(Anadolu Ajansı)
Bu da yüzeydeki okyanusların milyonlarca yıl boyunca nasıl stabil kaldığını açıklayabilir. Gezegenin iç yapısı ile yüzey arasındaki ilişkinin çok daha karmaşık olduğu ortaya çıkmış durumda.
Ancak bu su rezervuarı, geleneksel anlamda bir okyanus değil; su molekülleri, ringwoodit kristal yapısının içinde hapsolmuş halde. Bu şekilde dev miktarda su, kompakt bir biçimde depolanabiliyor. Bilim insanları, bu suyun yüzeyde bulunması halinde, Dünya'da sadece dağların su yüzeyinde kalacağını ve yeryüzünün büyük kısmının su altında olacağını belirtiyor.
(Anadolu Ajansı)
Araştırma ekibi, bu gizli okyanusun gezegenin geri kalanı üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için dünya genelinden daha fazla sismik veri toplamayı planlıyor.
Amaçları, mantonun erime olgusunun evrensel bir fenomen mi yoksa sadece belirli bölgelerde mi gözlemlendiğini tespit etmek. Bu veriler, Dünya'nın su döngüsü hakkında daha derinlemesine bilgiler sunabilir. Bu tür keşifler, gezegenimizin bilinmeyen yönlerini ortaya çıkararak, Dünya hakkında bildiklerimizi yeniden şekillendirebilir.
(Takvim Foto Arşiv)
Bu keşif, Dünya'nın manto katmanında bulunan büyük bir su rezervuarının, gezegenimizin su döngüsünün daha önce düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor.
(Anadolu Ajansı)
Geleneksel anlamda bir okyanus olmasa da, kayaların içinde sıkışan bu suyun, yüzeydeki okyanusların dengesini korumada önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Araştırmalar devam ettikçe, Dünya'nın iç yapısı ile yüzeyi arasındaki etkileşimin karmaşıklığı hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilir ve gezegenimizin dinamiklerini çok daha derinlemesine anlayabiliriz.