İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iki gün önce yerel seçimlere ilişkin, "Her birimiz seçime ayrı ayrı girelim. Kendi kadrolarımızla milletimizin karşısına çıkacağız. Hiçbir ilçe ve beldede iş birliği yapmayacağız" ifadelerini kullanmıştı.
Yerel özellikler ve taleplerde işbirliği olabileceğine işaret eden Akşener, "Teşkilatlar kendi aralarında bazı çalışmalar yapabilir ama bütün siyasi partiler o cesaretiniz varsa her biriniz tek tek, Sayın AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu hepinize birden sesleniyorum; hadi, her birimiz ayrı ayrı girelim." diye konuşmuştu.
Ancak Akşener bu açıklamayı yaparken bir yandan da CHP'ye açık kapı bırakan hamleler ve ifadeler kullanmıştı.
BAHÇELİ'DEN AKŞENER'E SALVO
Akşener'in samimiyetsiz çağrısına MHP Lideri Devlet Bahçeli'den cevap geldi. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın doğasına ve duruşuna müzahir siyasetiyle nasıl mücadele etmişse, aynısıyla 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde de ilkeli ve işbirliğini esas alan tavrını gösterecektir. "Ayrı ayrı seçime girme" çağrısının bizim nazarımızda ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Seçime ayrı girmek isteyenlerin elinden tutan, önüne geçen de yoktur. Bu çağrıyı seslendirenlerin yerel planda işbirliği ve ittifaklara hem açık kapı bırakıp hem de tek başına seçime girmekten bahsetmesi sadece tutarsızlık değil, bununla beraber akıl tutulmasıdır." dedi.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Türk siyaset ve demokrasi tarihinin en kritik seçimleri 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde huzur içinde yapılmış, bu kapsamda milli iradenin tecellisiyle yasama-yürütme organları eşanlı ve eşgüdüm halinde tezahür etmiştir.
Türk milleti istikrara, aynı şekilde istiklal ve istikbal haklarına sahip çıkma basiret ve dirayetini titizlikle göstermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'ncü yıldönümü Cumhur İttifakı'nın muazzez ve muhterem başarısıyla perçinlenmiş, bunun yanında milletimiz geleceğini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde görmüş ve bunu da tescillemiştir.
ÇÜRÜK MASA
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi teklifiyle beraber kaç ortaklı olduğu meçhul ve muamma hale gelen "çürük masa" siyaseti çuvallamakla kalmamış, kesif bir hezimete uğramıştır.
Türk milleti dayatmalara, kumandalı siyasilere, aynı zamanda sömürgeleşmiş ve teslim bayrağını çekmiş fosil zihniyetlere ruhsat vermemiş, itibar etmemiştir.
Anlaşıldığı kadarıyla içine yuvarlandıkları aidiyet ve ahlak kriziyle tıpkı kurumuş bir yaprak gibi sağa sola savrulan muhalefet partileri milli iradenin mesajını idrakten hala mahrumdur.
Siyasi mahcubiyet ve mağlubiyetlerini temelsiz mağruriyetle örtbas etmeye çalışmaları da kilitli ve kifayetsiz bir siyasetin hezeyanından başka bir manaya gelmeyecektir.
Cumhuriyet'in yeni yüzyılında yüksek fedakarlık ve yürekli mücadelelerle teşekkülü sağlanmış siyasi istikrarın artarak sürmesi merkezi yönetimle yerel yönetim arasındaki uyum ve dengeye bağlıdır.