden mühendisine kadar hiçbir alanda boşluk bırakmayacağız. Ama asıl enerjimizi, asıl mesaimizi kamunun teşvik ve destekleri ile özel sektörün büyümesine vereceğiz. Bu amaçla devlet olarak ülkemizin alt yapı ve üst yapı eksiklerini gidereceğiz. Yeni yollar, tüneller, köprüler, hızlı tren hatları ve havalimanları yapacağız. Doğal kaynaklarımızın tamamını devreye alacağız. Eğitim kalitemizi artırarak evlatlarımızın en güzel, en donanımlı şekilde yetişmelerini temin edeceğiz. Gençlerimizi ve genç girişimcilerimizi destekleyerek onların kendi işlerini kurmalarını sağlayacağız.