Erdoğan, dost ülkeleri FETÖ'ye karşı önlem almaya çağırarak şu ifadeleri kullandı:
"Bu darbe girişimi, milletimizin demokrasisine, hükümetine, özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum. Demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum. 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum. Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam, milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye'deki darbe girişimi, aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken, demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü, sadece Türkiye'nin değil, varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle, bugün bu Genel Kurul'da temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt Türkiye'nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir."
SURİYE, TERÖRLE MÜCADELE VE FİLİSTİN'E İLİŞKİN MESAJLAR
Başkan Erdoğan'ın 2017'daki BM 72. Genel Kurulu'ndaki konuşmasında ise Suriye ve terörle mücadele mesajları öne çıktı.
"Türkiye, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlıktan beslenen DEAŞ ve PKK gibi bölgenin en eli kanlı terör örgütleriyle kıyasıya bir mücadele içindedir. Bunun yanında ülkemizin meşru, demokratik rejimini kanlı bir darbeyle değiştirmeye teşebbüs eden FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz de devam ediyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu'nun, bölgenin işgalinden bu yana DEAŞ'a karşı elde edilen en büyük başarı olduğunu kaydetti.
ERDOĞAN, 2018'DEKİ BM 73. GENEL KURULU'NDA, BM'YE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİNİ YAPARKEN FİLİSTİN MESELESİNE VURGU YAPTI.
"Birleşmiş Milletler'in insanlığın barış ve refah beklentilerini karşılamaktan uzaklaştığı da bir gerçektir" diyen Erdoğan BM Güvenlik Konseyi'nin sadece veto hakkına sahip 5 üyenin çıkarlarına hizmet eden, dünyanın diğer bölgelerine, yaşanan zulümlere seyirci kalan bir yapıya büründüğünü vurguladı.
Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçmişte Bosna'da, Ruanda'da, Somali'de, yakın tarihte Myanmar'da, halen Filistin'de yapılan katliamlar hep Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gözü önünde gerçeklemiştir. Filistinlilere uygulanan zulme ses çıkarmayanların, onlara yapılan yardımları kısma konusundaki gayretleri sadece zalimlerin cesaretini artırmaktadır. Tüm dünya arkasını dönse bile, Türkiye olarak biz mazlum Filistinlilerin yanında yer almaya, ilk kıblemiz Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsüne sahip çıkmaya devam edeceğiz."
"AYLAN BEBEĞİ DÜNYA ÇOK ÇABUK UNUTTU"
Başkan Erdoğan, 2019'daki BM 74. Genel Kurulu toplantısındaki konuşmasında ise düzensiz göç sorununu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, sahile vuran minik bedeniyle düzensiz göç meselesinin sembolü haline gelen Aylan bebeğin fotoğrafını gösteren Erdoğan, "Dünya, canlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları ya Akdeniz'in karanlık sularında, ya da sınırlara gerilen tel örgülerin önlerinde sonlanan milyonlarca mazlumu maalesef çok çabuk unuttu. Özellikle işte gördüğünüz gibi Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki, bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1947'den bu yana Filistin haritasındaki değişimi anlatan görselle Filistin sorununa dikkati çekti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ben merak ediyorum, bu İsrail neresidir? Acaba bu İsrail'in toprakları nereleri kapsıyor? 1947'de İsrail neresiydi, bunun ardından acaba 1949, 1967'de İsrail neresiydi ve şu anda İsrail neresi? Bakınız sene 1947, neredeyse burada İsrail yok gibi, tamamı Filistin. Sene 1947, paylaşım planı var ve Filistin küçülüyor, İsrail büyüyor. Geliyorum 1967'ye 1949'la birlikte, İsrail büyüyor, Filistin küçülüyor. Ve geliyorum bugüne, güncel durum şu: Artık adeta Filistin yok, neredeyse tamamına yakını İsrail... İsrail doyuyor mu? Hayır, doymuyor. İsrail şimdi de kalanını almanın gayreti içerisinde. Peki, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birleşmiş Milletlerin İsrail'le ilgili almış olduğu bunca kararlar var, bu kararlar uygulamaya geçiyor mu? Hayır, geçmiyor. Peki, o zaman Birleşmiş Milletler ne işe yarıyor? O zaman bu çatının altında bizler aldığımız kararla tesirli olamıyorsak, adalet nerede temerküz edecek? İşte sıkıntımız burada."
BM GENEL KURULU'NA 10. HİTABI VİDEO KONFERANS YÖNTEMİYLE YAPTI
BM 75. Genel Kurulu, 2020 yılında tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını nedeniyle sanal ortamda düzenledi. Erdoğan da video konferans aracılığıyla genel kurula hitap etti.