CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, geçtiğimiz gün katıldığı bir canlı yayında CHP'li belediyelerin yasaya uygulamayacaklarını söylemişti.
GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYEN YEREL YÖNETİMLERE HAPİS CEZASI
Bu konuyla ilgili soruya da yanıt veren Yumaklı, sahipsiz köpek sorunu için yerel yönetimlerin "ben sokaklardaki köpeklere dokunmayacağım, onları toplamayacağım" şeklinde bir yaklaşım içinde olamayacağını bildirdi. Yumaklı, "Bu konuda görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri için de halihazırda yasal düzenlemeler var ama burada tekrar belirtiliyor bu, 6 aydan 2 yıla kadar bu görevlerini yerine getirmeyenlere hapis cezası öngörülüyor." diye konuştu.
ÖTANAZİ HAKKINDAKİ TARTIŞMALARA SON VERDİ
Yumaklı, sorunun, sokaklarda sahipsiz, başıboş köpeklerin olması olduğunu ve bunun toplumsal hayatı etkilediğini vurgulayarak, "Bunun çözümü, hayvanların sokaklardan, toplumsal hayattan çekilmesi. Ondan sonraki süreç de bunların rehabilite edilmesi, kısırlaştırılması, sahiplendirilmesi, sahiplenilmeyenlere de barınaklarda, bakım evlerinde bakılmasıdır." ifadesini kullandı.
İddia edildiği gibi gündemlerinde bu hayvanların toplu imhası gibi bir durumun söz konusu olmadığına dikkati çeken Yumaklı, "Yasada 'saldırgan' ifadesi tariflendi. Önce halihazırda mevcut veterinerlik düzenlemesine atıf yapılıyor. Orada hangi hayvanlara, hangi şartlarda, nasıl ötenazi yapılabileceğine dair kriterler belli. Bu vardı zaten, yerine getirilmiyordu. Tekraren bu kanunda ona atıf yaparak sorumluların, ilgililerin bu vazifelerini yerine getirmeleri sağlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yumaklı, konu çok speküle edildiği için mevcut kanuna atıf yapılarak düzenlemenin belirgin hale geldiğini belirterek, "ötenazi" kelimesinin kullanıldığı andan itibaren "sokaktan bütün hayvanlar toplanacak, sonra hepsi öldürülecek" şeklinde aslında olmayan şeylerin gündeme getirildiğini bildirdi.
Bunun doğru olmadığını, hiçbir zaman böyle bir çalışma yapılmadığını aktaran Yumaklı, "Ancak köpeklerin toplanıp bakım evlerine götürülmesi, orada kısırlaştırılması, aşılanması, rehabilite edilmesi, ne gerekiyorsa, bunların alındıkları yere bırakılmadan, kampanyalarla sahiplenmek isteyenlerin sahiplenmesinin sağlanması, sahiplendirilmeyenlerin de bakım evlerinde tutulması konusu var. Bakım evlerine alınan köpeklerden, insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike arz eden davranışta bulunanlar olabilir, hastalık taşıyanlar olabilir. Artık geri dönmeyecek kadar tedavi edilemeyecek hastalığı olan olabilir. İşte bu Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nda 'eğer bu tür bir durumla karşılaşılırsa, veteriner hekim onayıyla bu hayvanlara ötenazi uygulanabilir' şeklinde yazılmıştı." diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı
Yanlış anlamaya meydan vermemek için AK Parti Grubu olarak vekillerin kanuna atıfla yeniden bir önerge vererek, bunun değişmesini sağladıklarını anımsatan Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu:
"'Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır.' diyor bu kanunda. Ancak, 'hayvanlara acı ve ızdırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir, ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.' deniyor. Peki siz buradan şunu anladınız mı; 'bütün hayvanları toplayacağız ve öldüreceğiz.' Burada böyle bir şey var mı? Yok, öncekinde de yoktu. Bu kadar bu konunun ajite edilmesindeki arka amaç bu hayvanların tekrar sokaklara geri bırakılmasının sağlanması. Ben bunu görüyorum."
"BU HUSUS ÇÖZÜLECEK"
Düzenlemenin TBMM'deki görüşmeleri sırasında yaşanan tartışmalara işaret eden Yumaklı, şunları kaydetti:
"Konuya bir bakan olarak değil, bir baba ve insan olarak bakıyorum. Böyle bir şey olabilir mi, böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bir tarafta vatandaşımızın mağdur olduğu bir sorunu çözmek için gayret sarf ederken, öbür taraftan bunun acısını yaşamış insanların acısını dindirmeye çalışırken, bir daha olmamasını sağlamaya çalışırken, kendimizi o annenin, o babanın yerine koyalım. Onlara saldırmak, gerçekten vatandaşımızın vicdanına bırakıyorum. Hiçbir kelime buradaki hususun garipliğini tarif edecek bir şey değil. Bu inanılır gibi değil. Tekraren söylüyorum, hükümetimiz bu konuda kararlı, Meclis'imiz bu konuda gereğini yapıyor. Sokaklarda, toplumsal hayatı etkileyecek, toplumun her kesiminden insanı mağdur edecek bu husus çözülecek."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç
"BAĞIRMALAR, ÇAĞIRMALAR YAKIŞMIYOR"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan da Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen AK Parti Grup toplantısı öncesi konuyla ilgili bir değerlendirme geldi.
Yılmaz, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine yönelik yapılan eleştirilere cevap vererek, "Sebepsiz yere hayvan öldürmek hapis cezasını gerektirir. Burada kanun teklifini okusunlar. O teklifte sebepsiz yere bir hayvan öldürme söz konusu değil, zaten bu suçtur. Dolayısıyla, insan sağlığına zarar veren, tehlike arz eden, hem insanlara hem de hayvanlara zarar veren hayvanlarla ilgili tedbir alınmasıyla alakalı bir konu. Bunu çarpıtmya hiç gerek yok. Bu eleştirileri yaparak bir siyasi sonuç çıkarmaya çalışanlar maalesef yanlış yapıyorlar. Özellikle meclisteki bağırmalar, çağırmalar hiç yakışmıyor" ifadelerini kullandı.