İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener FETÖ yöntemiyle kafa mı karıştırıyor? Teoman Koman'ın öğrencisi olduğunu neden söyledi?

Son dakika haberleri... "Parti kasasında 132 milyon TL var" dediği için taciz suçlamasıyla disipline sevk edilen İYİ Partili Ümit Dikbayır'ın katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar siyaset gündemine bomba gibi düştü. Hala-yeğen arasında çıkan kavga, para, FETÖ, yolsuzluk gibi birçok iddiaları da peşinde getirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in bu suçlamalara nasıl cevap vereceği merak ediliyordu. Akşener, "İYİ Parti'ye psikolojik harp uyguluyorlar ama karşılarında rahmetli Teoman Koman'ın talebesi var. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz" ifadelerini kullandı. Bir darbecinin öğrencisi olduğunu itiraf eden Akşener'in bu sözleri "Akşener gerçekten partisinin "müstakil" olmasını mı istiyor yoksa tipik FETÖ yöntemiyle kafaları mı karıştırıyor?" sorusunu akıllara getirdi. İşte detaylar...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Kasım 2023 , 09:32 Güncelleme Tarihi :30 Kasım 2023 , 09:43
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener FETÖ yöntemiyle kafa mı karıştırıyor? Teoman Koman’ın öğrencisi olduğunu neden söyledi?

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından arap saçına dönen İYİ Parti'deki kaos daha da büyüyerek devam ediyor.

İstifalar, koltuk kavgaları ve itiraflar peş peşe patlamaya başladı.

Adı "Akşener'e en yakın isim" olarak bilinen hatta "akrabası" olarak da söz edilen İYİ Parti önceki Mali İşler Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ile Genel Başkan Meral Akşener arasındaki "kavga" para, FETÖ, yolsuzluk, taciz gibi iddiaları da peşisıra getirdi.

Ümit Dikbayır'ın katıldığı bir canlı yayında yaptığı açıklamalar gündemde bomba etkisi yarattı. Peki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener nasıl cevap verdi? Bir darbecinin öğrencisi olduğunu hatırlatarak.

DARBECİNİN ÖĞRENCİSİ OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ
İYİ Parti'nin psikolojik harbe maruz kaldığını söyleyen Akşener, 28 Şubat darbesi organizatörlerinden eski MİT Başkanı Teoman Koman'ın öğrencisi olduğunu itiraf etti. Akşener, "İYİ Parti'ye psikolojik harp uyguluyorlar ama karşılarında rahmetli Teoman Koman'ın talebesi var. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz" ifadelerini kullandı.

GLADYONUN SON VERSİYONU FETÖ'YLE İRTİBATLI
Akşener'in bu sözlerini köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Fuhuş iddiasından psikolojik harbe ve Teoman Koman'a kadar gitmek enteresan yaklaşım" ifadelerini kullandığı yazısında "Bu itiraf başka bir ilişki ağıyla, iç kargaşa ve darbeler konusunda maharetli NATO destekli Gladyo'nun son versiyonu FETÖ'yle irtibatlı" dedi.

Siyaset gündeminin en çok merak ettiği "Akşener gerçekten partisinin "müstakil" olmasını mı istiyor yoksa tipik FETÖ yöntemiyle kafaları mı karıştırıyor?" sorusunu da soran Övür, "Kendisi açıklarsa partisine de iyilik etmiş olur, aksi hâlde bu sorular yakasını bırakmaz" diye yazdı.

