HDP, ÖZERKLİK VE OPERASYONLARIN DURMASINI İSTİYOR, KILIÇDAROĞLU DA BENZER DÜŞÜNCEDE
HDP, seçim beyannamesinde sınır içinde ve dışında terör operasyonlarının durmasını istediğini açıkça bildirdi. Yine Türkiye'nin Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki varlığını sonlandırması gerektiği de beyannamede yer alıyor. CHP, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki operasyonların süresini uzatmak için TBMM'den geçen tezkereye, PKK'nın da talep ettiği gibi 'hayır' oyu vermişti. Bu da CHP ile HDP'nin bu konuda farklı düşünmediğine işaret ediyor. Yine Kılıçdaroğlu sık sık sınır ötesinde TSK'nın bulunmasına karşı çıkıyor, ki bu HDP'nin kırmızı çizgilerinden biri. YPG/PKK'yı baskı altında tutan ve sınırlara yanaştırmayan TSK'nın geri çekilmesi terör örgütü tarafından uzun vadeli emelleri için kritik öneme sahip.
Özerklik konusunda da, CHP'nin daha önce destek veren birçok açıklaması bulunuyor. Kayyum uygulamasının kaldırılması konusunda da anlaşıldığını zaten Kılıçdaroğlu, HDP ile yaptığı son görüşme sonrası bizzat açıklamıştı.
7'li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı seçilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk işi PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile kirli pazarlığa oturmak oldu.
Tam da bu görüşmenin ardından HDP kanadından "Öcalan'ı serbest bırakacağız" açıklamaları daha da palazlandı.
6'lı koalisyonu destekleme kararı alan 7. olarak eklemlenen HDP, Kılıçdaroğlu ile yapılan kirli pazarlığın ardından teröristbaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük istemeye devam ediyor. Sırrı Sakık, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, ardından HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca da, teröristbaşına özgürlük talebini dillendirdi.
Durum böyle olunca Kılıçdaroğlu'nun HDP kanadına ne vaat ettiği merak edilir oldu.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, "CHP'liler ise PKK elebaşlarının Kılıçdaroğlu'na verdiği destekten asla rahatsız değiller. Önceden utangaç bir ses tonuyla geçiştirilen PKK ile ittifak meselesini artık canlı yayınlarda açıklamaktan çekinmiyorlar." dedi.
"Atatürk'ün kurduğu partinin bir milletvekili canlı yayında "PKK ile müzakere" sözü veriyor. Peki bu açıklamayı kendi başına yapabilir mi?" diye soran Barlas, sözlerine şöyle devam etti:
Demek ki HDP ile yapılan müzakerelerde PKK ile müzakere, özerklik ve Öcalan'a özgürlük meselesi masaya getirilmiş. Demek ki günlerdir ortaya atılan iddialar komplo teorisi falan değil gerçeğin ta kendisiymiş. Peki bunları neden toplumdan gizliyorlar? Sezgin Tanrıkulu canlı yayında bunları itiraf etmeseydi bu kirli pazarlıktan hiçbirimizin haberi olmayacaktı.
Peki masanın diğer ortakları bu durum hakkında ne düşünüyor, çok merak ediyorum. Meclis'te sağa sola mermi kovanı fırlatan Meral Akşener'den bir tepki gelecek mi? Ya da "Kandil'i bitireceğiz" diyen Mansur Yavaş'tan... Hiç sanmıyorum.
İşte Barlas'ın yazısından ilgili bölüm:
Geçen yıl CHP ile HDP arasında bir ittifak konusu açıldığında 6'lı Masa'nın tüm üyeleri toplu olarak itiraz ediyordu. Hepsi böyle bir ittifakın asla mümkün olmadığını söylüyordu. Seçime bir ay kala bu durum bambaşka bir hâl aldı. Şimdi HDP ile değil, doğrudan PKK ile bir ittifaktan bahsediliyor. PKK'nın elebaşları Mustafa Karasu, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Bese Hozat ve son olarak Remzi Kartal açık açık Kılıçdaroğlu'na oy istediler. Masanın sözde milliyetçi ve muhafazakâr üyeleri bu desteği "İstemem ama yan cebime koy" şeklinde karşıladı.
PKK'nın gazeteleri "Öcalan'a özgürlük, genel af ve özerklik" başta olmak üzere birçok konunun CHP ile pazarlık masasına yatırıldığını yazıp çiziyor. PKK cephesinde durum bu
HDP/PKK ORTAKLIĞINI ARTIK GİZLEMİYORLAR
CHP'liler ise PKK elebaşlarının Kılıçdaroğlu'na verdiği destekten asla rahatsız değiller. Önceden utangaç bir ses tonuyla geçiştirilen PKK ile ittifak meselesini artık canlı yayınlarda açıklamaktan çekinmiyorlar. Bu siyasetçilerden biri de CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu. Hani şu Türk savunma sanayiini yok etmeye kafayı takmış, FETÖ'nün her eyleminde en ön safta yer alan siyasetçi. CHP'nin TV kanalında canlı yayına çıkan Sezgin Tanrıkulu, seçimlerden sonra Meclis çatısı altında PKK ile müzakere sözü vererek "Adım adım parlamentoda bu diyalog sürecini yürüteceğiz" diyor.
Atatürk'ün kurduğu partinin bir milletvekili canlı yayında "PKK ile müzakere" sözü veriyor. Peki bu açıklamayı kendi başına yapabilir mi? Demek ki HDP ile yapılan müzakerelerde PKK ile müzakere, özerklik ve Öcalan'a özgürlük meselesi masaya getirilmiş. Demek ki günlerdir ortaya atılan iddialar komplo teorisi falan değil gerçeğin ta kendisiymiş. Peki bunları neden toplumdan gizliyorlar? Sezgin Tanrıkulu canlı yayında bunları itiraf etmeseydi bu kirli pazarlıktan hiçbirimizin haberi olmayacaktı.
Peki masanın diğer ortakları bu durum hakkında ne düşünüyor, çok merak ediyorum. Meclis'te sağa sola mermi kovanı fırlatan Meral Akşener'den bir tepki gelecek mi? Ya da "Kandil'i bitireceğiz" diyen Mansur Yavaş'tan... Hiç sanmıyorum.
SEÇİM DEĞİL VAROLUŞ MÜCADELESİ
İlginç bir dönemden geçiyoruz. PKK'nın siyasi kanadında yer alan isimlerin daha önce Meclis'te yer aldığını biliyorduk. Şimdi FETÖ'nün siyasi kanadında yer alan bazı kripto isimler, CHP ve İyi Parti listelerinden kendilerine yer bulmayı başardı. Bunların niyeti ülke yönetmek falan değil. Hepsinin tek bir amacı var: Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırarak Türkiye'yi küresel efendilerine kayıtsız şartsız teslim etmek için sıra bekliyorlar. Kutsal bir hassasiyet ya da vatan sevgisine dair hiçbir duygu kırıntısı taşımıyorlar.
Yaklaşık bir yıldır bu seçimlerin önemini yazıp çiziyorduk. Şimdi 14 Mayıs seçimlerinin önemi bir kat daha arttı. Artık bu yarış Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki bir seçim mücadelesinin çok ötesine taşındı. Bu seçim değil, bir varoluş mücadelesi. Kime oy verirseniz verin ama bunları aklınızdan çıkarmayın.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
"ÖCALAN'I ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURACAĞIZ"
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, seçim propagandası yaptığı sırada terörist başı Abdullah Öcalan'a özgürlük vadetti.
Öcalan'ın, 15 Mayıs'ta serbest kalacağını söyleyen Feleknas Uca'nın Kürtçe sarf ettiği sözler şöyle:
"15 Mayıs'ta zindanların kapısı açılacak ve sayın Öcalan'ı özgürlüğüne kavuşturacağız; bunun için hep birlikte çalışacağız. Ve sandıkta gereken cevabı vereceğiz."
"BARIŞIN YOLU İMRALI'DIR!"
HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede'den geldiç Dede, "Barışın yolu İmralı'dır. Sayın Öcalan bir irade koydu ortaya, bu tecrit derhal ortadan kaldırılmalı." ifadelerini kullandı. Dede, kayyum uygulamasını kaldıracaklarını ve hesap soracaklarını da söyledi.
"14 MAYIS HESAP SORMA GÜNÜDÜR"
HDP Hakkari Milletvekili Said Dede yaptığı konuşmada, 14 Mayıs seçimlerini işaret etti, hesap soracaklarını söyledi.
HDP'li Dede'nin küstah ifadeleri şöyle:
14 Mayıs, seçim günü değil, hesap sorma günüdür. Bizler, gasp edilen iradelerimizin, kayyumun hesabını soracağız.