Beşiktaş'taki gece kulübü yangını davasında skandal savunma: "Takdir-i ilahi" | CHP'li belediyeden 'seçim dönemindeyiz ilgilenemeyiz' rezaleti

Beşiktaş'ta, 29 kişinin ölümüne neden olan gece kulübü yangınına ilişkin davada 7'si tutuklu 9 sanığın yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeti 2 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. Tutukluluk haline devam kararı verilen 3 sanığın savunması ise kan dondurdu. Sanıklardan Ç.A. ''Takdir-i ilahi'' derken sanık Ş.Ş, ''Tadilat öncesi belediyeye gittim ama seçim arifesi olduğu için randevu verilmedi. Belediyeden bağış karşılığı izin veriliyordu, ben de yaptım'' dedi. Öte yandan İBB ve Beşiktaş Belediyesi'nin denetime gelip gelmediği sorusuna ise ''seçim döneminde olunduğu için izin alma döneminde de kendilerini kimsenin önemsemediğini, tadilat sırasında da denetim olmadığını'' söyledi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :17 Temmuz 2024 , 11:32 Güncelleme Tarihi :17 Temmuz 2024 , 22:42
Beşiktaş’taki gece kulübü yangını davasında skandal savunma: Takdir-i ilahi | CHP’li belediyeden ’seçim dönemindeyiz ilgilenemeyiz’ rezaleti

İÇİNDEKİLER

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Marmara Cezaevi karşısındaki salonunda görülen duruşmaya 7 tutuklu sanık getirildi. 2 tutuksuz sanık ve taraf avukatları ile yangında hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

SANIKLARIN SAVUNMALARINA BAŞLANDI
Duruşmada ilk aşamada sanıkların savunmalarının alınmasına başlanacak. Ardından yangında hayatını kaybeden 29 kişinin yakınları müşteki sıfatıyla ifadeleri alınacak. Ardınsan sanık ve müşteki avukatlarına söz verilmesi bekleniyor. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı iddianameyi okudu. Sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.

1 SAAT SONRA BEN DE ORADA OLACAKTIM
İlk olarak gece kulübündeki metal yerlerin tadilatını yapan işçilerin patronu tutuklu sanık Çağatay Altuner savunmasını yaptı. Yapılacak iş için Kahraman Erdem ile anlaştıklarını ve tadilata başlamadan önce olay yerine gidip keşif yaptıklarını anlatan Çağatay Altuner, "Ses yalıtım malzemelerinin dışarı çıkarılmasını istedik. Birkaç gün sonra da çalışmaya başladık. 10-15 gün çalıştık ve hiçbir sorun yaşamadık. 1 saat sonra ben de orada olacaktım. Ben de ölebilirdim. 15 yıldır bu firmanın sahibiyim bu zamana kadar hiçbir iş kazası yaşamadım" dedi.

NORMALDE SORARDIK AMA BU KEZ SORMADIK
Olay günü kendilerine ait tadilatın bittiğini anlatan Altuner, "Yangının çıktığı yerde bizim işimiz bitmişti. Üst katta ufak tefek işler kalmıştı. Onda da ham madde eksikliği olduğu için onu bekliyorduk. Yaşanan olayda ihmalim ya da kusurum yok" dedi. Savunması sonrasında sanığa, "Tadilat için kulübün izin alıp almadığını sordunuz mu?" diye soruldu. "Hayır" cevabını veren Altuner'e bu kez mahkeme başkanı, "Neden sormadınız? Hiç sormaz mısınız?" diye sordu. Sanık ise, "Normalde sorardık ama bu kez sormamıştık. İzin alınıp alınmadığını bilmiyordum" dedi.

Çağatay Altuner'ın ardından mobilya dekorasyon firması sahibi olan tutuklu sanık Kahraman Erdem savunmasını yaptı. Çağatay Altuner ile birlikte bu tadilat işini birlikte kabul ettiklerini anlatan Erdem, "Tadilattan önce mekana gidip gezdik. Ufak yanıcı bir madde gördük. Onun oradan çıkarılmasını istedik. Kulüp çalışanları onu oradan çıkardı. Sonrasında duvardaki yalıtım malzemelerini gördük. Siyah perde şeklinde her yer onlarla kaplıydı. Onların da sökülmesini istedik. Hepsi temizlendikten sonra tadilata başladık. Olay gününe kadar herhangi bir sorun yaşamadık. Biz tüm önlemlerin alınmasını istedik" dedi.

SORUMLULUK HİSSETTİĞİ İÇİN ÇIKMADI
Yangının çıkış anında çalışan ve hayatını kaybeden kaynak ustası Ahmet Sever'in de işvereni olan Kahraman Erdem yangının başlama anına ilişkin de dikkat çeken iddialarda bulundu. Milliyet'te yer alan habere göre, Ahmet Sever'in çalıştığı anda çıkan kıvılcımın böyle bir yangını çıkarmasının mümkün olmadığını söyleyen Erdem, "Çalıştığı alanın altında küçük bir odacık vardı. Asıl yangının orada çıkıp büyüdüğünü düşünüyorum. Çünkü Ahmet Sever'in çalıştığı anda çıkan o kıvılcımın o kadar parlaması ve büyümesi mümkün değil" dedi.

Ahmet Sever'in de çıkan yangında sorumluluk hissetmiş olabileceğinden bahseden Erdem, "Çıkış kapısına en yakın olan kişi Ahmet Sever'di. Büyük ihtimal Ahmet Sever yangının kendisi yüzünden çıktığını düşünüp sorumluluk hissettiği için çıkmadı ve yangına engel olmaya çalıştı" dedi.

2 SANIĞA TAHLİYE

Olayla ilişkin 7'si tutuklu 9 kişinin yargılamasına bugün devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen davaya 7 tutuklu sanık getirildi. Duruşmaya, 2 tutuksuz sanık, taraf avukatları ile olayda hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar, Dursun Çelik ve İbrahim Bildirici'nin adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar İsmet Şen, Şahzade Şekergümüş, Çağatay Altunel, Kahraman Erdem ve Mehmet Memduh Ceylan'ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, işletme ruhsatı ve itfaiye raporlarının gerekli kurumlardan istenilmesine karar vererek duruşmayı 7-8 Ekim tarihine erteledi.



"BU OLAY TAKDİR-İ İLAHİDİR"

Sanık Çağatay Altunay savunmasında, "Yaşanan bu elim kazadan dolayı çok üzgünüm. Ramazan ayının bir hafta öncesinde gece kulübünün metal işlerini yapmak için konuştuk. Daha sonra mekanın sahibiyle iş için konuşup anlaştık. Biz mekanda 15 gün kadar sorunsuz çalıştık. Olay günü ben Pendik'teki iş yerimde çalışıyordum. Benim elemanlarımdan biri olay yerinde malzemeleri toplamak için oradaydı. Yangını duyunca bende hızlıca olay yerine geldim. Benim personelimde yangında üst kattan yangına müdahale etmek için indiği görülüyor. İstese yangından kaçabilirdi. Üzerime atılan suçu kabul etmiyorum. Benim personelim yabancı uyruklu olduğu için defalarca çalışma izni almaya çalıştım ama alamadım. İş güvenliği için üzerime düşeni yapamadım. Ben 15 yıldır metal işiyle uğraşmaktayım bu zamana kadar iş kazası yaşamadık. İş sağlığı ve güvenliği için tüm yükümlülüklerimizi elimizden geldiğince yerine getirmeye çalıştım. Ben adalete güveniyorum. Üzerime düşen maddi tazminat için avukatlarımla görüşerek üzerime düşeni yapmak istiyorum. İşletme sahiplerinin işi erken bitirmek için baskı kurduklarını duymuştum. Bizde işi bitirmek için acele ediyorduk. Bu olay takdir-i ilahidir sizin de takdir ettiğiniz gibi. Affınıza sığınıyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"TADİLAT SIRASINDA KÜÇÜK AMA YANICI BİR MADDE GÖRDÜK"

Sanık Kahraman Erdem ise, "Mobilya dekorasyon firmam vardır. Çağatay ile gece kulübünün tadilat işini almak için teklif verdik. Daha öncede burada iş yapmıştım. Tadilat sırasında küçük ama yanıcı bir madde gördük. Bunun üzerine imalat yaptığımız yerin dışına çıkardık yanıcı maddeyi. Olay günü üst katta ben teknik konularla ilgileniyordum. Birinin bağırdığını duyunca aşağıya doğru koşanları görünce pasaja çıkan kapı vardı, normalde kitliydi. Memduh o kapının anahtarı olduğunu söyledi. Anahtarı getirdi ve kapıyı açtı dışarı çıkıldı" dedi.

