Son dakika: CHP'de Ekrem İmamoğlu Özgür Özel savaşında son perde! İmamoğlu'nun o sözleri Özel'e miydi?

Son dakika haberleri... Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Ekrem İmamoğlu'nun gölgesinde genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel'e ilk günden bu yana 'emanetçi', 'vesayetçi' yakıştırması yapılmıştı. Nitekim Ekrem İmamoğlu ile son yaşanan aday belirleme krizi de bunun göstergesi olmuştu. Genel Başkan Özgür Özel değil de kendisi gibi davranan Ekrem İmamoğlu, parti içerisinde rahatsızlık verirken yaptığı bir açıklama Özel'i yok saydığını kanıtladı. Cumhur İttifakı'nın İstanbul adayı Murat Kurum’u eleştirirken “Bu millet temsilciye oy vermez” dedi. İmamoğlu’nun bu sözü tabii ki Murat Kurum’dan öteydi. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Kendi genel başkanı Özgür Özel'i "adam yerine" koymuyor” diye yazdı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Ocak 2024 , 09:54 Güncelleme Tarihi :16 Ocak 2024 , 10:47
Son dakika: CHP’de Ekrem İmamoğlu Özgür Özel savaşında son perde! İmamoğlu’nun o sözleri Özel’e miydi?

Türkiye, 31 Mart yerel seçimlerine adım adım ilerlerken anamuhalefet partisi CHP içindeki kriz ve çekişmeler devam ediyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'değişim' isyanıyla deviren CHP'nin yeni yönetiminde Genel Başkan Özgür Özel'den çok Ekrem İmamoğlu'nun etkin olması emanetçi başkan yorumlarını da beraberinde getirmişti.

Nitekim İmamoğlu'nun partiyi dizayn etmeye çalışması Genel Merkez'de büyük rahatsızlık oluştururken yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde bu rahatsızlık had safhaya ulaştı.

'Emanetçi' konumuna düşen Özel ise deyim yerindeyse CHP'de kontrolü kaybetti.

ÖZGÜR ÖZEL VE İMAMOĞLU ARASINDA DERİN KAVGA
Kavganın en somut göstergesi ise CHP Parti Meclisi toplantısında kayıtlara geçti. 250 ismin adaylığının açıklanması beklenirken yaşanan kriz sebebiyle aday duyuruları ertelendi.

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'nun telefonda tartıştığı, Özel'in "Gel o zaman buraya sen otur. Ben bugün Parti Meclisi'nde kimseyi açıklamıyorum" sözleriyle İmamoğlu'na rest çektiği bu durum karşısında İmamoğlu'nun Özel'in yüzüne telefonu kapattığı ortaya çıktı.

Türlü kavga ve dövüşün gölgesinde CHP, Parti Meclisi toplantısında 6 büyükşehir, 15 il, 189 ilçe ve 33 belde belediyesi olmak üzere 242 seçim çevresinde daha adaylarını belirledi.

KAOSUN GÖLGESİNDE 242 SEÇİM ÇEVRESİNDE ADAYLAR BELLİ OLDU
Adana'da Zeydan Karalar, Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen'in yerine Ayşe Ünlüce, Mersin'de Vahap Seçer, Aydın'da Özlem Çerçioğlu, Hatay'da Lütfü Savaş aday gösterildi.

Tüm bu yaşananların ardından Ekrem İmamoğlu'nun bir açıklaması, Özgür Özel'i yok saydığını kanıtlar nitelikte. İmamoğlu, Cumhur İttifakı'nın İstanbul adayı Murat Kurum'u eleştirirken "Bu millet temsilciye oy vermez" dedi. İmamoğlu'nun bu sözü tabiiki Murat Kurum'dan öteydi. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Amacı tartışmayı genel siyasete çekmek..." derken "Kumpaslar, saldırılar ve algı operasyonlarının alelacele devreye sokulmasının asıl nedeni ise İmamoğlu'nun İstanbul'un sorunlarını tartışmaktan kaçması ve korkması... Çünkü İstanbullulara verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. O yüzden kaçıyor. Kaçarken de baltayı taşa vurup kendi genel başkanı Özgür Özel'i de "adam yerine" koymuyor" diye yazdı.

İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili o yazısı:

CHP'de kurultay sonrası sular durulacak sanılıyordu ama olmadı. Daha işin başında partinin "eşbaşkanlık" denilen ucube bir sistemle yönetileceği anlaşıldı ve onun yol açtığı kavgalar da kısa sürede görüldü. Bu da daha çok aday belirlemelerinde ortaya çıktı.
Ortada yeni bir siyaset yoktu ama partiyi ele geçirmek için ince ayak oyunları, kumpaslar dâhil her şey vardı.
İş öyle bir noktaya vardı ki, sadece büyükşehir veya birkaç ilçe değil, her il ve ilçe adayının belirlenmesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İBB adayı Ekrem İmamoğlu karşı karşıya geldi. Yüze kapatılan telefonlar, parti koridorlarına yansıyan itirazlar birbirini izledi.


Bu kavgaya son günlerde yeni bir isim daha eklendi: Malatya Milletvekili Veli Ağbaba... CHP kulislerinde İzmir'den Trakya'ya her yerden, her taşın altından Ağababa adının çıktığı ve kendisine yakın isimlerin adaylığı için müthiş bir çaba harcadığı konuşuluyor.
Partiyi yönlendirme ve aday belirlemede başka etkili isimlerden de söz ediliyor: Selin Sayek Böke ve Şükran Kütükçü gibi.
Tabloya bakar mısınız? Çevremizin terörle kuşatıldığı, küresel sistemin altüst olduğu bir zaman diliminde ülkenin ana muhalefet partisi CHP, siyasetle değil, adı geçen bu aktörler arası güç savaşıyla gündemde ve onunla meşgul.
Tıpkı Altılı Masa'nın ülkeyi iki yıl boyunca "kazanacak aday" tartışmasıyla oyaladığı gibi CHP de şimdi kendi tabanını ve seçmenini küçük aday hesaplarıyla oyalıyor.


Bu da her türlü operasyonu yapmada mahir bir ekibe sahip olan İmamoğlu'nun işine geliyor. Birileri küçük hesaplar peşinde koşarken, o İBB'nin parasal ve potansiyel gücüyle hem istediği isimleri aday yaptırıyor hem de partiyi kendisine göre dizayn ediyor.
En son yaptığı ve Özgür Özel'i bir kez daha "yok" sayan çıkışı da bu minvalde... Önceki gün rakibi AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum'u eleştirirken yüksek perdeden şöyle diyor:
"Bu millet, temsilciye oy vermez..."
Kastettiği de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan... Amacı tartışmayı genel siyasete çekmek...

Peki İmamoğlu kimin temsilcisi?
CHP'den ve onun genel başkanından bağımsız biri mi? Pervasızlığa bakar mısınız? Adam hırsı uğruna partisini de genel başkanını da sıfırlıyor.
Bu ayıp Özgür Özel'e yeter mi bilemem ama İmamoğlu ve foncu medyasını derin bir Murat Kurum korkusu sardığı çok açık. Artık ne diyeceklerini şaşırdılar. Her gün yeni bir yalan haberle Kurum'a saldırmaları boşuna değil.
En son yanan otobüsler kumpası bu açıdan tam bir rezalet. Son 4 yılda 700 bin İETT otobüs arızasının yaşandığı İstanbul'da kurguya gerek var mı? Bu da Fazilet Durağı yalanı gibi kısa sürede çöktü. Hatırlayın, o olayı "Kanım dondu" diye kamuoyuna sunan İmamoğlu'nu bizzat basın danışmanı Murat Ongun yalanlamıştı. Onlarca foncu gazeteci de o yalanı servis etmiş ve hiç utanmamışlardı.
Kumpaslar, saldırılar ve algı operasyonlarının alelacele devreye sokulmasının asıl nedeni ise İmamoğlu'nun İstanbul'un sorunlarını tartışmaktan kaçması ve korkması... Çünkü İstanbullulara verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. O yüzden kaçıyor. Kaçarken de baltayı taşa vurup kendi genel başkanı Özgür Özel'i de "adam yerine" koymuyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN