Başkan Erdoğan'dan İskenderun'daki Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalar
Son dakika haberi! 6 Şubat'ta yaşanan asrın felaketinin ardından önceliğinin deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması olduğunu ifade eden ve devletin tüm imkânlarını seferber eden Başkan Erdoğan, Hatay İskenderun'daki Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Muhalefetin "konutları yapmak için neden acele ediliyor" eleştirisine sert tepki gösteren Erdoğan, "Bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur." dedi. Erdoğan hükümet programının ilk maddesinin kentsel dönüşüm olduğunu vurguladı.
Giriş Tarihi :24 Mart 2023 , 09:11Güncelleme Tarihi :24 Mart 2023 , 20:12
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Başkan Erdoğan katıldığı törenle 3.112'si Hatay'da olmak üzere temeli atılan konut sayısının 22.464'e çıktı. Başkan Erdoğan Hatay'daki temel atma töreninde açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ülke ve millet olarak 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki insanımız ile yaşadığımız ağır yıkımın acısı yüreklerimizdedir. Depremde yitirdiğimiz insanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Kaybımız öylesine büyük, acımız öylesine derin ki anlatmaya kelimeler kıfayet etmiyor. Vefat eden kardeşlerimizin aziz hatıraları yüreklerimizde ebediyen yaşayacaktır. Bize düşen asıl görev ise can kaybı yaşaan 11 ilimizi ve özellikle en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay'ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz. Attığımız her adımı, başlattığımız her projeyi bu gaye ile planlıyor, yürütüyoruz.
Hamdolsun yaklaşık 1,5 ay içinde arama kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü, geçici barıma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı, kalıcı konutların yapımına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin alt yapısı kurulumu, nakli sürmektedir.
Bu konteyner sayısı mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir. Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemeler yapılmış, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödenmesine başlanmıştır. Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı, kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını, Van'dan Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük
SİYASİ YAĞMACILARA SERT TEPKİ: KİMSENİN SABRI YOK Bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur.
İşte biz bunun için bir yılda 319 bin konut yaparak, alt yapısı ile, iş yerleri, sosyal ve kültürel birimleri ile tüm ihtiyaçlarını tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik. Seçimleri daha önce açıkladığımız 14 Mayıs'ta yapma kararımızın gerisinde de aynı anlayış vardır. Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar seçim atmosferinden etkilenmesin bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız.
500 kilometrelik bir alana yayılan böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip kalıcı konutların yapımına başlayacak başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancı ile bunu başarmıştır. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı olarak ifade ettiğimiz Cumhuriyetimizin yeni asrı ile ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin birinci şartı deprem yaralarını sarmaktır. Hatay yaralı iken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlü iken kalan 80 vilayetimiz neşe ile hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu, yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası konusunda herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz.
Bakanlarımız deprem gününden biz de depremin üçüncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olaak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüzde hep sizlerle birlikte. Ramazan ayını da depremzede kardeşlerimizle geçiriyoruz. Dün Kahramanmaraş'taydık. Bugün Hatay'dayız. İnşallah diğer şehirlerimize de gideceğiz. Tüm yaralar sarılıp, yıkılan her şey daha iyisi ile yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacağız.
DEPREM TURİSTLERİNE ALDANMAYIN Kimi deprem turistleri sadece fotoğraf çektirmek, sadece görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldanmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkanları geçici barınma merkezleri kurarak, yardım faaliyetlerini sürdürerek, yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler de insanlarımızın gönüllerini alabilseler. İnşallah o da olur.
MUHALEFETİN BELEDİYELERİNE NEREDE? Bugün ana muhalefetin 10'u aşkın 11 büyükşehir belediyesi var. Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buralara uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini kendimize yakışanı, sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi bir yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız.
Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak, her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defa da aynısını yapacağız. Biz bunu Van'da, Bingöl'de, İzmir'de yaptık mı? Kütahya'da, Antalya, Muğla, Manavgat yanıyordu oralarda da biz bunları yaptık mı? Hiç kimse endişeye kapılmasın. Biz burası CHP'li demedik. Biz ne dedik, bunlar da bizim vatanımız bunlar da bizim vatandaşımız dedik. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Oun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkana, kararlılığa sahibiz.
Hatay maalesef 6 Şubat depremlerinde hem can kaybı, hem yıkılan bina sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. Tespitlerde gelinen noktaya göre şehrimizde 100 bin binadaki 338 bin bağımsız bölüm, yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hale gelmiştir. Hatay'da toplamda 238 bine yakın konutu ve köy evini yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Depremden bugüne 50 bin konut ve köy evinin inşasına başlanması ile ilgili süreci sonuçlandırdık. Bugün Hatay'da temelini atacağımız 3 bin 122 konut ile birlikte 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır.
Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak sizlere verdiğimzi sözü yerine getireceğiz. Önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda 650 bin konut yaparak şehir merkezlerimizi yerinde dönüştürerek insanlarımıza sağlam, güvenli, huzurlu yuvalar ve iş yerleri kazandıracağız. Konutlarla kalmıyor, bölgenin sağlık alt yapısını da ayağa kaldıracak projeleri başlatıyoruz. Depremin ardından Arsuz'da 100, Hassa'da 100 ve Belen'de 30 yataklı devlet hastanelerini hemen tamamlayarak hizmete aldık. Salgın döneminde nasıl rekor sürelerde acil durum hastanelerini inşa ettiysek, Hatay'da da bunu yapacağız.
Biz ana muhalefetin yalanları ile ayakta duran bir parti, iktidar değiliz. Hatırlayın salgının olduğu dönemde İstanbul'da dev Çam Sakura Hastanesi'ni bitirdik. Üç ay gibi bir zamanda bir taraftan İstanbul Havalimanı'nda bir taraftan Anadolu Yakası'nda iki tane hastaneyi 1006 odalı olarak bitidik ve halkımızın hizmetine sunduk. Bugün 400 yataklı Antakya devlet hastanemizin, 600 yataklı İskenderun devlet hastenemizin, 200 yataklı acil durum hastanemizin ve 300 yataklı Defne devlet hastanemizin temellerini atıyoruz. Bunlardan Antakya devlet hastanemizi 10 Mayıs'ta hizmete açıyoruz. Hatay'ın yeni yerleşim yeri Gülderen'de de bin yataklı bir şehir hastanesi kuruyoruz.
Hamdolsun bugüne kadar milletimize asla mahçup olmadık. Meydanlarda bol keseden atıp, göreve gelince unutanlardan da olmadık. İnşallah bu sözlerimizin de gereğini yerine getireceğiz. Bu arada geçici barınma merkezlerinin kurulumunu da sürdürüyoruz. Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor.
Yıkılan iş yerlerimizi prefabik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz toprağı ekerek baharın bereketini yakalamak için çalışıyor. Tüm bunlar depremin ardından diğer şehirlere giden hepşehrilerimizin dönüşümünü de hızlandırıyor. Tarih boyunca nice badireleri atlatmış pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay'a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan herşeyi yeniden daha iyisi ile daha güzeli ile daha güvenlisi ile yeniden yapacağız. Canlarımız dışında kaybettiğimiz herşeyi tekrar kazanacağız, tekrar yerine koyacağız.
Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi. Bunca imtihandan alnının akı ile sıyrılmış bir milleti bu milleti tek başına deprem mi esir edecek? Asla, ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden, kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntaların faturasını depremde yıkılan binalarımızla ve yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz.
PROGRAMIMIZIN İLK MADDESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Önemli iyileştirmeler sağladık. Ama görüyorum ki daha fazlasını, daha hızlı şekilde yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirlerimizi değil, ülkemizin tamamında kentsel dönümüşü süratle neticelendirecek bir program hazırladık. TOKİ vasıtası ile ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı en çok can aldığı Hatay'dan İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerindeki vatandaşlarıma sesleniyorum; Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel veya heyelan tehdidi altındaysa, başka bir sıkıntısı sorunu varsa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın.
Görüyorsunuz depremi ile ve seli ile afetler sizleri beklemiyor. Önce tedbirimizi alacak yani binamızı sağlam bir zemine tekniğine uygun şekilde yapacak ondan sonra tevekkül edeceğiz. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde milletimizin takdiri ile yeniden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde bu konu hükümet programımızın ilk, vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesini oluşturacaktır. Geçtiğimiz 20 yılda edindiğimzi tecrübeleri 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı ve bilim insanlarımzıın öngörülerii dikkate olarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hale getirmekte kararlıyız. Hatay hem güvenli konutları hem tarihi ve kültürel mirasımızın ihyası ile ortaya çıkacak görünümü ile bu modelin vitrini olacaktır. Hani Çanakkale Destanı'nda Akif ne diyor, "Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın" diyor ya, Hatayımız da öyle 7,7 ve 7,6 ile tarihe gömülecek bir şehir değildir. Bu yıkıntıların üstünde hepimizin hayali olan Hatay'ı inşa edene kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz.
Türkiye topraklarına Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra katılan Hatay bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin kıymetini çok iyi bilir. Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisi ile dünyayı kendine hayran bırakıyor. Hemen yanı başımızdaki coğrafyada yaşanan onca trajediye bakarak bize Türkiye Cumhureyeti Devleti'nin birer ferdi olarak yaşama şerefini bahşeden rabbime hamd ediyorum. Bugün Türkiye güvenliği, huzuru, üretimi, istihdamı, büyüme potansiyeli ve diğer tüm imkanları ile Cumhuriyet tarihinin zirvesindedir. Türkiye Yüzyılı vizyonu ile karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız.
Temel atma töreni sonrası sosyal medyadan paylaşım yapan Başkan Erdoğan, "Bugün Hatay'da temelini attığımız 3 bin 122 konutla birlikte toplam 22 bin 467 konutun inşası fiilen başlamıştır. Bölgedeki şehirlerimizin tamamında her gün binlerce yeni konutun temelini atarak milletimize verdiğimiz sözü yerine getireceğiz." dedi.
11 İLDE 17 BİN 902 KONUTUN TEMELİ DÜN ATILDI 6 Şubat'ta yaşanan asrın felaketinin ardından önceliğinin deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması olduğunu ifade eden ve devletin tüm imkânlarını seferber eden Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 24 Mart'ta deprem bölgesine gitti.
Başkan Kahramanmaraş Belediyesi önünde düzenlenen "Pazarcık Depremi Sonrası 17 Bin 902 Afet ve Köy Konutu İlk Temel Atma Töreni"nde konuştu.
Konuşmasına alandakilerin ramazan ayını tebrik ederek başlayan Erdoğan, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete baş sağlığı diledi.
Adıyaman ve Şanlıurfa'da yaşanan sellerde de vefat edenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ilk gününü idrak ettiğimiz ramazan-ı şerifiniz mübarek olsun. Rabbim bu mübarek günlerde tutacağımız oruçları, yapacağımız iftar ve sahurları, eda edeceğimiz ibadetleri kabul eylesin. Ramazan ayının hürmetine, Mevla'dan ülkemizi, İslam alemini ve tüm insanlığı feraha ulaştırmasını, her türlü felaketten, kazadan, beladan korumasını niyaz ediyorum. İnşallah ramazana ulaştığımız gibi Kadir Gecesi ve bayrama da hep beraber erişiriz." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Kahramanmaraş'ın, Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 6 Şubat depremlerinde en ağır can ve mal kaybı yaşayan illerin arasında bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"İki büyük depremin yanı sıra sayıları 20 bine yaklaşan artçı sarsıntılar bile tek başına karşılaştığımız felaketin büyüklüğünü göstermeye yeterlidir. Bölge genelinde yaklaşık 307 bin bina ile 893 bin bağımsız bölümün hasar görmesine sebep olan felaket, 50 binin üzerinde can kaybına, tarihimizin en acı hadiselerinden biri olarak hafızlarımıza kazınmıştır. Sadece Kahramanmaraş'ta vefat edenlerin sayısı 12 bin 307'yi buldu. Daha doğmamış anne karnındaki bebeklerden pirifani mertebesine ulaşmış büyüklerimize kadar kaybettiğimiz her bir insanımızla canımızdan can gitmiştir. Dünya imtihan dünyasıdır. Allah'ın izniyle bu büyük imtihanı da birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak yıkılanları, daha iyisiyle yeniden yaparak geride bırakacağız.
Biz bu topraklarda bin yıldır tabii ve beşeri ne facialar yaşadık, ne zorluklarla karşı karşıya kaldık. Kimi zaman tıpkı 6 Şubat depremleri gibi tabii felaketlerle sarsıldık. Kimi zaman Haçlı Seferleri'nden Moğol akınlarına, Çanakkale'yi geçilmez kıldığımız yedi düvelin kuşatmasından terör örgütlerinin ihanetlerine kadar doğrudan varlığımızı hedef alan saldırılara uğradık. Hiçbiri karşısında da yılmadık, çökmedik, geri çekilmedik. Yeise düşüp teslim olmadık. Depremin, selin, heyelanın, yangının ve diğer tüm afetlerin yıktığını yeniden yaptık. Bin yıldır istiklalimize ve istikbalimize göz diken herkese bu toprakları mezar ettik. Bir asır önce Çanakkale ve Milli Mücadele'de kazandığımız zaferi, arkası karanlık tüm terör örgütlerinin başını ezerek sürdürdük."
"HER MUSİBETİ DAHA BÜYÜK ATILIMLARIN BASAMAĞI HALİNE GETİREREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ" Sınırlara dayanan tacizlere cevabı sınır ötesinde başarıyla yürütülen harekatlarla verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şair ne diyor? 'Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hükmüne ram ol.' İşte burada işaret ettiği gibi inanç ve iradeyle şartların zorluğuna aldırmadan daima vatanımıza sahip çıktık. Bugün de deprem yıkıntılarının altında kaybettiğimiz canlarımızın ardından döktüğümüz göz yaşlarını, geleceğimize güçlü şekilde sahip çıkmanın ahdine dönüştürüyoruz." dedi.
Erdoğan, yıkılan her binayı yeniden yaparak, konut, iş yeri, cadde, sokak, okul, hastane ve parklarla şehirleri inşa ve ihya ederek adım adım Türkiye Yüzyılı'na yürüdüklerini dile getirerek, "Uzunca bir süredir yaşadığımız her musibeti daha büyük atılımların basamağı haline getirerek yolumuza devam ediyoruz. Deprem felaketi karşısında aynısını yapacağız. Toprağa verdiğimiz canlarımızın hatırasını ebediyen kalbimizde yaşatırken onlara layık olmak için hep birlikte daha çok çalışacak, daha iyi mücadele edecek, daha büyük hedeflere yöneleceğiz ve 14 Mayıs'a da böyle hazırlanacağız." ifadesini kullandı.
Dünyanın krizden krize sürüklendiği, küresel yönetim ve ekonomik düzenin temellerinden çatırdadığı bir dönemde ancak bu şekilde ayakta kalınacağını, hak edilen aydınlık geleceğe ulaşılacağını bildiren Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Deprem evlerimizi yıkmış, canımızı yakmış olabilir ama bu felaket mücadele azmimizi, başarma irademizi, Türkiye Yüzyılı'nı gerçekleştirme kararlılığımızı asla elimizden alamayacak. Siz, birilerinin buralara gelip umutlarınızı söndürmeye çalışmasına, ruhunuzu bunaltmasına, aranıza nifak tohumları ekmesine özellikle, kesinlikle aldırmayın. Nice büyük badireleri atlatan bu millet ve bu devlet deprem felaketinin yaralarını sarmaya da kayıplarını telafi etmeye de büyük ve güçlü Türkiye hedefini gerçekleştirmeye de muktedirdir.
İşte bugün depremin 45'inci gününde arama kurtarma faaliyetlerini tamamlamış, hasar tespit çalışmalarında sona gelmiş, enkaz kaldırma işlerinde önemli mesafe katetmiş, geçici barınma merkezlerinin çoğunu kurmuş, kalıcı konutların inşasına başlamış durumdayız. Açık konuşuyorum, dünyada Türkiye'den başka, böylesine büyük alanda, böylesine şiddetli yıkıma yol açmış bir felaket karşısında bu kadar kısa sürede toparlanıp yeniden inşa aşamasına gelecek başka ülke yoktur. Daha önemlisi bir yıl içinde yıkılan şehirlerini ayağa kaldıracak bir başka ülke de bulamazsınız. Bizim farkımız, devlet ve millet el ele vererek her türlü zorluğun üstesinden kısa sürede gelme kabiliyetine sahip olmamızdır."
Başkan Erdoğan, Van, Bingöl, Kütahya, Antalya ve İzmir'de daha önce yaşanan doğal olayların ardından yapılan çalışmalara da değinerek, "Nerede bir deprem varsa, nerede bir yangın afeti varsa hepsinde de ta Kastamonu'ya varıncaya kadar, oralarda da bütün bu afetlerin üstesinden Allah'ın izniyle biz geldik. Deprem bölgesinin her yeri gibi Kahramanmaraş'ta da enkaz kaldırma, geçici barınma merkezlerinin hazırlanması ve kalıcı konutların inşası çalışmalarını eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Enkazın yarısından fazlasını kaldırdık. Bölgede dağıttığımız çadır sayısı 525 bini, hizmete sunulan konteyner sayısı 32 bini buldu. Konteyner ve prefabrik kentlerin kurulumu hızla sürüyor. Mayıs ayına kadar inşallah 100 bin konteynere ulaşmış olacağız." bilgisini paylaştı.
Deprem bölgesinin genelinde faaliyette olan geçici barınma merkezlerinde 2,5 milyon insana hizmet verildiğini belirten Erdoğan, Kahramanmaraş'ta 600 bine yakın vatandaşa barınma imkanı sağladıklarını söyledi.
Kamu kurumlarında, özellikle belediyelerle sivil toplum kuruluşlarıyla gece gündüz depremzedelerin yanında olduklarını dile getiren Erdoğan, "Diğer illerden desteğe gelen belediyelerimizin katkısıyla esnaf ve sanatkarlarımız için binlerce dükkandan oluşan konteyner çarşılar tesis ediyoruz. Mevcut organize sanayilerimizi güçlendirirken, Afşin'e de yeni bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. Aynı şekilde çiftçi ve üreticilerimizin zararlarının telafisi amacıyla mazot, gübre, hayvancılık, yem bitkileri ve su ürünleri desteği başta olmak üzere her türlü adımı atıyoruz." diye konuştu.
Depremin merkezi Kahramanmaraş'ta yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı bina sayısının 56 binin üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Felaketten sonraki ikinci haftada kalıcı konutların inşası için adımları atmaya başladık. Mevcut planlamaya göre bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evi, toplamda da 650 bin konutu yapacağız. Zemin etüdü başta olmak üzere, hazırlıkları biten yerlerde hemen ihaleleri yapıp, sözleşmeleri imzaladık ve inşaat aşamasına geçtik. Bugüne kadar 40 bin 104 konutun ve 6 bin 223 köy evinin inşasıyla ilgili hazırlıkları bitirip, ihalesini yaptık. Hasar tespitlerinin ardından Kahramanmaraş'ta 77 bin 57 afet konutu ve 30 bin 310 köy evi inşa etmek için kolları sıvadık. Bu rakamlar, halen süren tespit çalışmalarının sonuçlarına göre artabilecektir."
"SOSYAL DONATILARIYLA HUZURLU YERLEŞİM YERLERİ OLARAK HAZIRLIYORUZ" Erdoğan, bugün canlı bağlantılarla Kahramanmaraş'ta 7 bin 353 konut ile 620 köy evinin bugün temelini atıklarını dile getirerek, diğer illerdekilerle temeli atılan konut ve köy evi sayısının 18 bini bulduğunu ifade etti.
Konutları güvenli yerlerde, zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek şekilde, köy evlerini de ahırı ve bahçesiyle ihtiyaçları karşılayacak biçimde yaptıklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şehrin merkezindeki yerleşim ve ticari alanları, depreme uygun şekilde ihya ederken, yeni konutlarımızı sosyal donatılarıyla huzurlu yerleşim yerleri olarak hazırlıyoruz. TOKİ'mizle Emlak Konut'umuzla müteahhitlerimizle geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 180 bin güvenli konutu ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesini nasıl yapmışsak, ülkemizin dört bir yanında deprem, sel, yangın afetlerinde ortaya çıkan hasarı nasıl kısa sürede telafi ettiysek, bu depremlerin yaralarını da aynı şekilde kısa sürede inşallah saracağız. Kahramanmaraş'ta son 20 yılda inşa ettiğimiz 3 bin 646 sosyal konut ile İlk Evim, İlk Arsam Projesi ile hazırlığını yaptığımız 3 bin konut ve 12 bin 500 altyapılı arsa bunun ispatıdır."
Kahramanmaraş'a 20 yılda yaptıkları 81 milyar liralık yatırımla eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda kazandırdıkları eser ve hizmetlerin de bunun ispatı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hak sahibi depremzede vatandaşlarımızı da söz verdiğimiz şekilde yeni yuvalarına inşallah kavuşturacağız. Sözleri daha fazla uzatmaya gerek yok ama inşallah bir yıl içerisinde biz bu kalıcı konutları bitirerek hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Yani bu kalkıp hani bir ay, iki ay, üç ay bir erteleme olabilir ama şunu bilin ki bugün temelini attığımız bu eserlerle yoğun bir şekilde inşallah hak sahiplerine bu konutları teslim etmenin gayreti içerisinde olacağız." diye konuştu.
Erdoğan, başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum olmak üzere, tüm ekibiyle bu çalışmaları sürdüreceklerini belirterek, "Tüm ölenlerimize, şehitlerimize Rabbimden rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Enkazları kaldırıyoruz, inşallah şimdi de bir taraftan inşaatlarımıza başlıyoruz." ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ VE DESTİCİ DE KATILDI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, depremlerin yıkıma neden olduğu Kahramanmaraş'ta yapılacak afet ve köy konutları ilk temel atma törenine katıldı.
Törene katılarak selamlama konuşması yapan MHP Genel Başkanı Bahçeli, katılımcıların ramazan ayını tebrik ederek, "Mübarek ramazan ayının bu ilk gününde bereketli bir havada, bereketli adımların atıldığı bir sırada söz almak ve sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Her türlü felaketi ortadan kaldıracak, yıkımlara son verecek, yeniden Kahramanmaraş'ta edelerin mutlu bir hayat yaşaması için adımların atıldığı bir ortamda mübarek ramazanınızı tebrik ediyorum." diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise 6 Şubat'ta sadece Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya değil tüm Türkiye'nin yıkıldığını, herkesin yüreğinin yandığını söyledi.
Devletin bütün kademelerinin gece gündüz demeden afetzedelerin yaralarını sarmak için çalıştığını dile getiren Destici, şunları kaydetti:
"Devletimiz büyüktür, güçlüdür, işte sizler de şahitlik ediyorsunuz devletimiz tüm imkanlarıyla buradadır. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere devletimizin bütün kademeleri gece gündüz demeden sizlerin yaralarını sarmak için burada ve Ankara'da uğraşmaktadır. Bizler de devletimizin yanındayız, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız ve en önemlisi sizlerin yanındayız, aziz milletimizin yanındayız. Hiç şüpheniz olmasın, elbette bu günleri de birlik, beraberlik ve dayanışmayla aşacağız, Rabb'im yeter ki bizleri yalnız bırakmasın."