Son koalisyonu Sezer ve Ecevit arasındaki ‘Kara Çarşamba’ yıktı! Devletin zirvesinde anayasa kitapçığı kavgası: Türkiye 51 milyar dolar kaybetti

6'lı koalisyonun Türkiye'yi hapsetmeye çalıştığı karanlık günlerden biri de takvim yaprakları 19 Şubat 2001 Pazartesi gününü gösterdiğinde yaşanmıştı. MGK toplantısında Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatan Cumhurbaşkanı Sezer'in bu tavrı "Kara Çarşamba" olarak adlandırılan büyük bir ekonomik ve siyasal krize dönüştü. Parlamenter sistemdeki en büyük siyasi sarsıntı olan bu olay Sezer ve Ecevit arasında yaşanmış 51 milyar dolara mal olan krizin etkileri Türkiye'yi uzun yıllar sarsmıştı. 2002'de yapılan seçimler sonrası AK Parti iktidarlarıyla birlikte millet nefes almaya başlamıştı.

Giriş Tarihi :13 Mart 2023 , 08:38 Güncelleme Tarihi :13 Mart 2023 , 09:05
Son koalisyonu Sezer ve Ecevit arasındaki ‘Kara Çarşamba’ yıktı! Devletin zirvesinde anayasa kitapçığı kavgası: Türkiye 51 milyar dolar kaybetti

İÇİNDEKİLER

İstikrarsız koalisyonlar dönemi 1999 seçimlerinin ardından da Türkiye'nin yakasını bırakmaz. 18 Nisan seçimlerine, Devlet Bahçeli'nin MHP'sinin yükselişi, Baykal'ın CHP'sinin meclis dışında kalması damga vurur. Hükümeti kurma görevi yine Ecevit'e verilir. DSP, ANAP ve MHP ile Türk siyaset tarihinin son koalisyon hükümeti (ANASOL-M) kurulur.

KRİZLERLE DOLU SON KOALİSYON
Ecevit'in Başbakanlığındaki Hükümet, Süleyman Demirel'in görev süresinin sona ermesinin ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'i Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterir.

330 milletvekilinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilen Sezer, halktan kopuk bir yönetim tarzı benimsemesi, hükümetle uyumsuzluğu ve Çankaya Köşkü'nde uyguladığı başörtüsü yasağı çok fazla eleştirilir. Büyük umutlar beslenen Ecevit'in Başbakanlığındaki koalisyon hükümeti Türkiye'nin ekonomik sorunlarına çözümler üretemez. MGK'da yaşanan tuhaf bir kriz, Türkiye tarihinin en büyük siyasi ve ekonomik krizine dönüşür.

ANAYASA KİTAPÇIĞI KRİZİ
Ekonomi patlama noktasına gelmiş, piyasalar küçük bir kıvılcım beklemektedir. O kıvılcım 19 Ocak 2001 tarihinde MGK toplantısında büyük bir yangına dönüşür. Cumhurbaşkanı Sezer'in Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatması "Kara Çarşamba" olarak bilinen Türkiye tarihihinin en büyük ekonomik krizine neden olur. İstanbul Borsası bir gün sonra yüzde 18 değer kaybeder. 680.000 seviyesindeki ABD doları bir hafta içinde 1 milyon lirayı geçmiştir. Sezer ve Ecevit, toplumun her kesiminden tepki alır. Parlamenter sistem, devletin tepesindeki iki ismin kavgası üzerine büyük bir yara almıştır.

2001 EKONOMİK KRİZİ
Anayasa kitapçığı krizi, Türkiye ekonomisinde sarsıcı bir etki yaratmıştır. Borsa'da sert düşüşler devam eder. Gecelik faizler yüzde 760'a kadar yükselir. Borsada gecelik faiz yüzde 3000'e dayanır. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel istifa eder.

TÜRKİYE 51 MİLYAR DOLAR KAYBETTİ!
10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatmasıyla başlayan ekonomik krizin üzerinden 22 yıl geçti. Bir gecede fakirleşen Türkiye'deki piyasalar, devletin zirvesindeki bu tartışmayla altüst oldu. Borsa düştü, repo faizleri tarihin en yüksek seviyelerine fırladı. Döviz ve faizler tırmanışa geçti. İstihdamda da derin ve bedeli ağır bir tablo ortaya çıktı.

Takvim yapraklarının 19 Şubat 2001 Pazartesi gününü gösterdiği Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) şubat ayı olağan toplantısı; son yılların en kapsamlı ve derin bunalımına sahne oldu. MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında sert tartışmalar yaşandı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesinde saat 09.30 sularında Sezer, Ecevit'in Devlet Denetleme Kurulu'nun BDDK'da yaptığı çalışmaları eleştiren sözlerinden rahatsız olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, anayasal hakkını kullandığını ve yasaları bilmeden eleştiride bulunmanın doğru olmadığını belirtti.

'ANAYASAYI BİLMİYORSUNUZ' DEDİ VE FIRLATTI
Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan araya girdi ve 'O anayasayı bir de biz görelim, anlayalım' dedi. Sezer, Özkan'ın bu sözüne sinirlendi ve elinde tuttuğu anayasa kitabını Ecevit ve Özkan'ın bulunduğu yöne doğru fırlattı. Bugüne kadar hiçbir MGK'da, anayasa kitapçığı masaya vurulup, havalarda uçuşmamıştı. Aslında her şey normal başlamıştı. Ancak gündeme geçileceği sırada, Sezer söze girerek, hemen sağında oturan Ecevit'i sert bir şekilde eleştirmeye başlayınca ipler gerilmeye başladı.

Bu sırada, Ecevit'in yanında oturan, bu defa yurtdışında bulunan Devlet Bahçeli değil, Başbakan'ın bir numaralı kurmayı Hüsamettin Özkan idi. Sezer, anayasayı havaya kaldırarak ''Denetimin denetimi bal gibi olur. İşte anayasa, anayasayı bilmiyorsunuz'' deyince son bir kez daha nefesler tutuldu. Hemen ardından da elinde tuttuğu anayasayı, aralarında çapraz olarak iki metre mesafe bulunan Ecevit'e bakarak, masaya doğru fırlattı.

MGK'DA UÇAN ANAYASA
Bu tavır üzerine önce Ecevit, sonra da Yılmaz toplantıyı terk etti. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, "Asıl anayasadan anlamayan sizsiniz. Bir de Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptınız. Burada hukuktan, kanundan söz ediyorsunuz.

Kira kanunu çıkarıldı. Herkes kanuna uydu kirasını yüzde 10 arttırdı. Ama burada hukuktan söz eden siz, evinizin kirasını dolar bazında yüzde 25 artırdınız. Yüzde 25'lik Cumhurbaşkanısınız. Sizi orada oturtan iradenin biraz önce suçladığınız irade olduğunu unutmayın. O irade sizi de oradan indirmesini de bilir" diyerek Sezer'in bulunduğu yöne doğru anayasayı aynı yöntemle fırlattı.

Özkan'ın salondan çıkarken söylediği "nankör kedi" sözü ise siyaset tarihine geçti.

Daha sonra olayı anlatan Başbakan Bülent Ecevit, Bakanlar Kurulu toplantısında MGK'da yaşanan olayı bakanlarına anlatırken, 'Cumhurbaşkanı yüzüme anayasa kitapçığını fırlattı. Hüsamettin bey (Özkan) de ben salondan çıkınca alıp ona doğru fırlatmış' dedi. Hüsamettin Özkan ise, "Milli Güvenlik Kurulu toplantısında olmaması gereken bir şey yaşandı. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a yönelik üslubu hele hele anayasayı fırlatır gibi önüne atması kabul edilir gibi değildi. Ben bu davranışın terbiyesizlik olduğunu söyledim" diyecekti.

FATURA MİLLETE KESİLDİ
Tartışma haberi duyulduktan saatler sonra Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri başladı. Kriz tam bu sırada doruk noktasına ulaştı. Borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 760'a fırladı. 19 banka ve 125 bin işyeri kapandı. MB'den .6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu. Ve 19 Şubat krizi tarihe adını böyle yazdı... 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçti. Kriz öncesi 670 bin TL olan dolar nisanda 1 milyon 161 bine tırmandı.

İki sol kafanın kavgası sonrasında işgücü piyasasında önemli bir aşınma ile karşı karşıya gelmiş, işsizlik oranı yüzde 11'lere, kentsel alanda eğitimli genç işsiz oranı da yüzde 30'ları bulmuştu. Zirvede yaşanan krizin faturası her zaman olduğu gibi çalışanlara çıktı. 2000 yılında 1 milyon 452 bin olan işsiz sayısı, 2001'de 1 milyon 902 bine, 2002'de ise 2 milyon 412 bine çıktı.

Sezer ve Ecevit arasında 51 milyar dolara mal olan krizin etkileri Türkiye'yi uzun yıllar sarsarken, AK Parti iktidarlarıyla birlikte millet nefes almaya başladı. Eski Türkiye'nin iki asık yüzlü siması arasında çıkan sürtüşme, parlamenter sistemin ne kadar kırılgan olduğunu da ortaya koydu.

Türkiye ekonomisi, Dünya Bankası tecrübesi bulunan Kemal Derviş'e teslim edilir. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde işyerlerini kapatma noktasına gelen esnaf yürüyüşleri başlar. Döneme damgasını ise Bülent Ecevit'e bir esnaf tarafından fırlatılan yazar kasa damgasını vurur.

Ecevit'in sağlık sorunları ise Türkiye'nin gündemini meşgul etmeye başlar. Bazı köşe yazarları Ecevit'i itibarsızlaştıracak yazılar kaleme alır. MHP lideri Bahçeli erken seçim için son sözü söyler. Seçim tarihi 3 Kasım 2002 olarak belirlenir.

VE 21 YILLIK İSTİKRAR DÖNEMİ...
2001 yılında Başkan Erdoğan'ın liderliğinde kurulan AK Parti 2002 seçimlerinde %34 oy oranı ile tek başına iktidara geldi. Erdoğan, girdiği 14 seçim ve 3 referandumdan başarı ile çıktı.

Yaklaşık 21 yıllık bu istikrar dönemi, 2017 yılında yapılan referandumla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilerek taçlandırıldı. Artık ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan istikrarsızlığa ve belirsizliğe sürükleyen koalisyonlar dönemi sona erdi.

Bu 21 yıllık dönem Başkan Erdoğan için hiç de kolay olmadı. 2008 yılında kapatma davası açıldı. 27 Nisan 2007'de askerin son muhtırasının muhatabı oldu. 2013 yılında Gezi ayaklanması, 2014 yılında Kobani ayaklanmasını milletten aldığı güçle püskürtmeyi bildi. 15 Temmuz 2016'da FETÖ darbe girişimi, Erdoğan'ın önderliğinde başarısız oldu Son 21 yılda temel hak ve özgürlüklerde başdöndürücü gelişmeler yaşandı.


Başörtüsü yasağı sona erdi. Kürtçe'nin önündeki engeller kaldırıldı. Alevi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Gayrimüslim azınlıkların hakları verildi.
Tek parti iktidarının ülkede oluşturduğu istikrar her alanda kendini gösterdi. Savunma sanayiinde tarihi adımlar atıldı. Milli Enerji hamlesi gerçekleştirildi. Diplomaside artık güçlü Türkiye var.

Mavi Vatan'da ve Ege'de haklarımız savunuldu.
Yatırımlar hiç hız kesmedi, havalimanları, şehir hastaneleri, hızlı trenler, köprüler, tüneller yapıldı.
Milli otomobil üretim artık satış aşamasına geldi.
Sanayi üretimi ve ihracatta rekorlar kırıldı.
EYT, sözleşmeli personel ve 3600 ek gösterge gibi kronik sorunları çözüldü.

14 MAYIS TARİHİ DÖNÜM NOKTASI
Türkiye 14 Mayıs'ta yeniden sandık başına gidiyor. Dünyada birçok gazete ve ajans, Türkiye seçimlerini 2023 yılının en önemli seçimi olarak görüyor. Türkiye, 14 Mayıs'ta sadece Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmeyecek. Ülkemizin 21 yıldır elde ettiği kazanımları korumak ve istikrar için sandık başına gideceğiz.

Parlamenter sistemin dayattığı koalisyonlar dönemine geri dönmemek, 12 günde yıkılan hükümetleri, devletin tepesindeki kayıkçı kavgalarını tekrar yaşamamak için oy kullanacağız. Asrın felaketinin yaralarını sarmak, kalıcı konutları tamamlamak, fay hatlarında yaşayan şehirleri yeniden imar etmek için tercihimizi yapacağız.


TANSU ÇİLLER (50-51-52. HÜKÜMET BAŞBAKAN) 'KOALİSYONLAR ASKERİ DARBELERDEN BETERDİR'
Bir koalisyonun başbakanı olmuştum. Türkiye'nin ekonomisini düzeltecek, 40 milyar dolar kazandıracak bir projem vardı. Türkiye'nin borcu 20 milyar dolardı. Telefonun bir kısmını satalım dedim. 40 milyar dolar gibi bir proje gelmişti önümüze. Sabahlara kadar çalıştım. Bunu koalisyondan bir bakan ve muhafeletle birlikte Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve engelediler. Onu başarsaydık 5 Nisan kararları yaşanmayacaktı. Darbeler Türkiye'ye büyük zarar verdi. Koalisyonlar darbelerden beterdir. Ben durup dururken 'Siyasi manşet olsun diye bunu milletin önüne umut diye koyarsanız bu ihanettir' diye boşu boşuna söylemem.



BÜLENT AKARCALI (ANAP ESKİ TURİZM BAKANI) DEMİREL VE ÖZAL'IN HAYALİ BAŞKANLIKTI
Türkiye'nin kalkınma hamleleri hep çoğunluk iktidarı dönemlerinde oldu. Koalisyon dönemlerinde hep geriye gittik. Bütün kurumlar kaybetti. ANAP'ın tek başına iktidar olduğu dönemlerdeki ekonomik kazanımları 90'lardaki koalisyonlarda yitirdik. Turgut Özal ve Süleyman Demirel koalisyonların ülkeleri geriye götürdüğünün farkındaydı.



Bu iki liderin hayalinde Başkanlık sistemi vardı. Ama gerçekleştirmeye güçleri yetmedi.1999'da kurulan ANASOL-M Hükümeti belki de en dengeli koalisyondu. Ama o koalisyon bile başarılı olamadı. 2001 krizi o dönemde oldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne koalisyonlardan kurtulmak için geçtik, dönüş olmamalı.

MEHMET SEVİGEN (DYP-CHP KOALİSYONU DEVLET BAKANI) 6'LI MASA, TARİHİN EN KÖTÜ KOALİSYON PROJESİ
2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelettin İhsanoğlu dayatmışlardı. Kılıçdaroğlu bugün bize 7 tane Ekmelettin İhsanoğlu dayatıyor. Birbirine benzemeyen 7 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Bu projenin adı 7 Kocalı Hürmüz Koalisyonu. Koalisyonlar ülkelere zarar veriyor deniliyor.

Bakın bu 6'lı koalisyonun Türkiye'ye vereceği zararı tahmin bile edemezsiniz. En büyük zararı da sosyal demokratlara veriyor. 2023 seçimlerinde sosyal demokratların kazanma ihtimali vardı. Kılıçdaroğlu bunu elimizden aldı. Sadece Erdoğan düşmanlığı yüzünden toplumda karşılığı olmayan, yüzde sıfır oyu olan kimsenin tanımadığı adamlara CHP'nin kazanımlarını yağmalatıyor. Hiçbir konuda anlaşamayacaklar. Tarih bunları asla affetmeyecek.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN