Türlü kavga ve dövüşün gölgesinde CHP, Parti Meclisi toplantısında 6 büyükşehir, 15 il, 189 ilçe ve 33 belde belediyesi olmak üzere 242 seçim çevresinde daha adaylarını belirledi.
KAOSUN GÖLGESİNDE 242 SEÇİM ÇEVRESİNDE ADAYLAR BELLİ OLDU
Adana'da Zeydan Karalar, Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen'in yerine Ayşe Ünlüce, Mersin'de Vahap Seçer, Aydın'da Özlem Çerçioğlu, Hatay'da Lütfü Savaş aday gösterildi.
Tüm bu yaşananların ardından Ekrem İmamoğlu'nun bir açıklaması, Özgür Özel'i yok saydığını kanıtlar nitelikte. İmamoğlu, Cumhur İttifakı'nın İstanbul adayı Murat Kurum'u eleştirirken "Bu millet temsilciye oy vermez" dedi. İmamoğlu'nun bu sözü tabiiki Murat Kurum'dan öteydi. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, "Amacı tartışmayı genel siyasete çekmek..." derken "Kumpaslar, saldırılar ve algı operasyonlarının alelacele devreye sokulmasının asıl nedeni ise İmamoğlu'nun İstanbul'un sorunlarını tartışmaktan kaçması ve korkması... Çünkü İstanbullulara verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. O yüzden kaçıyor. Kaçarken de baltayı taşa vurup kendi genel başkanı Özgür Özel'i de "adam yerine" koymuyor" diye yazdı.
İşte Mahmut Övür'ün konuyla ilgili o yazısı:
CHP'de kurultay sonrası sular durulacak sanılıyordu ama olmadı. Daha işin başında partinin "eşbaşkanlık" denilen ucube bir sistemle yönetileceği anlaşıldı ve onun yol açtığı kavgalar da kısa sürede görüldü. Bu da daha çok aday belirlemelerinde ortaya çıktı.
Ortada yeni bir siyaset yoktu ama partiyi ele geçirmek için ince ayak oyunları, kumpaslar dâhil her şey vardı.
İş öyle bir noktaya vardı ki, sadece büyükşehir veya birkaç ilçe değil, her il ve ilçe adayının belirlenmesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile İBB adayı Ekrem İmamoğlu karşı karşıya geldi. Yüze kapatılan telefonlar, parti koridorlarına yansıyan itirazlar birbirini izledi.
Bu kavgaya son günlerde yeni bir isim daha eklendi: Malatya Milletvekili Veli Ağbaba... CHP kulislerinde İzmir'den Trakya'ya her yerden, her taşın altından Ağababa adının çıktığı ve kendisine yakın isimlerin adaylığı için müthiş bir çaba harcadığı konuşuluyor.
Partiyi yönlendirme ve aday belirlemede başka etkili isimlerden de söz ediliyor: Selin Sayek Böke ve Şükran Kütükçü gibi.
Tabloya bakar mısınız? Çevremizin terörle kuşatıldığı, küresel sistemin altüst olduğu bir zaman diliminde ülkenin ana muhalefet partisi CHP, siyasetle değil, adı geçen bu aktörler arası güç savaşıyla gündemde ve onunla meşgul.
Tıpkı Altılı Masa'nın ülkeyi iki yıl boyunca "kazanacak aday" tartışmasıyla oyaladığı gibi CHP de şimdi kendi tabanını ve seçmenini küçük aday hesaplarıyla oyalıyor.
Bu da her türlü operasyonu yapmada mahir bir ekibe sahip olan İmamoğlu'nun işine geliyor. Birileri küçük hesaplar peşinde koşarken, o İBB'nin parasal ve potansiyel gücüyle hem istediği isimleri aday yaptırıyor hem de partiyi kendisine göre dizayn ediyor.
En son yaptığı ve Özgür Özel'i bir kez daha "yok" sayan çıkışı da bu minvalde... Önceki gün rakibi AK Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum'u eleştirirken yüksek perdeden şöyle diyor:
"Bu millet, temsilciye oy vermez..."
Kastettiği de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan... Amacı tartışmayı genel siyasete çekmek...