"SEÇİM ARİFESİ OLDUĞU İÇİN RANDEVU RANDEVU VERİLMEDİ, DAHA ÖNCE DE İZİN ALMADIM''

Gece kulübü sahibi Şahzade Şekergümüş savunmasında, "Biz her yıl ramazan ayında dükkanımızı kapatır tadilat yaparız. Bu sene de aynı şekilde dekorasyon değişikliği için Ersin Bey ile anlaştık. O daha önceden de dekorasyon işlerimizi yapmıştı.Tadilat öncesi belediyeye gittim ama seçim arifesi olduğu için randevu verilmedi. Belediyede bir görevli seçim döneminde oldukları için kimsenin şu an bu işle ilgilenemeyeceğini söyleyerek 'sen tadilatını' yap dedi. Daha önce de yaptığım tadilatlarda evraklı bir izin almamıştım. Mimarların çizmiş oldukları tasarımları işleyişi daha iyi bildikleri için çalışanlarla bir gün iş yerinde toplantı yaparak değerlendirilmesini istedim. Tadilat süreçlerinde genelde hep gece kulübünde bende olurdum. Yangından önceki gece bende sahuru yaptıktan sonra evime gittim. Öğlen saatlerinde yangın çıktığını öğrenince direk arabamla iş yerine geldim" dedi.

"BELEDİYE BAĞIŞ KARŞILIĞI İZİN VERİYORDU''

Şekergümüş, "Olay günü personel şefimiz kendi aralarında oluşturduğu sosyal medya grubuna mesaj atarak tüm personelin saat 11.00'da işletmede olmasını istemiş. Bu yüzden yangın saatinde o kadar personelin olduğunu düşünüyorum. Daha önce de tadilat öncesi belediyeye gittiğimizde bağış karşılığı izin veriliyordu. Farklı ilçelerde de gece kulübü işlettim. Orada da aynı şekilde ilgili belediye nereye bağış yapmamı isterse oraya bağış yapardım. Paraları da vezneden yatırıyordum. İşletmede iki girişimiz vardır. Biri mal kabulünün olduğu diğeri ise müşterilerin giriş çıkış yaptığı kapı var dedi. Mahkeme başkanının 'çıkış tabelaları var mıydı?' sorusu üzerine Şekergümüş, "Benim bildiğim işletmenin tek eksiği floresan lambalardı. Loca ve sahne yanlarında vardı. Normalde her yerde tabela vardı. Tadilat sırasında çıkarılıp çıkarılmadığını bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ İBB VE BEŞİKTAŞ BELEDİYESİNİN VURDUMDUYMAZLIĞI!

Müşteki avukatının ruhsat devri sırasında itfaiye raporu olmadan nasıl gece kulübü açtığını sorması üzerine Şehzade Şekergümüş, "Ben 37 yıldır gece kulüplerinde çalışırım. Devirlerde itfaiye raporu alındığını ne gördüm ne duydum'' diye cevap verdi. Müşteki avukatları Şekergümüş'e, "Tadilat boyunca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ya da Beşiktaş Belediyesi sizi denetime geldi mi?" diye sordu. Ancak Şehzade Şekergümüş seçim döneminde olduğu için izin alma döneminde de kendilerini kimsenin önemsemediğini, tadilat sırasında da denetim olmadığını söyledi. Müşteki avukatının yangın poliçesinin olup olmadığının sorulmasını üzerine Şekergümüş, işletmenin sigortasının olduğunu ancak yangın poliçesinin olmadığını söyledi. Sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini ve beraatını talep etti.

İTFAİYE RAPORU NEDİR, NEDEN ALINIR?

İtfaiye raporu ticari ya da şahsi amaçlı olarak kullanılan yapıların ruhsat başvurularında gerekli olan belgelerden biri de itfaiye uygunluk belgesidir. Bu belge yerel makamlardan ve belediye başkanlıklarından alınır. Bu belge ile bina ya da işletmenin yangına karşı dayanıklı ve korunaklı olduğu belgelenmiş olur.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, 2 Nisan'da saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin buraya sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı ifade edilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor. Yangın raporuna yer verilen iddianamede, yangının söndürülmesi sonrasında yapılan incelemede, işletmenin mal kabul bölümü girişine göre yaklaşık 15 metre mesafede yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alanda yapılan detaylı incelemede, tadilat amacıyla kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru gibi elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğunun gözlendiği anlatılıyor.

İddianamede, mevcut söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmaması ile acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmaması tespitlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, elektrikli kaynak makinesi kullanılmak suretiyle kolay yanıcı nitelikteki malzemeleri barındıran tadilat işleminin yapıldığı gece kulübünde yangının öngörülebilir olduğu ifade edilerek, "Ancak şüpheliler tarafından özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle öngörülebilecek ancak istenmeyen neticenin gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen eylemin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiği yönünde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur" deniliyor. Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN