Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Almanya'da dünyaya çok net mesaj! "İsrail yalanı çok iyi söyler"
Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan diplomasi trafiğine Almanya'da devam ediyor. Almanya'ya giden Başkan Erdoğan mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile görüştü. Görüşmede İki lider, iki devletli yapının kalıcı barışın tek çözümü olduğu konusunda aynı fikirde olduklarını ifade ederek bölgede ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldı. Erdoğan, Steinmeier görüşmesinin ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "Ben rahat konuşuyorum, İsrail yalanı çok iyi söyler bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik. İnsana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok" ifadelerini kullandı.
takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Kasım 2023 , 09:27Güncelleme Tarihi :18 Kasım 2023 , 08:37
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer burada elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak, hesabını tarihe veremeyiz. Borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir." dedi.
Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeği öncesinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Başkan Erdoğan, Başbakanlık binasına gelişinde kendisini karşılayan Scholz ile tokalaştı ve basın mensuplarına poz verdi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, şahsına ve heyetine gösterilen misafirperverlik için başta Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Scholz olmak üzere tüm Alman dostlarına teşekkür etti.
Scholz'un daveti üzerine gerçekleştirdiği ziyarete büyük önem verdiğini ifade eden Erdoğan, Scholz ile Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkileri tüm yönleriyle ele alacaklarını söyledi.
İSRAİL'İN FİLİSTİN'E SALDIRISI Erdoğan, görüşmenin, ticari, siyasi, askeri ilişkiler boyutunun, özellikle de Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler ve son olarak İsrail-Filistin arasındaki gelişmeler boyutunun olacağını belirtti.
Açık ve net konuşmayı sevdiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada da açık ve net konuşacağım. Çünkü 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreç hiç konuşulmuyor. Şu an itibarıyla malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı, her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar, Hamas, Hamas, Hamas... Hamas'ın silah varlığı ve gücü ile acaba İsrail'in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda İsrail'in nükleer silahı var mı? Var ama bunu İsrail'e sorarsanız 'var' demez. Çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Bütün bunlarla beraber şu anda şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki, Hamas'a böyle bir mali destek veriliyor mu? Böyle bir şey söz konusu mu? Hayır, böyle bir şey de yok. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor."
"TEVRAT'TA BUNLARIN HİÇBİRİSİ YOKTUR" Erdoğan, bütün bu yokluklar içerisinde, ibadethanelerin, kiliselerin, hastanelerin vurulduğunu anımsattı.
Bütün bunların yanında hastanelerin vurulmasının, çocukların öldürülmesinin Tevrat'ta olmadığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Tevrat'ta bunların hiçbirisi yoktur. Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde bunlar nasıl öldürülüyor? Bunlar karşısında biz elimiz, kolumuz bağlı mı duracağız? Buna karşı hiç sesimizi çıkarmayacak mıyız? Eğer burada elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak bunun tarihe hesabını veremeyiz. Onun için bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bakın ben rahat konuşuyorum. Çünkü bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar, rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok. Çünkü insana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş bir liderim. Dünyada hiçbir başbakan bu tavrı koymamıştır. Ama ben koydum. Ta o zamanda. Bundan dolayı da kimseye borcumuz yok."
"REHİNELERİN TAKASI"
Başkan Erdoğan, bu seyahatte bütün bu konuları konuşacaklarını ancak konuşmaları gereken önemli bir meselenin, sorunun nasıl çözüleceği olduğunu dile getirdi.
İnsani ateşkese Türkiye'nin, Almanya'nın ne kadar katkıda bulunabileceğinin ve bu adımların nasıl atılacağının önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buna var mıyız, yok muyuz? Bir hafta sonra Sayın Steinmeier, İsrail'e gidiyor. Kendisinden ricada bulundum. Dedim, siz bir taraftan tutun, bize düşen görev neyse biz de diğer taraftan tutalım. Önemli olan bu insani ateşkesi birlikte sağlayalım. Bu adımı eğer atar, böyle bir insani ateşkesi birlikte Almanya-Türkiye, diğer, sağlayabilirsek, bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanı yakalarız. Rehinelerin takası deniliyor. Eyvallah, biz buna da varız. Fakat rehine dediğiniz zaman, rehine sayısı itibarıyla İsrail'deki rehinelerin sayısı nedir? Öbür tarafta, Hamas'ın veya Filistin'in elindeki rehinelerin sayısı nedir? Buna da baktığımız zaman katbekat fazlasıyla İsrail'in elinde rehine var. Yılların rehineleri, tutsakları İsrail'in elinde. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek bu da haksızlık olur. Biz bütün bunlara varız."
Türkiye'nin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndaki çalışmalarında Avrupa-Afrika gibi bir ayrım yapmadıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Karadeniz Tahıl Koridoru'ndan gelenin yüzde 40'ı Avrupa'ya gitti, yüzde 14'ü Afrika'ya gitti, yüzde 14'ü bize geldi. Diğerleri, diğer bölgelere gitti. Şu anda bile Afrika'dan talepler var ve Rusya ciddi miktarda bir tahılı, buğdayı göndermeye karar verdi ama sıkıntıları var. Nedir o sıkıntı? Şimdi gönderilen yer, aklımda kaldığı kadarıyla Zimbabve, oraya tahıl gidiyor ama bunun değirmen safhası orada yok. Bu akşam Dışişleri Bakanı'ma onu söyledim, onları biz hallederiz dedim. Türkiye olarak, Toprak Mahsulleri Ofisi olarak değirmenlerde öğütür, un olarak oralara göndeririz.
Atmamız gereken adımlar var, yapmamız gerekenler var. Biz bunları yaparız. Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan yine tahıl göndermeyi planladı ve adımını da atacak. Biz de bunun ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Zaten daha önce de Rusya-Türkiye-Katar olarak üçlü bir adım atmıştık ve bu çalışmayı yaparız. Tabii bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım."
TERÖRLE MÜCADELEDE DAHA YAKIN İŞBİRLİĞİ "Savunma sanayisi işbirliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi, müşterek menfaatimizedir." ifadesini kullanan Başkan Erdoğan, Türkiye ve Almanya'nın terörle mücadelede daha yakın işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi.
İki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşamasının en büyük temennileri olduğunu belirten Erdoğan, "Türk toplumunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere burada görev yapan din adamlarımızın yetiştirilmesi amacıyla ortak bir çalışma yürütüyoruz. Almanya ile işbirliği alanlarımızdan diğeri malum göç konusudur. Ortak çalışma grubumuz çalışmalarına devam ediyor." diye konuştu.
"KOLAY DEĞİL 52 SENEDİR TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİ KAPISINDA BEKLETİLMEKTEDİR"
Görüşmelerin ana gündemlerinden birini de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin oluşturduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz bu sürecin yeniden ivme kazanmasını samimiyetle arzu ettiğimizi daha önce de açıklamıştım. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya'nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz. Kolay değil 52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlem süreçlerinin kolaylaştırılması ve hızlandırılmasını bugün ele alacağız."
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmelerinde Gazze'de yaşananları çok daha farklı bir şekilde ele alacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak olayların başından beri sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ifade ettik ve bunu hep dile getirdik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz olarak akışının sağlanması. Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır'a gönderdik ve en son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vesaire gibi gönderdiklerimiz oldu ama bütün dert akan kanın durmasında. En son 27 kanserli hasta ve yanlarında refakatçilerini El Ariş'ten Türkiye'ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim ve durumlarını gördük.
Tabii temennimiz daha fazla hastayı da yaralı veya kanserlileri de ülkemize almak, tedavilerini yapmak. Fakat yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir. Türkiye olarak amacımız İsrailli ve Filistinlilerin yan yana, barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hakim olduğu bir iklimin tesisidir. Bunu başarmamız lazım. Orta Doğu'da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum."
"BUNLARA KARŞI BİR TAVIR KOYUN"
Başkan Erdoğan, Alman bir gazetecinin "İsrail'e yönelik Hamas tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından açıklamalarınız sadece Almanya'da değil, NATO üyesi ülkeler arasında da rahatsızlık oluşturdu. İsrail'in varoluş hakkını kabul ediyor musunuz? İsrail'in 'faşist bir devlet olduğunu' söylediniz, hangi gerekçelendirmeniz var bunun için? İsrail ordusunun Hamas'a karşı saldırısına neden 'soykırım' diyorsunuz? Tüm NATO ittifakı tarafından terör örgütü olarak tanınan, yüzlerce insanı İsrail'de katleden bir örgütü nasıl bir 'kurtuluş örgütü' diye tanımlayabilirsiniz? Türk-Alman ilişkilerini, NATO içindeki işbirliğini tehlikeye atıyor musunuz? Türkiye, savunma sanayi için 40 Eurofighter talep ediyor. Almanya bunu kabul edecek mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Öncelikle NATO'nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5'in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye, NATO'da sıradan bir ülke değil. İlk 5'in içinde. Şu anda NATO'nun içinde düşüncesi, kanaati kimin ne olursa olsun, Rusya-Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna'nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak biz, Ukrayna ile de görüşüyoruz, Rusya ile de görüşüyoruz. Aralarında herhangi bir ayrım yapmıyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün o tahılı Avrupa'ya, Afrika'ya götüren biz olduk. Şu anda da yine diyorsunuz ki 'yüzlerce', bak ben sana yüzlerce demiyorum, binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü, öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti. İbadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Peki sen bir Hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye bir tavır koymuyorsunuz? Bunlara karşı da bir tavır koyun. Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir. Antisemitizme karşı da bir mücadele verildiyse, bu mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum. Ve şu anda da bakın Almanya 'İsrail'e şu kadar maddi destek verdiğinden' bahsediyor."
