"BİZ OLMASAK O ŞEKİLDE KARŞILANIR MIYDI?"
Kılıçdaroğlu'nun HDP'ye karşı mesafeli durduğunu söyleyen Beştaş, "Kürt illerinde Kılıçdaroğlu rekor oy aldı. Biz olmasak Kılıçdaroğlu bölge illerinde o şekilde karşılanır mıydı? Bunlara karşı bir hakkı teslim etmek lazım" dedi.
"BİZE UZAK DURUŞU TEPKİLERE YOL AÇTI"
Beştaş konuyla ilgili, "Masada olmamamıza rağmen Kılıçdaroğlu'na oy verelim dedik. Ancak yüzde 1'lik partilere bakanlık verirken, partimize karşı uzak durdu. Bu durum halkımızda ciddi tepkiye yol açtı. Vatandaş bizi eleştiriyor. Kürt illerinde Kılıçdaroğlu rekor oy aldı. Biz olmasak Kılıçdaroğlu bölge illerinde o şekilde karşılanır mıydı? Bunlara karşı bir hakkı teslim etmek lazım" ifadelerini kullandı.
"YEREL SEÇİMLERDE ADAY ÇIKARABİLİRİZ"
Beştaş daha sonra 2024'te yapılacak yerel seçimlere ilişkin konuştu.
Meral Danış Beştaş, HDP'nin İstanbul, Ankara ve İzmir'de belediye başkanlığı için aday çıkarabileceğini söyledi.
Beştaş, "Tabii ki çıkarabilir. Bu en doğal hakkımız. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmadığımız için muazzam bir eleştiri var." dedi.
PKK MEDYASI DA KILIÇDAROĞLU'NU SATTI
Beştaş'ın yerel seçimlerde aday çıkarabiliriz açıklamasıyla eş zamanlı olarak "Kılıçdaroğlu'nun korkaklığı" başlıklı yazıyı kaleme alan PKK medyasının aktörlerinden Fehim Işık, "Kılıçdaroğlu birinci tur öncesinde ürkekçe dile getirdiği, "Sorunun çözüm yeri Meclis'tir" sözlerinin bile arkasında duramayacak kadar korkak çıktı." dedi.
İşte Fehim Işık'ın yazdığı yazıdan dikkat çeken bölümler:
Kılıçdaroğlu'na kaybettiren Kandil değil, tam aksine uzatılan barış eline hak ettiği değeri vermemesi, o eli tutmamasıdır.
KILIÇDAROĞLU'NA ZEHİR ZEMBEREK SÖZLER: KORKAKLIĞIN DANİSKASINI YAPTI
Kemal Kılıçdaroğlu seçim sonrası katıldığı ilk televizyon programında "Erdoğan'ı iktidar yapan Kandil'dir" dedi. Bu, seçimden sonra yaptığı ilk açıklamalarda meşru görmediği sonuçları tescil etmesi anlamına da geliyor. Bu bir yana ama bu sözler ne anlama geliyor, önce kısaca bakalım.
Kılıçdaroğlu'nun yenilgiyi Kandil'e bağlaması, kuşkusuz siyasi korkaklığının dışa vurumudur. Kimse Kılıçdaroğlu'ndan seçim öncesi çıkıp "Kandil'le görüşeceğim, Kürt meselesini diyalog ve müzakere ile çözeceğim" demesini beklemiyordu elbet. Ama Kılıçdaroğlu birinci tur öncesinde ürkekçe dile getirdiği, "Sorunun çözüm yeri Meclis'tir" sözlerinin bile arkasında duramayacak kadar korkak çıktı. HDP ile bir kez, o da Meclis'te yan yana geldi. Onca açık desteğe rağmen Kılıçdaroğlu Meclis'teki ilk görüşme dışında HDP'yle, Yeşil Sol Parti'yle yan yana durmamak için her türlü ikiyüzlülüğe yol verdi. Kampanyayı seçimin ilk turunda kısmen, ikinci turunda ise tamamen milliyetçi sloganlarla yürüttü. Bu Türkiye'nin geleceğini de ipotek altına alan korkakça bir siyasetti ve Kılıçdaroğlu bu korkaklığın daniskasını yaptı.