Miçotakis, enerji, eğitim, spor, ticaret, teknoloji, turizm gibi alanlarda işbirliği anlaşmalarının devam edeceğini belirterek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar avroyu aştığını ve 5 yıl içinde 10 milyon avroyu aşmasının gerçekçi bir hedef olduğunu ifade etti.
Göç sorununun da ele alındığına işaret eden Miçotakis, iki ülkenin bu konudaki işbirliğini daha da artırabileceğini söyledi.
TÜRK VATANDAŞLARI 7 GÜN ADALARI ZİYARET EDEBİLECEK
Miçotakis, "Yunanistan'ın (Türkiye'nin) Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecini istikrarlı şekilde desteklemesine ilişkin ülkemiz Avrupa müktesebatı çerçevesinde (Türk vatandaşlarına) vize kolaylığı sağlanmasını destekliyor ki Türkiye'nin genç nesilleri, bilim insanları, iş insanları, öğrenciler Avrupa'yla daha yakın ilişkiler kurabilsin. Ayrıca Yunanistan Türk vatandaşlarının ve ailelerinin tüm yıl boyunca 7 gün 10 adamızı ziyaret edebilmeleri için imkan sağlanmasını AB Komisyonundan talep etti ve bunu sağladı." dedi.
Bunun güçlü mesaj içeren bir inisiyatif olduğunu kaydeden Miçotakis, bunun Yunan adalarının iki halk arasında iletişim ve dostluk köprüleri olduğunu da gösterdiğini dile getirdi.
Miçotakis, iki ülkedeki azınlıkların da benzer şekilde köprü olduğunun altını çizerek, "Her ülkenin azınlıklarına sağladığı eşitlik ve refah karşılıklı saygı ve anlayış getirir." dedi.
Başkan Erdoğan ile bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını aktaran Miçotakis, her türlü şiddet, radikalizm ve terörizmin kınanması gerektiğini ifade etti.
Miçotakis, Kıbrıs meselesinde de iki ülke arasında fikir ayrılığı olduğuna işaret ederek, Yunanistan için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dışında bir çözüm olmadığını, taraflar arasında diyaloğun yeniden başlaması gerektiğini savundu.
"Ekim 1930'da Ankara'da ülkelerimiz arasında Dostluk Tarafsızlık, Uzlaştırma ve Hakemlik Anlaşması imzalandı. O dönem İsmet İnönü hiçbir uyuşmazlığın, iki ülkeyi yakınlaşmadan ayıramayacağını söylemişti. Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos da 'uzun vadeli rekabet sona erdi' demişti." ifadesini kullanan Miçotakis, "Onların emaneti yaşadığımız ortak zorluklar nedeniyle her zamankinden daha aktif ve günceldir." dedi.
Miçotakis, Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından 100 yıl sonra Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'nin imzalandığına dikkati çekerek, bu anlaşmayı 1997'de iki ülke arasındaki iyi niyeti için Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü'nü alan (eski Yunanistan Başbakanı) Konstantin Miçotakis'in de öngördüğünü ifade etti.
İmzalanan bildirgenin her iki ülkenin de egemenliğinden doğan haklarına saygı çerçevesinde olduğunu belirten Miçotakis, bildirgenin iki ülke arasındaki dostluk ilişkisini de teyit ettiğini ve işbirliği imkanlarını ortaya koyduğunu söyledi.
Miçotakis, bu kapsamda ikili ilişkilerin geliştirileceğini belirterek, gerekli şartlar oluştuğunda Ege ve Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) konularının da gündeme gelebileceğini kaydetti.
İLKBAHARDA ANKARA ZİYARETİ
İki lider arasında görüşmelerin devam etmesine de karar verdiklerini aktaran Miçotakis, kendisinin de ilkbaharda Ankara'yı ziyaret edebileceğini, seneye temmuzda Washington'daki NATO Zirvesi'nde de buluşabileceklerini belirtti.
Miçotakis, "Coğrafya ve tarih bizim komşu olmamızı gerektirdi. Bazen karşı karşıya geldiğimiz durumlar oldu. Türkiye'de de Yunanistan'da da bu yakınlaşmayı onaylamayan gruplar vardır ancak bu fırsatı değerlendirmeyi ve sınırlarımızın olduğu gibi devletlerimizi de yan yana getirmeyi tarihi bir borç bilirim." dedi.
İkili ilişkilerin sakin sularda ilerlemesini iki tarafın da başardığını dile getiren Miçotakis, "Bugün gelecek nesiller adına her iki taraf olarak bu sakin sulara uygun rüzgar esecek bir yarın inşa etmeliyiz. Barış, ilerleme ve işbirliği yarını." şeklinde konuştu.