Başkan Erdoğan, Eurofighter savaş uçaklarına ilişkin ise "Eurofighter konusunda Almanya verir veya vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz. Şu anda insansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi durumuna gelmiştir. Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki bu sorular vicdani olsun, insani olsun, cevaplarını da biz size o şekilde verelim." ifadelerini kullandı.
BAŞ BAŞA GÖRÜŞME VE HEYETLER ARASI ÇALIŞMA YEMEĞİ Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Scholz ile baş başa görüştü. Erdoğan ve Scholz daha sonra heyetler arası çalışma yemeğine katıldı.
Başkan Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç eşlik etti.
BAŞKAN ERDOĞAN ALMANYA'DA
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyareti kapsamında özel uçak "TUR" ile Almanya'nın başkenti Berlin'de. Erdoğan, Berlin Brandenburg Havalimanı'nda Alman yetkililer ve Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen tarafından karşılandı.
Başkan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da Berlin'e geldi.
MEVKİDAŞI İLE GÖRÜŞME
Başkan Recp Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüştü.
Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanlığı Bellevue Sarayı'na gelişinde Steinmeier tarafından karşılandı.
Başkan Erdoğan ve Steinmeier, tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.
Erdoğan ziyaret anısına hazırlanan şeref defterini imzaladı.
Daha sonra baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Steinmeier, heyetler arası görüşmeye de başkanlık etti.
GÜNDEM ATEŞKES
Görüşmeye ilişkin İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada,"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'da Bellevue Sarayı'nda Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüştü. Görüşmede İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Türkiye ile Almanya ikili ilişkileri ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede İsrail'in Filistin topraklarındaki saldırılarının artık sonlandırılması gerektiğini ve insan hakları ihlallerine karşı tüm dünyadan gelecek tepkinin önemli olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede derhal ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması gerektiğini, akan kanın durdurulmadığı her gün insanlığın kaybettiğini belirtti. İki lider, iki devletli yapının kalıcı barışın tek çözümü olduğu konusunda aynı fikirde olduklarını ifade ederek bölgede ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldı. Görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, Milletvekilleri Oğuz Üçüncü ile Meryem Göka, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç hazır bulundu" ifadelerine yer veridli.
Başkan Erdoğan ile Steinmeier'in Berlin, Bellevue Sarayı'ndaki görüşmesi öncesi Alman ve Türkiye bayrakları dalgalandığı görüldü.
Saray etrafında özel polis ekiplerinin nöbet tuttuğu görüldü.
2023 HEDEFİ 50 MİLYAR DOLAR Almanya Türkiye'nin en büyük ticari ortaklıklarından biri. Başkan Erdoğan'ın ziyareti bu açıdan da oldukça önemli. Amaç, yıl sonu 50 milyar dolar olan ticaret hedefini en kısa sürede aşmak.
İşgalci İsrail, 41 gündür Gazze'de dünyanın gözü önünde soykırım yapıyor. Batı ise katliama tepki göstermek yerine katil Netanyahu'nun sırtını sıvazlıyor.
Tel Aviv yönetiminin en büyük destekçisi ABD ve İngiltere ama son günlerde Almanya Başbakanı Olaf Scholz da soykırım yanlısı açıklamalara başladı. Başkan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde kullandığı "Filistin halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklarını zorla gasp edenler, bunun üzerinde geçmişi 75 yılı ancak bulan ve meşruiyetini bizzat kendi faşistlikleri ile tartışmalı hale getirdikleri bir devlet inşa etmeye çalışıyor" ifadelere Alman şansölyeden skandal bir çıkış gelmişti.
SCHOLZ FİLİSTİN'DEKİ SOYKIRIMA ARKA ÇIKTI
İşgalcilerin çocuk, kadın demeden binlerce masum sivili katletmesini 'kendisini savunma hakkı' olarak nitelendiren Scholz, Başkan Erdoğan'ın İsrail'e yönelik faşizm suçlamasının 'absürt' olduğunu söylemişti. Olaf'ın bu skandal açıklaması sosyal medyada büyük tepki çekmişti.
OLAF ÇOCUK KATİLLERİNİ SAVUNDU!
Almanya Başbakanı, İsrail'in demokrasi ile yönetildiğini, insan haklarına ve uluslararası hukuka bağlı ve buna göre hareket eden bir ülke olduğunu savunmuştu.
SCHOLZ'UN O SÖZLERİNE İTİRAZ
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yaptığı İsrail savunmasına itiraz ederek, İsrail'in Gazze'de "savaş suçu" işlediğini belirtti.
HRW, sosyal medya hesabından, Scholz'un bu sözlerini alıntılayarak, "Başbakan Scholz, İsrail hükümeti uluslararası hukuka uygun hareket etmiyor. Gazze'deki 2,2 milyon insanın elektrik ve suyunu kesmiş ve hastaneler de dahil olmak üzere uluslararası hukuku ihlal eden saldırılar gerçekleştirmiştir. Tüm bunlar savaş suçu niteliğindedir." paylaşımında bulundu.