İşte Mahmut Övür'ün yazısından ilgili bölüm:
İyi Parti'de yaşanan istifalar, kayıp 132 milyon, dağıtılan paralar partideki çürümüşlüğe işaret etse de olayın bütününü anlatmaya yetmiyor.
Süreci bu kadar karmaşık hâle getiren de bizzat Meral Akşener. Çıkıp açık açık, "Bize şunlar şunlar operasyon çekiyor" diyemediği gibi yaptığı açıklamalarla işleri daha da karıştırıyor.
O açıklamaları arasında biri var ki, üzerinde mutlaka durulması gerekiyor:
"Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhşun ötesi... Öksüz kızları çalıştırıyorlar. Bunlara karşı olduğumuz için, bunlara göz yummadığımız için İyi Parti'ye psikolojik harp uyguluyorlar. Ama karşılarında rahmetli Teoman Koman'ın talebesi var. El mi yaman bey mi yaman göreceğiz."
Fuhuş iddiasından psikolojik harbe ve Teoman Koman'a kadar gitmek enteresan yaklaşım. 28 Şubat darbecilerine "direnmekle" övünen Akşener'in, Gladyo'nun yerli ayağı eski MİT Müsteşarı, 28 Şubat generali Teoman Koman'ın talebesi olduğunu açıklaması herkesi şaşırttı.
Para pul ilişkileri bir yana Akşener, öncelikle partisine yönelik psikolojik harbi kimlerin yürüttüğünü ve Koman'ın nasıl talebesi olduğunu mutlaka açıklamalı. Çünkü bu itiraf başka bir ilişki ağıyla, iç kargaşa ve darbeler konusunda maharetli NATO destekli Gladyo'nun son versiyonu FETÖ'yle irtibatlı.


FETÖ'nün İyi Parti'de etkili olduğu biliniyor. Bunu da sadece İyi Parti karşıtları değil, bizzat partinin Koray Aydın ve Ümit Özdağ gibi kurucuları seslendirdi. Hatta birkaç gün önce yine İyi Parti kurucularından İsmet Koçak, Haber Global'de söyledi:
"İyi Parti'de FETÖ hâkimiyeti var." Ortada garip bir durum olduğu çok açık. Hem FETÖ'nün etkili olduğu bir partiden söz ediliyor hem de o partinin başındaki isim Gladyovari bir psikolojik harple karşı karşıya kaldığını söylüyor. Önlem olarak da eski Gladyocu Koman'ın talebesi olduğunu hatırlatıyor. Akşener gerçekten partisinin "müstakil" olmasını mı istiyor yoksa tipik FETÖ yöntemiyle kafaları mı karıştırıyor?
Kendisi açıklarsa partisine de iyilik etmiş olur, aksi hâlde bu sorular yakasını bırakmaz.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!

PEKİ KİM BU TEOMAN KOMAN?
2013 yılında ölen Teoman Koman, 1988-1992 yılları arasında korgeneral rütbesiyle MİT Müsteşarlığı yaptı. 1997'de 28 Şubat döneminde Jandarma Komutanlığı sırasında İçişleri Bakanı olan Akşener ile birlikte çalıştı. Koman, 2012'de 28 Şubat soruşturmasında tutuklanarak 1 yıl hapis yatmıştı.

Koman, Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 28 Şubat TSK'da görev yapan 'sivil' ve 'rütbeli' personele 'namaz' kılmayı yasaklattığı haberleriyle gündeme gelmişti.



NAMAZ YASAKLANACAK
28 Şubat döneminde aktif görev alan dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman tarafından yayınlanan 2052-10-96 nolu genelgede, askeri birliklerde bulunan camilerin yerine yenilerinin açılmaması emrediliyor. Genelgede mevcutlarda bulunan kaynaklama sureti ile dikilen minarelerin yıkılması, rütbeli personel ile sivil memur ve işçilerin bu mescitlere girişlerinin yasaklanması, birlik komutanlarının camilerde ezan okunmasını durdurması, ezan okumak için konulan tertibatın sökülmesi, manası bilinmeyen eski Türkçe (ayetler kastediliyor) yazılarla rahle, tespih ve takkenin de kaldırılması emrediliyor.



KOMAN'IN EMİRLERİ
İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı başlıklı, 15 Şubat 1996 tarihli genelgenin müşterek hususlar konulu bölümünde şu ifadeler yer almıştı, "Din ve inanç hürriyettir, ibadet bir ihtiyaç olmakla birlikte devlet mevzuatı resmi dairelerde cami ve mescit açılmasına cevaz vermemektedir. Mescitlere rütbeli personel ile sivil memur ve işçiler girmeyecek, bunlar dinimizin hoşgörüsüne sığınarak ibadetlerini evlerinde ve sivil kıyafetle olmak kaydıyla herkese açık camilerde yapacaklardır. Ancak gerek kışla gerekse dışarıda yapılacak ibadetlerde mesai saatlerine riayet esas alınacaktır. Kışla mescitlerinde ve camilerde ezan okunmayacak, bunun için askeri maksatla verilmiş ses kayıt cihazları kullanılmayacak, mevcutlar sökülerek yerlerinde kullanılacak, ezan dışarıdaki camilerden dinlenecek veya saatlere göre ibadet başlayacaktır."

ESKİ TÜRKÇE YAZILAR KALDIRILACAK
Genelgenin devamında şu ifadeler yer alıyor: "Mescit ve camilerde bulunan ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na mahsus imamların resmi kıyafetleri kullanılmayacak, imamlık görevi yapan kişiler normal er kıyafeti ile bu görevi yürüteceklerdir. Cami ve mescitlerde duvarlarda manası bilinmeyen eski Türkçe yazılar kaldırılacak, rahle, tesbih, takke gibi TSK Kıyafet Kararnamesi'ne uygun olmayan malzeme kullanılmayacaktır. Emrin bölük seviyesine kadar yayınlanması ve denetleme emirleri dosyasında muhafazasının tespit edilen hususlar için kontrol formu yapılarak eksiklerin kısa zamanda tamamlanmasını rica ederim. Teoman Koman Orgeneral Genel Komutan."



MENDERES'E TOKAT ATAN ASKER
Teoman Koman 27 Mayıs darbesinin ardından tutukluların bulunduğu Yassıada'da ada komutanı Albay Tarık Güryay'ın yaveriydi. Burada ismi işkenceler ve tutuklulara kötü muameleyle gündeme geldi. Öyle ki, cuntanın astığı Başbakan Adnan Menderes'e tokat attığı da iddialar arasındaydı.

AKŞENER'İN 28 ŞUBAT SÖZLERİ
Bu bağlamda Meral Akşener'in tepki çeken 28 Şubat ve başörtü sözlerini hatırlamakta fayda var.

Başörtülü oldukları için törene katılmalarına izin verilmeyen öğrenciler Zöhre Kınık ve Hülya Öztaş, "Kes sesini. Konuşmaya hakkın yok" denilerek sahneden indirilmişti.



Akşener ise o dönemde yaptığı bir açıklamada 28 Şubat kararları için 'Uygulanması gerektiğine gönülden inanıyorum, kıyafet yasası da uygulanacak' demişti.



AKŞENER: "GÖNÜLDEN İNANIYORUM, UYGULANACAK"
28 Şubat darbesi döneminde İçişleri Bakanı olarak görev yapan ve darbenin karşısında durduğu iddia edilen Akşener'in Millî Güvenlik Kurulu'nun 28 Şubat 1997 tarihindeki kararları sonrası 32. Gün isimli programda merhum gazeteci Mehmet Ali Birand'ın sorularını cevaplamıştı.



Ben imza attım Milli Güvenlik Kurulu kararlarına, orada katılanlardan birisi olarak. Gönülden inanıyorum, uygulanacak. Uygulanması gerektiğine de gönülden inanıyorum. Eğer bir rezervim olsaydı orada konuşurdum.

Birand: Uygulanmasa bırakır mısınız hükümeti?

Akşener: Başka çaresi yok, uygulanacak!

Birand: Uygulanmadığını gördüğünüz takdirde istifa eder misiniz?

Akşener: Şimdi bakın, İçişleri Bakanı olarak ben, benim görev alanıma düşen ki, büyük bir çoğunluğu da bize düşüyor bu işin. Milli Güvenlik Kurulu kararlarının Milli Eğitime düşen var, Diyanet'e düşen var, Adalet Bakanlığı'na düşen var. Şimdi Adalet Bakanlığı çalışıyor. Onlar da bir genelde yayınladı. Ben uygulamayacağım. Milli Güvenlik Kurulu kararları uygulanacak.



Birand: Kıyafet yasası mesela en kolay uygulanacak olan.

Akşener: Evet

Birand: Ve bir tülü uygulanamıyor.

Akşener: Uygulanacak, göreceksiniz uygulanacak.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN