Onların da bazı mazeretleri var. Bağımsız kule kurmak istediklerinde yaşadıkları zorluklar ve kamu binalarına baz istasyonu kurmakta yaşadıkları zorluklar var ama bunların hiçbiri mazeret değil. Bu ihtiyaçsa bu ihtiyacın her halükarda 7 gün 24 saat giderilmesi için ne gerekiyorsa bunu yapmak lazım." dedi.
"TÜRKSAT 5B ÜZERİNDEN ÜCRETSİZ Wİ-Fİ HİZMETİ VERİYORUZ"
"İlk 4 gün dışında burada 350 mobil araçla ihtiyaç olan haberleşme hizmeti sağlanmaya çalışıldı. Bu her geçen gün daha da arttı. Bireysel kuleler kurmaya, sabit baz istasyonlarını da yeniden kurmaya başladık. Şu an ihtiyacı karşılayan haberleşme hizmeti var burada. Bunun mobil değil, kalıcı olarak kurulması ve kapasitenin ciddi şekilde artırılması gerekir. Bütün çadır kentlere TÜRKSAT 5B üzerinden ücretsiz Wi-Fi hizmeti veriyoruz. Bakanlığımızın önemli hizmeti." dedi.
BİZE ACİL ULAŞIM YOLU OLACAKLAR
Karaismailoğlu, ulaştırma yatırımlarında en son teknolojik imkanların kullanıldığını belirterek, "Bakın bu kadar dünyanın en büyük şiddetli bir depreminde ulaştırma altyapılarımız etkilenmiyorlar. Özellikle Marmara'da düşünülen İstanbul depreminde bu bizim büyük altyapı projelerimiz kullandığımız teknoloji sayesinde zarar görmeyerek 24 saat işletmelerini yapacaklar." dedi.
Adil Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara, Marmaray, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projeler deprem olduğu anda aynen çalışmaya devam edecek. Bir olası bir afet durumunda Kuzey Marmara, Avrasya Tüneli olsun, Marmaray olsun, bunlar hepsi birer acil ulaşım yolu olacak. Avrasya Tüneli'nde mesela tünelin iki kısmında zeminin boş ve yumuşak olduğu kısımlarda sismik izolatörler kullanıyoruz. Yani burada depremden dolayı gelmiş olan yükü karşılayacak izolatörler var, tünele olan etkisini azaltan izolatörler bunlar. Marmaray'da da sismik izolatörler kullandık. Yine kara yolu projelerimizde de sismik izolatörler kullanıyoruz. İstanbul'da olası bir durumda Kuzey Marmara yolu özellikle acil ulaşım yolu olacak." şeklinde konuştu.
İstanbul Havalimanı'nın ne kadar gerekli olduğunun anlaşıldığını söyleyen Karaismailoğlu, olası bir durumda iki havalimanından (İstanbul ve Atatürk havalimanları) birisinin çalıştırılabileceğini kaydetti.