Erzan'dan 7.500.000 dolar alacaklı olduğunu iddia eden Arda Turan, bu görüşmelerde parasını alamadığından yakınarak, "Düştüğüm hale bak, dilenci oldum" diyerek şu mesajları Erzan'a yolladı...
Turan: Seçilcim ne yaptın. Bana bunu nasıl yaparsın ya. Beni nasıl rezil edersin. Senin için borçlar istedim. Sözler verdim, hiçbirini tutamıyorum. Bana bunu yapacağın ne yaptım ben? İnsanların gözünde ne hale düştüm.
Erzan: Ne desen haklısın. Çok ama çok özür dilerim.
Turan: Yarın insanların maaşlarını nasıl ödeyeceğim?
Erzan: Çok mahcubum.
Turan: Tanımadığım adamlara 100 bin dolar ödeyemiyorum. Bugün kredi kartım kesiliyor. 6 Mart'a kadar ödemesi var. Bugünü hayatım boyunca unutmayacağım. Çok kötü bir hale düştüm. Ve kendimi yatıştıramıyorum. Beni ödeme için arayan insanların telefonlarını açamıyorum. Kredi için bir şey diyorlar mı?
Erzan: Onu halletmeye çalışıyorum.
Turan: Düştüğüm hale bak, dilenci oldum!!!
Erzan: Canım kardeşim, lütfen rahat uyu.
Turan: Kredi falan olmuyorsa kendim hallederim.
Erzan: Krediyi konuşmadım.
Turan: Merak ediyorum, cuma günü telefonu açsaydık olacak mıydı?
Erzan: Çözmek istiyorum her şeyi.
Turan: Bana 'Cuma, pazartesi söz' diyorsun. Pazartesi oluyor, 'Salı 11' diyorsun. Geldiğimiz noktaya bak.
Erzan: Sistemden dolayı … satışı yapamadık.
Turan: Ben sana 'Pazartesi salı da olmayacak, inanmıyorum' dedim.
Erzan: Ardacım yarın alınacak, ben artık dayanamıyorum hiçbir şeye.
Turan: Bana başka konuşmalar ve yazılı belgeler lazım Seçil. Ben artık bu duruma düşemem.
Erzan: Haklısın.
Turan: Ne yapacam Seçil, yarın soruyum, gidiyim tefeciye filan. Factoring. Sinir hastası oldum, bir çare söyle. Yarın kaçta dediler? Ne diyorlar?
Erzan: Yarın ödeme alacağız.
Erzan: Normal şartlarda olması lazım. Yüzde yüz olan bişi. Geçen hafta sistemi kapattıkları için vadeyi tutturamıyorlar.
Turan: 15 gün oyalanıyorum, şu anda bir hafta daha… 5 kişiye söz vermişim, ödeme yapcam diye.
Erzan: Sana namusum üzerine söz veriyorum, bir haftayı geçmeyecek.
Turan: Hiç olmadı.
Erzan: Hayatımda bu kadar mahcup olmadım. Bu kadar ezilmezdim, hele de bu kadar seni severken…
FATİH TERİM VE ERZAN ARASINDAKİ DOSTLUK
Olayla ilgisinin olmadığını ifade eden Fatih Terim, geçtiğimiz günlerde "İlgimin olmadığı davaya beni karıştırmaya çalışıyorlar. Ne alacağım var ne de vereceğim. Benim adımı karıştıranların aleyhine tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum. Hazır olun" diyerek tepkisini dile getirmişti.
Ancak soruşturma dosyasına giren dokümanlar ve görseller Terim'le Erzan arasında dostluk olduğunu ortaya çıkarıyor.
Erzan, yakın arkadaşı Nazlı Can'a Terim'le çekilen iki ayrı fotoğrafını 7 Ağustos ve 18 Eylül 2022'de gönderdi.
Fatih ve Fulya Terim'in geçtiğimiz yaz Erzan'ın Bozcaada'daki evine yemeğe geldiği ortaya çıktı. Terim çifti, buluşmadan sonra Erzan'a ve nişanlısı Candaş Gürol'a not bıraktı.
Bu not şu ifadeler yer almaktaydı:
"Sevgili Seçil, sevgili Candaş.
Bir insanın bir insana verebileceği en ölümsüz hediye sevgidir.
Bu hafta sonu bize o kadar naif bir şekilde hissettirdiniz ki teşekkür etme için cümle kurmakta zorlanıyorum.
İyi ki yolumuz kesişmiş.
En ufak detayına kadar düşünülmüş harika bir hafta sonuydu. Bir kez daha sonsuz teşekkürler
Fulya – Fatih"
FULYA TERİM İLE OLAN YAZIŞMALARI ORTAYA ÇIKTI
Erzan ile Fulya Terim arasındaki WhatsApp yazışması da dosyaya girdi. Yazışmada Fulya Terim'in para transferi için Erzan'dan banka ve SWIFT hesabı istediği görüldü.
Ayrıca olaydan paçasını sıyırmak isteyen Erzan'ın arkadaşı Nazlı Can'a evlerini kurtarmak için plan yapmasını istediği bir mektup yazdığı iddia edildi.
Seçil Erzan, tutuklandıktan bir gün sonra arkadaşı Nazlı Can'a yazdığı mektupta şu ifadeler yer alıyordu:
"Nuri ev ve Bozcaada (ve) Göktürk'ü çözsün. Nuri, bana en iyi avukatı bulsun. Bankacılık kanunundan anlayan en iyi ceza avukatı bulman şart, önemli. Banka hâlâ olumlu.
Eski eşya, spor ayakkabı, bol bol…
Ada ve evler için kurtarma planı yapılma.
Orda durumlar nasıl, bana söylemek istediğin bir şey var mı? Candaş ne durumda, dışarıda neler oluyor?
Anneme yurtdışında olduğumu söyleyin."
Öte yandan Sabah'ta yer alan habere göre; davanın ilk duruşmasının görülmesinin ardından davaya ilişkin yeni bir bilgiye ulaştı. Savcılığa ve mahkemeye yazdığı mektupla konuyu medyadan duyduktan sonra haberdar olduğunu belirten bir vatandaş söz konusu paranın nereye götürüldüğüne dair bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Yazdığı mektupla bir bankanın şube müdürü olan kişinin eşinin dayısı olduğunu bu kişinin Seçil Erzan ile sık sık yurtdışına çıktıklarını, aile içerisinde yapılan bazı görüşmelerde bu şahsın önemli kişilere ait paralarını fon adı altında yurtdışına götürdüğünü söyledi.