takvim.com.tr
Kuzey Irak'ta 22 Aralık'ta teröristlerce yapılan hain saldırıda şehit olan 6 kahraman asker, ardında yürek yakan hikâyeler bıraktı. Şehitlerimizin şehadete ermeden önceki yakın tarihli video ve fotoğraflarına dair sosyal mecrada yapılan paylaşımlar da yürekleri dağlıyor.
Bu paylaşımlardan bir de 'kutluturktc' adlı Instagram hesabından paylaşılan ve 6 şehidimizden 4'ünün yer aldığı bir yemek fotoğrafı oldu.
Yakın zamanda çekildiği anlaşılan fotoğrafta şehitler Teğmen Ramazan Günay, Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca ve Piyade Sözleşmeli Er Emre Taşkın'ın birlikte aynı sofrada yemek yedikleri görülüyor.
'Bir fotoğraf 4 şehit' notuyla paylaşılan Mehmetçiklerin yemek fotoğrafı paylaşımında, 'Ey Türk çocuğu, senin ve yurdun için can veren ulu şehitlerini unutma' mesajı da yer
Vatan evlatlatlarının sofrasınd sadece kuru-pilav, yüreklerİnde ise kocaman vatan sevgisi vardı.
Şehit düşen 12 Mehmetçik, hepimizi kor gibi yaktı. İşte o kahramanlardan 4'ünün son fotoğrafına TAKVİM ulaştı. Vatan evlatları, o gün gülümseyerek objektife baktı.
Karavanaları kısıtlı ama kalplerindeki cesaret, dünyalar kadardı! Her biri, o son sofradan bizlere, "Türkiye aşkını" miras bıraktı. Geriye tek söz kaldı: Vatan size minnettar!
Öte yandan Irak'ın kuzeyinde terör saldırısında şehit olan Kırıkkaleli Piyade Sözleşmeli Er Semih Yılmaz'ın kahramanlık dolu hikâyesini, komutanı sosyal medyada yaptığı paylaşımda anlattı. Teröristlerin hain saldırısı sonucu 6 askerin şehit düşmesi sonrasında şehitlerin acısı sürüyor. Şehit yakınları büyük acı yaşarken onları tanıyanlar ise sosyal medyada duygu dolu mesajlar paylaşıyor.
"MEĞER ŞEHADETE GÜLÜYORMUŞ"
Önceki gün memleketi Kırıkkale'de son yolculuğuna uğurlanan 23 yaşındaki Piyade Sözleşmeli Er Semih Yılmaz'ın daha önce görev yaptığı yerdeki komutanı sosyal medyada duygulandıran bir paylaşım yaptı. Paylaşımda komutanı, şehit Yılmaz'ın bölgeye gitmek için nasıl can attığını şu sözlerle ifade etti: "Şehidimiz Semih daha önce görev yaptığı yerde benim askerimdi. Birlikte deprem bölgesinde günlerce görev yaptık. Orada yaptığı işten hep gurur duyardı ama sürekli yanıma gelip 'Komutanım ben bölgeye gitmek istiyorum' derdi. Bölgeye gidebilmek için de dilekçesini vermişti. Uzun yapılı bir çocuktu, kolay kolay bir yere sığdıramazdım onu, şimdi tabuta sığdı. Bölgeye gidebilmek için bütün şartlarını zorladı, en sonunda ataması çıktığında koşarak yanıma geldi 'Komutanım gidiyorum sonunda' diyerek gülüyordu. Meğerse şehadete gülüyormuş aslanım."
