Gülperi Koçak ve örgüte dahil ettiği 3 çocuğu
Çömlekçioğlu 'kedicik' olarak bahsedilen kadınların da hâlâ belli evlerde kaldığını iddia ederek "Kadınlar belli evlerde bir evlerde kalıyorlar. Buna son verildiğinde örgüt sona erer. Dışarıdan uzak kalıyorlar. Bu insanlar ailelerin yanına gitse aileleri 'kızım sen ne yaptın der' Adnan Oktar bu durumdan çok korkuyor. On binlerce sempatizanı var. Mağdur durumda olan 300'e yakın kişi var. Dışarıdaki bu yapılanma tutuklu olan bütün erkeklere de kadınlara üyelere de yine örgüt tarafından finans sağlanıyor. Bu süreçte onlar her şeyi yönlendiriyorlar. Cezaevine gidecek çamaşırları vs. bu ekip ayarlıyor." dedi.
Kedicikler olarak anılan kadınlar
ADNAN OKTAR DAVA ESNASINDA KIZA BAKTI: SU GİBİ
İnsanlarda hala bir korku olduğu vurgulayan Çömlekçioğlu, dava esnasında yaşadığı bir detayı 'kokunçtu' diyerek şu sözlerle anlattı:
"Adnan Oktar'ın son savunması, 10 bin yılla yargılanıyor, can telaşında olmanız gerekirken bir avukat geldi sanık tarafına daha önce hiç gelmemiş tanımıyoruz. Güzel bir kızcağız giymiş kıyafetini eteğini en önde oturuyor. Adnan Oktar'ın görebileceği bir noktada. Elinde telefonu tüm duruşma boyunca oturdu, Adnan ona bakıyor o Adnan'a bakıyor. Sonunda Adnan dayanamadı kendisi de söyledi 'kızcağız baksanıza dedi ne kadar güzel dedi su gibi dedi' adam 10 bin yılla yargılanıyor hâlâ güzel kadına iltifat etmenin peşinde. Çok garip bir kafa."
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca Adnan Oktar silahlı suç örgütünün güncel yapılanmasına yönelik hazırlanan 352 sayfalık iddianamede, örgütün yeni yapılanmasının detayları 2 ayrı şemada gösterildi.
"Örgütün güncel yapılanması ve faaliyetleri"nin yer aldığı şema, Çömlekçioğlu'nun ifadelerini doğrular nitelikteydi. Şemada Adnan Oktar'ın örgüt üyesi avukatlar aracılığıyla talimatlarını ilettiğine yer verildi.
Adnan Oktar suç örgütünün cezaevindeki varlığını sürdürmek ve cezaevi dışında da faaliyetlerini devam ettirmek için "avukatlık yapılanmasını" kullandığına vurgu yapılan şemada, örgüt üyeleri çeşitli gruplara ayrıldı. Buna göre hazırlanan şemada, örgüte bağlı avukatların altında "Tutuklu örgüt yöneticileri ile üyeleri", "Hukuk Grubu", "İstanbul Grubu" ve "örgüt üyeleri"nin bulunduğu aktarıldı.
Şemada tutuklu örgüt yöneticileri ve üyelerinin alınan talimatlar doğrultusundaki görevlerine de yer verildi.
Tutuklu örgüt yöneticileri ve üyelerinin hem Oktar'a hem de birbirlerine mektup yazmaya teşvik ve telkin edildiği vurgulanan şemada, örgütten kopmaların önüne geçme adına sıklıkla cezaevindekilere dini telkinlerde bulunulduğuna işaret edildi.
HALA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORLAR
Şemada, "Hukuk Grubu"nun ise ifadelerin belirlenmesi, cezaevindeki şartların kötüleştiği konusunda ortak söylem belirlenmesi, örgütün savunma yapmakta zorlandığı suçlarda yalancı şahit bulmaya çalışması gibi eylemlerde bulunduğu aktarıldı.