FATURA MİLLETE KESİLDİ
Tartışma haberi duyulduktan saatler sonra Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri başladı. Kriz tam bu sırada doruk noktasına ulaştı. Borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 760'a fırladı. 19 banka ve 125 bin işyeri kapandı. MB'den .6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu. Ve 19 Şubat krizi tarihe adını böyle yazdı... 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçti. Kriz öncesi 670 bin TL olan dolar nisanda 1 milyon 161 bine tırmandı.
İki sol kafanın kavgası sonrasında işgücü piyasasında önemli bir aşınma ile karşı karşıya gelmiş, işsizlik oranı yüzde 11'lere, kentsel alanda eğitimli genç işsiz oranı da yüzde 30'ları bulmuştu. Zirvede yaşanan krizin faturası her zaman olduğu gibi çalışanlara çıktı. 2000 yılında 1 milyon 452 bin olan işsiz sayısı, 2001'de 1 milyon 902 bine, 2002'de ise 2 milyon 412 bine çıktı.
Sezer ve Ecevit arasında 51 milyar dolara mal olan krizin etkileri Türkiye'yi uzun yıllar sarsarken, AK Parti iktidarlarıyla birlikte millet nefes almaya başladı. Eski Türkiye'nin iki asık yüzlü siması arasında çıkan sürtüşme, parlamenter sistemin ne kadar kırılgan olduğunu da ortaya koydu.
Türkiye ekonomisi, Dünya Bankası tecrübesi bulunan Kemal Derviş'e teslim edilir. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde işyerlerini kapatma noktasına gelen esnaf yürüyüşleri başlar. Döneme damgasını ise Bülent Ecevit'e bir esnaf tarafından fırlatılan yazar kasa damgasını vurur.
Ecevit'in sağlık sorunları ise Türkiye'nin gündemini meşgul etmeye başlar. Bazı köşe yazarları Ecevit'i itibarsızlaştıracak yazılar kaleme alır. MHP lideri Bahçeli erken seçim için son sözü söyler. Seçim tarihi 3 Kasım 2002 olarak belirlenir.
VE 21 YILLIK İSTİKRAR DÖNEMİ...
2001 yılında Başkan Erdoğan'ın liderliğinde kurulan AK Parti 2002 seçimlerinde %34 oy oranı ile tek başına iktidara geldi. Erdoğan, girdiği 14 seçim ve 3 referandumdan başarı ile çıktı.
Yaklaşık 21 yıllık bu istikrar dönemi, 2017 yılında yapılan referandumla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilerek taçlandırıldı. Artık ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan istikrarsızlığa ve belirsizliğe sürükleyen koalisyonlar dönemi sona erdi.
Bu 21 yıllık dönem Başkan Erdoğan için hiç de kolay olmadı. 2008 yılında kapatma davası açıldı. 27 Nisan 2007'de askerin son muhtırasının muhatabı oldu. 2013 yılında Gezi ayaklanması, 2014 yılında Kobani ayaklanmasını milletten aldığı güçle püskürtmeyi bildi. 15 Temmuz 2016'da FETÖ darbe girişimi, Erdoğan'ın önderliğinde başarısız oldu Son 21 yılda temel hak ve özgürlüklerde başdöndürücü gelişmeler yaşandı.
Başörtüsü yasağı sona erdi. Kürtçe'nin önündeki engeller kaldırıldı. Alevi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Gayrimüslim azınlıkların hakları verildi.
Tek parti iktidarının ülkede oluşturduğu istikrar her alanda kendini gösterdi. Savunma sanayiinde tarihi adımlar atıldı. Milli Enerji hamlesi gerçekleştirildi. Diplomaside artık güçlü Türkiye var.
Mavi Vatan'da ve Ege'de haklarımız savunuldu.
Yatırımlar hiç hız kesmedi, havalimanları, şehir hastaneleri, hızlı trenler, köprüler, tüneller yapıldı.
Milli otomobil üretim artık satış aşamasına geldi.
Sanayi üretimi ve ihracatta rekorlar kırıldı.
EYT, sözleşmeli personel ve 3600 ek gösterge gibi kronik sorunları çözüldü.
14 MAYIS TARİHİ DÖNÜM NOKTASI
Türkiye 14 Mayıs'ta yeniden sandık başına gidiyor. Dünyada birçok gazete ve ajans, Türkiye seçimlerini 2023 yılının en önemli seçimi olarak görüyor. Türkiye, 14 Mayıs'ta sadece Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmeyecek. Ülkemizin 21 yıldır elde ettiği kazanımları korumak ve istikrar için sandık başına gideceğiz.
Parlamenter sistemin dayattığı koalisyonlar dönemine geri dönmemek, 12 günde yıkılan hükümetleri, devletin tepesindeki kayıkçı kavgalarını tekrar yaşamamak için oy kullanacağız. Asrın felaketinin yaralarını sarmak, kalıcı konutları tamamlamak, fay hatlarında yaşayan şehirleri yeniden imar etmek için tercihimizi yapacağız.
TANSU ÇİLLER (50-51-52. HÜKÜMET BAŞBAKAN) 'KOALİSYONLAR ASKERİ DARBELERDEN BETERDİR'
Bir koalisyonun başbakanı olmuştum. Türkiye'nin ekonomisini düzeltecek, 40 milyar dolar kazandıracak bir projem vardı. Türkiye'nin borcu 20 milyar dolardı. Telefonun bir kısmını satalım dedim. 40 milyar dolar gibi bir proje gelmişti önümüze. Sabahlara kadar çalıştım. Bunu koalisyondan bir bakan ve muhafeletle birlikte Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve engelediler. Onu başarsaydık 5 Nisan kararları yaşanmayacaktı. Darbeler Türkiye'ye büyük zarar verdi. Koalisyonlar darbelerden beterdir. Ben durup dururken 'Siyasi manşet olsun diye bunu milletin önüne umut diye koyarsanız bu ihanettir' diye boşu boşuna söylemem.