Mohamed Hadid, mülteci durumuna düştüklerini anlayan annesi Khairiah Hadid'in, çocuklarının yolda üşümemesi için evden battaniye almak istediğini ancak Yahudi ailenin onları eve almadığını, annesinin aile albümünü dahi yanına almasına izin verilmediğini anlattığını kaydetti.
Hadid, Gazze'de saldırılardan kaçan sivillerin görüntüsünün, annesinin çocuklarıyla Suriye'ye giderken günlerce dağlık arazide kah hayvan sırtında kah yürüyerek yol kat etmelerine ve günler sonra Suriye'de mülteci kampına varmalarına dair anlattıklarını hatırlattığını ifade etti.
Babalarıyla da günler sonra bu kampta bir araya gelebildiklerini söyleyen Hadid, "Henüz 9 günlük olduğum için hiçbir şey hatırlamıyorum. Ama ekranda gördüklerim beni derinden etkiledi ve annemin beni bir mülteci kampına canlı ulaştırabilmek için verdiği mücadeleyi ve yaşadığı zorlukları hissettirdi." dedi.
HADİD AİLESİ, FİLİSTİN PAYLAŞIMLARI NEDENİYLE ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYOR
Dünyaca ünlü model kızları Bella ve Gigi Hadid'in, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana sivil kayıplara dikkati çeken sosyal medya paylaşımlarına atıfta bulunan Hadid, şu değerlendirmede bulundu:
"Çocuklarım doğa ve dünyada insanların başına ne geliyorsa sezgilerini izlerler. Türkiye'deki deprem felaketinden tutun da Afrika'daki açlığa, Güneydoğu Asya'daki evsizliğe, UNICEF için okul yapmaya kadar yıllardır hep bu konularda katkı sundular. İçlerinde hep insani durumlara karşı bir ilgi vardı. Filistinli olduğum için onlar da yarı Filistinli. Bu da bu konuda onlarda doğal bir ilgi oluşturuyor."
Hadid, halihazırda Gazze'ye yönelik saldırıların, ailesine yönelik eleştirileri de tehlikeli düzeye çıkardığına dikkati çekerek "Çok sayıda tehdit alıyoruz. Ben birçok nefret e-postası alıyorum. Benim ve kızlarımın telefonlarını internette paylaştılar. Nefret içerikli ölüm tehditlerinden saldırıya kadar birçok arama yapıldı. Telefon numaralarımızı değiştirmek zorunda kaldık." diye konuştu.
ANTİSEMİTİZMİN KAYNAĞI BATI
Antisemitizmin Avrupa kökenli bir olay olduğuna dikkati çeken Hadid, "Bu Doğu Avrupa'da ve Batı'da yaşandı, bizim bölgenin insanına karşı. Ama ben antisemitik olamam ki, ben de Sami ırkından geliyorum. Hz. İsa'nın doğduğu topraklardan geliyorum. Kendi kendime karşı olacak değilim ya." dedi.
İbrahim oğulları olarak Yahudiler ile kuzen olduklarını, tek tanrıya inandıklarını, öte yandan Yahudilerin böyle hissetmiyor olabileceğini belirten Hadid, "Üç din bu topraklarda bir araya geldi. Dolayısıyla da biz onların karşıtı olamayız, onlar da bize karşı olamazlar." diye konuştu.
FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERİN NE ÖLÜSÜ NE DİRİSİ TOPRAKLARINA DÖNEBİLİYOR
Hadid, dünyanın en büyük acısının, insanların ölü veya diri olarak doğdukları topraklara dönememesi olduğunu dile getirdi. Annesi, babası ve babaannesinin doğup büyüdükleri topraklara gömülmeyi vasiyet etmelerine rağmen bunu yerine getirememesini, hayatının en büyük üç acı olayı olarak nitelendiren Hadid, "Hiç kimseye, doğup büyüdüğü topraklara, ölü ya da diri, bir daha dönemeyeceği bir acı yaşatılmamalı." dedi.
Hadid, Yahudi yerleşimciler tarafından Filistin'den sürüldükten sonra yıllarca mülteci olarak farklı ülkelerde bulunduklarını anımsattı.
Ailesiyle bir dönem Rodos Adası'nda yaşadıklarını anlatan Hadid, burada vefat eden babaannesinin Filistin'e defnedilmesine izin verilmediğinin altını çizdi.