Başkan Erdoğan'dan CHP'ye AYM tepkisi: "Bireysel başvuru hakkına karşı çıkanların bugün söyleyecek sözü yoktur"

Son dakik haberi! Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısında yüksek yargı organları arasında yaşananları darbe olarak nitelendiren CHP'ye sert tepki gösterdi. Yargının bağımsız ve tarafsız hale gelmesi için en büyük dirençi FETÖvari yapılanma ile CHP'nin verdiğine dikkat çeken Erdoğan, "Yargıyı militanlaştıranlar yargının tarafsız hale gelmesini istemediler. Her adımı sabote etmeye çalıştılar. Bu olmayınca mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Başörtüsü düzenlemesi başta olmak üzere hangi adım varsa CHP hepsine karşı çıktı. Türkiye'nin ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denediler. Bireysel başvuru anayasa değişikliğine hayır dediler. Anayasa Mahkemesi'ne da başvurdular. Bugün söyleyecek hiçbir sözü yoktur CHP'nin." dedi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan, "Yargıtay üzerine düşeni yaptı. Benim de üzerime düşen görev neyse gereğini yaparım" ifadelerini kullandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :15 Kasım 2023 , 14:05 Güncelleme Tarihi :15 Kasım 2023 , 18:05
Başkan Erdoğan’dan CHP’ye AYM tepkisi: Bireysel başvuru hakkına karşı çıkanların bugün söyleyecek sözü yoktur

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısında yüksek yargı organları arasında yaşananları darbe olarak nitelendiren CHP'ye sert tepki gösterdi.

"DARBE VEYA KALKIŞMA OLSA, EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ CHP OLACAKTIR"

Yargının bağımsızlığıyla birlikte tarafsızlığını da anayasal güvenceye alarak hukuk sisteminin önemli açıklarından birini daha kapattıklarını belirten Erdoğan, bu süreçte en büyük direnci, yargı içinde kümelenmiş FETÖ'vari yapılanmalar ile CHP'nin başını çektiği muhalefetten gördüklerini ifade etti.

Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Devri iktidarları döneminde yargıyı militanlaştıranlar, yargının bağımsız ve tarafsız hale gelmesini asla istemedi. Atılan her adımı, mümkünse önce Meclis'te sabote etmeye çalıştılar. Bunda muvaffak olamayınca, bu sefer mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Böylece Meclis'te engelleyemedikleri hukuki düzenlemeleri, mahkemeler yoluyla akim bırakmaya uğraştılar. Başörtüsüne özgürlük getiren düzenleme başta olmak üzere yasakları kaldıran, hak ve hürriyetleri genişleten hangi adım varsa, CHP istisnasız hepsine karşı çıktı. Sadece milletin iradesine değil, Türkiye'nin de ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denediler. Bireysel başvuru hakkı da bunlardan bir tanesidir. CHP, bireysel başvuru hakkını da içeren anayasa değişikliğine 'Hayır' dedi. Hatta her zaman yaptıkları gibi değişikliklerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Dolayısıyla CHP'nin bugün bireysel başvuru konusunda söyleyecek hiçbir sözü yoktur ve olamaz. İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını, 'darbe' olarak nitelemek ise bir başka utanmazlıktır. Şu gerçeği biz de milletimiz de çok iyi biliyor, Allah korusun bu ülkede darbe veya kalkışma olsa, en büyük destekçisi CHP olacaktır. 1960'tan beri milli iradeye, Meclise, Anayasal düzene karşı girişilen tüm antidemokratik senaryoların başaktörü, yapımcısı ve yönetmeni CHP'dir."

Erdoğan, hükümetlerini hedef alan her türlü vesayet girişiminde CHP'nin daima vesayetçilerin yanında yer aldığını söyleyerek, Cumhuriyet mitinglerinden Gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden 15 Temmuz ihanetine kadar birliği, dirliği, demokrasiyi yok etmeyi hedefleyen tüm saldırılarda CHP'nin silüetinin bulunduğunu vurguladı.

"OTURMAK İÇİN YER ARIYORSAN PARKA GİT"

"Şayet bugün de Türkiye'de bir kalkışma ve darbe olsaydı, CHP anında darbecilerin safında konumlanırdı. Sadece bu kriter bile meselenin ne olduğunu açıklamaya yeterlidir" diyen Erdoğan, bunlar ortadayken CHP ve ortaklarının afaki söylemlerinin hiçbir kıymetiharbiyesinin olmadığını belirtti.

Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki meselenin, iki yüksek yargı organının görev alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibaret olduğunu aktaran Erdoğan, iktidarları döneminde anayasaya kazandırılan bireysel başvuru hakkının kullanımı noktasında yaşanan sorunun bir süredir ifade edildiğini kaydetti.

"Her iki yüksek yargı organı, başkanları da dahil hem görüşmelerimizde hem de kamuya açık toplantımızda bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlardı" diyen Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin 130 bin dosya sayısına ulaşan bir iş yükünün altından kalkmasının mevcut şartlarda mümkün olmadığına işaret etti.


Bu kadar başvuru dosyasının sağlıklı bir şekilde değerlendirilemeyeceğinin açık olduğunun altını çizen Erdoğan, verilen kararlarla ilgili eleştirilerin giderek arttığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yargıtay'ın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri elbette göz ardı edemeyiz. Ama devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer. Anayasa'mızın 104'üncü maddesine göre devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi bizdedir. İnşallah biz de bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak, iki yüksek yargı organımız arasındaki içtihat farklarının kalıcı bir şekilde giderilmesi için gayret göstereceğiz."

Sorunun acil çözümü konuyla ilgili anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü ise yeni ve sivil bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de milli iradenin tecelligahı olan Yüce Meclis'tir. Meclis, eylem ve nümayiş yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme mercidir. Hele hele oturma yapma yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka git. Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla ve sürece katkı vermek isteyen diğer siyasi partilerle bir çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum."

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Bir gazetecinin, "Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında bireysel başvurulara bir sınırlandırılma getirilmesi gibi bir durum söz konusu olabilir mi? İş yüküne işaret ettiniz ama böyle bir düzenlemeden mi bahsediyorsunuz? Bireysel başvurular mı sınırlandırılır? Nasıl bir düzenleme gelebilir?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim şu anda bireysel başvuru noktasında geçmişte bu bireysel başvuruyu süratle azaltacak diye adımlar atıldı. Ama şu anda bireysel başvuruyla ilgili dosya sayısı 130 bin. Demek ki beklenen netice alınamadı. Herhalde bunun üzerinde de Anayasa Mahkemesi çalışacak. Bizimle alakalı bir iş değil."

"Anayasa Mahkemesi çalışacak dediniz ama bir yandan da Meclisi işaret ettiniz" sorusu üzerin Başkan Erdoğan, "Bununla ne alakası var? 130 bin dosyadan bahsediyoruz." ifadesini kullandı.

"Peki kriz nasıl giderilecek? Meclis nasıl bir çalışma yapacak? Ne göreceğiz, ya da Meclis'te daha sonra bir torba teklifin içerisinde bir madde mi göreceğiz?" sorusuna Erdoğan, "Şu anda Meclis'le bir alakası yok. Burada Yargıtay üzerine düşen görevi yaptı, yapıyor. Anayasa Mahkemesi kendine göre üzerine düşen görevi yapıyor. Benim de üzerime düşen görev neyse bana bu iş geldiği anda ben de gereğini yapıyorum." cevabını verdi.

Başkan Erdoğan, yakın zamanda Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile görüşüp görüşmediklerine ilişkin soru üzerine, "Hayır, görüşmedim." yanıtını verdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru hakkında, "Bireysel başvuru hakkının sınırlandırılması, kaldırılması gibi şeyler söz konusu değil" dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurular hakkında konuşan Tunç, bireysel başvuru hakkını kendilerinin getirdiğini söyleyerek, bu başvuruların kaldırılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Bakan Tunç, "Bireysel başvuru hakkını Anayasa değişikliği ile 2010'da biz getirdik. Geriye dönmek diye bir şey söz konusu olamaz. Biz Anayasa'da güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan temel hak ve hürriyetlerin kamu gücü tarafından ihlal edildiğinde vatandaşlarımızın Avrupa Mahkemesi'ne gitmeden önce kendi mahkemesinde hakkını arayabilmesi usulünü biz getirdik. Dolayısıyla bunu vatandaşlarımız için getirdik. Vatandaşlarımızın hak arama yolunu daha da kuvvetlendirmek, demokratik hukuk devleti ilkesini daha da güçlendirmek için getirdik. Birçok düzenleme yaptık Anayasa'da, bireysel başvuru hakkı da bu düzenlemelerden bir tanesi. Dolayısıyla bireysel başvuru hakkının sınırlandırılması, kaldırılması gibi şeyler söz konusu değil. Bireysel başvuru hakkından dönüşte yok" dedi.



BAŞKAN ERDOĞAN: SORUMLULUĞUMUZU HAKKIYLA YERİNE GETİRECEĞİZ
Başkan Erdoğan sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulundu. Başkan Erdoğan paylaşımında, "Anayasamızın 104'üncü maddesine göre "devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme" görevi bizdedir. İnşallah biz de bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz. Yargıtayın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri elbette göz ardı edemeyiz. Ama devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil hakem olmak düşer. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak iki yüksek yargı organımız arasındaki içtihat farklarının kalıcı bir şekilde giderilmesi için gayret göstereceğiz. Sorunun acil çözümü konuyla ilgili anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü ise yeni ve sivil bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de millî iradenin tecelligâhı olan yüce Meclistir. Meclis, eylem ve nümayiş yeri değil ülkenin meselelerine çözüm üretme mercisidir. Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla ve sürece katkı vermek isteyen diğer siyasi partilerle bir çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum" ifadelerine yer verdi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN