HANNİBAL PROTOKOLÜ
İsrail'in caniliğini de ortaya koyan bu protokol 1986 yazında hazırlandı.
İsrailli üst düzey üç subay, Kuzey Komutanlığı karargahında bir araya gelerek İsrail ordusu tarihindeki en tartışmalı operasyonel emirlerden birinin taslağını hazırladılar. Bunlar, Kuzey Cephesi eski komutanı Yossi Peled, Peled'in operasyon subayı Albay Gabi Aşkenazi ve istihbarat subayı Albay Yaakov Amidror...
Hazırladıkları bu emir taslağı, askerlerin kaçırılması durumunda ateş açılmasına ilişkin kurallarla ilgiliydi ve şu ifadeler yer alıyordu:
"Bir kaçırma sırasında asıl görev, askerlerimize zarar vermek ya da onları yaralamak pahasına da olsa onları kaçıranların elinden kurtarmaktır. Kaçıranları durdurmaya ve yere yatmaya zorlamak için hafif silahlarla ateş açmak aracı ya da kaçıranları durmazsa, bu askerlerimiz vurmak anlamına gelse bile kaçıranlar tek atışla (keskin nişancıyla) vurulmalılar. Aracı durdurmak ve kaçmasına izin vermemek için her türlü çaba gösterilmeli."
İsrail'in Haaretz gazetesindeki habere göre ise İsrail ordusu tarafından uygulanan Hannibal Protokolü'nü şöyle tanımlıyor:
"Hanninal Protokolü'nün amacı, ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu temelinde ordunun bir askerin kaçırılmasını önlemek için gerekli her türlü eylemi yapmasına izin vermek olarak özetlenebilir."
İşgalci İsrail ordusunun bir askerin kaçırılmasına engel olmak amacıyla aşırı güç kullanmasına izin veren söz konusu protokol askerin kaçırılmasını önlemek için hayatının dahi tehlikeye atılabileceğini öngörüyor. Bazı subaylar bu emri, askerlerin arkadaşlarının kaçırılmalarını önlemek için kasıtlı olarak yaralanmalarına ya da öldürmelerine izin veren bir yeşil ışık olarak görüyor.
EN SON 2014'TE UYGULANDI
Hannibal Protokolü son olarak 2014 yılında Hamas ile İsrail arasındaki çatışma sırasında kullanıldı ve ardından protokol iptal edildi. İsrail, kaybolduğu ya da kaçırıldığı söylenen Teğmen Hadar Goldin'in kaçırıldığı bölgeyi tanklar, toplar ve savaş uçakları bombalayarak Gazze Şeridi'nin Refah bölgesinde yaklaşık 120 sivilin ölümüne neden oldu. Filistin raporlarına göre bu olay, savaşın en kanlı olaylarından biriydi.
FİLİSTİN İSRAİL SAVAŞI
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İşgalci İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1200 İsraillinin hayatını kaybettiği aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 260'tan fazlası çocuk, 200'den fazlası kadın olmak üzere 1055 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da ise İsrail askerlerinin saldırılarında 21 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 130 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.