SON DAKİKA | Bahar ve Nihal Candan kardeşler hakkında iddianame hazırlandı! İstenen cezalar belli oldu

Son dakika haberleri... Dolandırıcılık ve kara para aklama suçlamasıyla gözaltına alınan Bahar ve Nihal Candan kardeşlerinden aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında ''suç örgütüne üye olmak'', ''dolandırıcılık'' ve farklı suçlardan iddianame hazırlandı. Savcılık, 22 şüphelinin bulunduğu iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Savcılık, Bahar Candan'ın "Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçundan 2 kez olmak üzere 14 yıldan 44 yıla kadar hapsini istedi. Geçtiğimiz ay serbest bırakılan Nihal Candan'ın (Gülnihal Çiçek) ise aynı suçlama kapsamında 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istendi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Mayıs 2024 , 15:18 Güncelleme Tarihi :14 Mayıs 2024 , 19:58
SON DAKİKA | Bahar ve Nihal Candan kardeşler hakkında iddianame hazırlandı! İstenen cezalar belli oldu

İÇİNDEKİLER

Sosyal medya fenomenleri Alisya Bahar Candan ve kamuoyunda "Nihal Candan" olarak tanınan ablası Gülnihal Çiçek'in de aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında ''suç örgütüne üye olmak'', ''dolandırıcılık'' ve farklı suçlardan iddianame hazırlandı.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli, Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan'ın da aralarında bulunduğu 21 şüpheli yer aldı.



İddianamede, Onur Apaydın ve İlker Oflu'nun şebekenin elebaşları olduğu, dolandırıcılık ve tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere teşekkül eden organize suç örgütünün üyesi olan şüphelilerin, örgüt yapısı ve iş bölümünün sağladığı kolaylıktan faydalanarak suç dünyasında "Sazan Sarmalı" olarak tabir edilen dolandırıcılık yöntemini uyguladıkları belirtildi.

Şüphelilerin, mağdurlara tanıdıkları vasıtasıyla ulaşıp güven kazandıktan sonra icra, vergi dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum-birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bedelle sattıklarını anlattıkları aktarılan iddianamede, şüphelilerin araç ve fiyat bilgilerini içeren listeyi mağdurlara göstererek teklifte bulundukları kaydedildi.

İddianamede, şüphelilerin, listeden beğendikleri araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma yaptıkları, araç bedeli ile aracılık komisyon bedelinin bu iş için özel kurulmuş paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları belirtilerek, şüphelilerin mağdurlardan araç ücretlerini ve komisyon bedellerini peşin aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürüp vadettikleri araçları teslim etmeden kayıplara karıştıkları aktarıldı.



Hakkını aramak isteyen mağdurların tehdit edildiklerinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, suç örgütü terminolojisinde "proje" olarak adlandırılan dolandırıcılık eyleminin gerçekleştirilmesi öncesinde örgütün saha elemanlarının ön çalışma yaptıkları, kurdukları sosyal bağlantılar ile ekonomik durumu iyi olan mağdur adaylarını ve onların kişisel zaaflarını tespit ettikleri, örgüt bütçesinden tahsis edilen maddi kaynakla zaafları bilinen mağdur adayıyla kişisel ilişki kurdukları anlatıldı.

Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek'in örgüt içindeki konumuna da yer verilen iddianamede, şüpheli Candan kardeşlerin önceki tarihlerde televizyon programlarına katıldıkları, ünlü olduktan sonra da magazin programlarında yer aldıkları, ''sosyal medya fenomeni'' olarak tabir edildikleri, toplumun geniş kesimleri tarafından tanındıkları için suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadıkları ve örgüt elebaşlarından Onur Apaydın ile yakın ilişki içerisinde oldukları belirtildi.



ÖRGÜTÜN GİZLİ MUHASEBECİSİ VE KASASI
İddianamede, hakkında yakalama kararı olan örgüt elebaşı Onur Apaydın'ın bankacılık sistemlerini aktif olarak kullanamadığı için suç gelirinden elde ettiği parayı, suç örgütü içerisinde "gizli muhasebeci ve kasa" konumunda olan şüpheli Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık sistemine sokarak, suç gelirini akladığı anlatıldı.

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Hacı İsrafil Sağlam, örgüt toplantılarında yer aldığını aktararak, üst kademeden herkesin iştirak ettiği toplantılara saha elemanları ve alt kademenin asla katılmadığını kaydetti.

Sağlam, "Toplantıların ikisinde Nihal Candan'ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın'ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan'a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan'ın yanında da örgütün iç işleyişine ilişkin konular, araba alım-satım işleri konuşuldu. Sazan sarmalı proje yöntemine ilişkin işlemler tartışılırdı." ifadelerini kullandı.

İddianamede, Alisya Bahar Candan'ın ablası Gülnihal Çiçek'e göre suç örgütü içinde daha etkin rol oynadığı, şüpheli Gülnihal Çiçek'in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği aktarıldı.



İddianamede Alisya Bahar Candan hakkında "suç örgütüne üye olmak" ve "kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Gülnihal Çiçek'in ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Diğer 20 şüpheli hakkında ise farklı suçlardan farklı oranlarda hapis cezası öngörüldü.

Hazırlanan iddianame, ağır ceza mahkemesine gönderildi.



İHALE KURNAZLIĞI
İlk aşamada, mağdurlara, tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra, vergi dairesi, icra dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıkları anlatılıyordu. Çete üyeleri, mağdurlara whatsapp uygulaması üzerinden araç ve fiyat listesi bile göndermişti.

ARAÇ BEDELLERİNİN YÜZDE 10'U PARAVAN FİRMALARINA
Araç teklifinde bulundukları, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma sağladıkları vurgulanan iddianameye göre, anlaşmanın tamamlanması sonrasında öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli, peşin olarak aracı şirket olduğunu söyledikleri paravan firmaların hesabına göndertiyorlardı.

ÖRGÜT LİDERİ İHRAÇ POLİS MEMURU
İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın'dı. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi.

Bahar ve Nihal Candan kardeşler.Bahar ve Nihal Candan kardeşler.

ÖRGÜTÜN 2 LİDERİ BULUNUYOR
İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu'ydu. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi. Apaydın ve Oflu, dolandırıcılık, tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere kurdukları suç örgütü üyesi olan şüphelilere iş bölümüne ayırdı. 'Sazan sarmalı' yöntemini uygulayarak yaptıkları dolandırıcılık faaliyetinde, mağdurları tehdit bile ettikleri saptandı.

MAĞDURLARIN ZAAFLARI SAHA ELEMANLARIYLA TESPİT EDİLİYOR
Örgüt terminolojisinde dolandırıcılık 'proje' olarak adlandırılıyor. İddianameye göre, dolandırıcılığın gerçekleştirilmesi öncesinde örgüt saha elemanlarıyla ön çalışma yapıyor. Kurdukları sosyal bağlantılar ile ekonomik durumu iyi olan mağdur adaylarını ve şahısların kişisel zaaflarını tespit ediyor. Örgüt bütçesinden tahsis edilen maddi kaynakla zaafları bilinen mağdur adayıyla kişisel ilişki kuruyor ve sonrasında ise 'Proje' olarak isimlendirilen dolandırıcılık süreci başlıyor.


5 AŞAMALI DOLANDIRICILIK
'Proje' olarak adlandırılan dolandırıcılık süreci ise 5 aşamadan oluşuyor. İlk aşamaya göre, mağdur adayına 'Kaan/Kemalettin/Ünal Bey/ Aslan Bey' kod adlı Onur Apaydın'ın vergi dairesi veya gümrük dairesi, TMSF'de üst düzey tanıdıklarının olduğu söyleniyor. Aynı zamanda devletin el koyduğu araçların uygun fiyatla elden çıkarıldığını, Apaydın'ın bu araçları ihale yoluyla toplu olarak alıp, hatırlı kişilere uygun fiyattan sattığı anlatılıyor. Araç listeleri whatsapp'tan mağdurlara iletiliyor.


ORTALAMA FİYATIN YÜZDE 25 ALTI VAAT EDİLİYOR
Mağdura listede bulunan detaylı özellikleri belirtilen piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın temin edilebileceğinin, bunun için ise önce araç bedeli ve bu aracılık için araç bedelinin yüzde 10'u olan sözde hizmet bedelinin aracı paravan şirket hesabına yatırılması gerektiği söyleniyor. 7-14-21 gün sonra da aracın teslim alınacağı söyleniyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN