İsrail'in Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizleri patlatarak gerçekleştirdiği siber katliam, tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye'nin de gündeminde.
Katliam ile birlikte siber güvenlik noktasındaki çalışmalarının önemi bir kez daha arttı.
Türkiye'nin uzun yıllardır yürüttüğü siber güvenlik çalışmalarının kıymeti anlaşıldı.
Türkiye'nin siber güvenlik alanında oluşabilecek zafiyetin önüne geçmek için kurduğu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) bu anlamda kritik önem taşıyor.
7 BİNİ AŞKIN UZMAN PERSONEL
Türkiye'yi siber tehditlere karşı koruyan USOM bünyesinde 2 bin 300'e yakın Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME), 7 bin 859 uzman personel ve 400 ulusal siber olaylara müdahale merkezi personeli bulunuyor.
140 BİN SALDIRI ÖNLENDİ
USOM tarafından 17 milyon IP adresi siber güvenlik zafiyetlerine karşı sürekli taranıyor. Merkez tarafında, her gün 422 büyük saldırı, 11 milyon zararlı erişim isteği engelleniyor.
Bu kapsamda geçen yıl 140 bin büyük saldırının önüne geçildi. Milli Savunma Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda siber saldırılar, "Fiziksel zarar veren, istihbarat amaçlı çalışan, birey veya grupları hedef alan, çeşitli askeri tesis ve stratejik kurumları hedef alan" silahlar olarak 4 kategoride sıralandı.
Türkiye'de de yazılımsal anlamda siber silah geliştirilmesi noktasında çalışmalar uzun yıllardır sürerken, siber silah pazarı küreselde 50, Türkiye'de ise 2 milyar dolara ulaştı. Yerli silah üreticileri silah, mühimmat, füze gibi konvansiyonel silahların yanı sıra siber silah üretimine de yöneldi.
Özyurt Silah Sanayi CEO'su Serdar Özyurt, yerli silah üreticileri olarak bundan böyle siber silah alanına daha fazla yatırım yapacaklarını ifade ederek, "Siber vatanı, siber kalkanla koruyacağız" dedi.